Fenerbahçe U21 Takımı’nın Masörü Eren Akkaya, Trabzon-F.Bahçe maçında büyük bir faciayı önledi, dili boğazına kaçan rakip takım oyuncusu Recep Uğur Öztürk’ü ölümden kurtardı.

 

Fenerbahçe'nin masörü Akkaya konuştu: “Uğur arkadaşımız taç çizgisine doğru yönelmişti. Bizim oyuncumuz Mehdi ile ikili mücadeleye girdi. Mehdi’nin kolu Uğur’un gırtlağına geldi. Bana yüzü dönük olduğu için bir anda eliyle gırtlağını tuttu ve gözleri ile yukarıya doğru baktı. Dilinin döndüğünü ayaklarının çırpınmasından tahmin ettim. Yere düştü, boğazını tuttu ve o çırpınışı yaptıktan sonra 'Nefes gitti' dedim. Ben baygın olduğunu düşündüm. Girdim sahanın içerisini ve nefes alamadığını gösteren sesi duydum. Ensesinden tuttum. Çenesini ayırdım. Dilini elimle çıkardım. Daha sonrasında öğürdü. Bir kere daha öğürdü ve öksürmeye başladı.

 

SAKİN OL ASLANIM SAKİN OL

 

Akciğerlere nefes gittiğini anladım. Öksürdü ve normal nefes almaya başladı ve konuştuk. 'Sakin ol. Sakin ol. Aslanım sakin ol' diye ona söyledim. 'Bir şeyin yok' dedim. Kendisini tekrar yere düşürmesin diye onu gergin tutuyordum. Sonrasında doktor arkadaş geldi. Hemen müdahaleyi yaptı. 'İstiyorsan oynama' dedim. 'Ben oynayacağım' dedi. Ben görevimi yaptım. Mesleğimin de bir parçası. Çok şükür ki ucuz atlattık. Sahadaki doktor arkadaşın yanındaydım. 'Hiçbir şey yok. Bir sorun yok' dedi. Doktor, bana teşekkür etti. Bir sorun olmadı daha sonrasında.”

 

ALMANYA'DA DA KURTARDIM

 

Almanya’da da aynı olayı yaşadım. Trajikomik bir olay var. Almanya’da oyuncuyu hemen hastaneye götürdüler. Biz de ise Uğur oyuna devam etti.

 

Böyle bir olayı Almanya’da da yaşadım. Ama zaten TFF’nin düzenlediği seminerler de bunları biliyoruz. Yıllardır bizim mesleğimizin bir görevidir. Masörüz ama ilk yardım eğitimi de alıyoruz. F.Bahçe ile Almanya’daki bir turnuvaya gitmiştik. Turnuvadaki bir maçta olmuştu. Oranın yerel bir takımı ile maç yapıyordu. Rakibin bir oyuncusu korner bayrağına yakın bir yerde yüzü bize dönüktü. Darbeyi ensesinden aldı. Her şey havada oldu. Baygın düştü. Bize çok yakın olduğu için hemen yerimden fırladım ve ensesinden tuttum. Çenesini ayırdım ve dilinin çıkardım. Burada trajikomik bir olay var. Almanya’da oyuncuyu hemen hastaneye götürdüler. Biz de ise Uğur oyuna devam etti. Biz 'Oynama. Devam etme' dedik. Ama oynamak istedi. O da gençliğin vermiş olduğu bir durum. Maça çok konsantre olduğunun göstergesiydi.

 

HAKEMİ FALAN DİNLEMEDİM

 

Hakemin gelip elini omzuma koyması çok güzel bir olaydı. 'Çok teşekkür ediyorum' dedi. Onu da kurtarmış oldum. Çünkü olayı süzememişti.

 

Eren Akkaya’nın Trabzonlu Uğur’un yanı sıra aynı maçta Fenerli Mehdi’ye de hayati bir müdahale yaptığı ortaya çıktı: “Burada asıl olayın hakem olduğunu düşünüyorum. O sesleri duydu ve sonrasında gelip elini omzuma koyması çok güzel bir olaydı. 'Çok teşekkür ediyorum' dedi. Onu da kurtarmış oldum. Çünkü olayı süzememişti. Hakem oyunu devam ettirmişti. Futbolcuyu görmemişti. Farkında değildi. Hakemi falan dinlemedim ve sahaya girdim. Hemen kaldırdım ensesinden ve dilini dışarıya çıkardım. Aynı maçta penaltıdan yediğimiz golden önce Mehdi ile kaleci İsmail de çarpışmıştı. Darbe Mehdi’nin yüzüne geldi. Hakem penaltıyı çaldığında ben yine hakemin beni çağırmasını beklemedim. Çünkü Mehdi’yi öyle görünce duramadım. Onunla konuştuğumda ise 'Eren Ağabey çenemi hissetmiyorum. Gözlerim kararıyor' dedi. Ciddi bir zedelenme oldu.”

 

İNSANİ BİR REFLEKSTİ

 

Sporcular olayın farkın varmışlardı. Biri nefes alamazken çıkardığı sesler vardır. Sporcu arkadaşlar da bunu duydu. Ben de anladım zaten. Herkes olayı gördü. Çocuklar onu bilmedikleri için bir şey anlamazlar. Tahmin edemezlerdi. İnsani bir refleks olarak girdim. Çok şükür ki bir şey olmadı.

 

 

Biz sahada rakip olmamıza rağmen aslında kardeşiz. Sahanın içindeki herkes ekmek parasını kazanmak için orada. O yüzden sahanın dışındaki taraftarlar, rekabet ister. Ama biz saha içinde kardeşiz.

 

 

İnşallah Uğur arkadaşımız kazasız, belasız bir futbolculuk kariyeri geçirir ve Türk futboluna büyük katkıları olur. Daha sonrasında bir araya gelmedik. Trabzonspor’un resmi sitesinden mesaj yazması benim için çok güzel bir durum.

 

İNŞALLAH UNUTULUR İYİ ŞEYLER GÖRÜRÜZ

 

Böyle önemli bir sezonda bunun olması hem biraz tesadüf hem de çok önemli bir durum. Biz F.Bahçe altyapısı olarak iki sene önce Fair Play ödülünü kazanmıştık. Ben Süleyman Seba Sezonu’nda bunu ikinci haftada yaptım. İnşallah benden daha güzellerini görürüz sezon başında. İnşallah benim bu hareketim unutulur gider. Daha iyi şeyleri görürüz. Beraber maç seyredebildiğimiz dönemler gelir. İnşallah herkese örnek bir sezon olur. Seba’ya da yakışan bir sezon olur.

 

ÖDÜL DEĞİL İNSANLIK İÇİN YAPTIM

 

Fair Play Ödülü gelse de bir şey fark etmez. Ben bunu insanlık için yaptım.

 

- Fair Play ödülü bir daha gelir mi?

 

Bunun hiçbir önemi yok. Gelse de bir şey fark etmez. Ben bunu insanlar için yaptık. Sahanın içinde çok güzel örnekler var. Derbide Bruno Alves ile rakip futbolcunun görüntüsü çok güzeldi. Avrupa’da hiçbir çirkinliği göstermiyorlar. Ama burada her çirkinlik gösteriliyor. Atılan tekme Avrupa’da sadece bir kez gösteriliyor. Biz de böyle olması gerekiyor. Biz sahanın içinde kardeşiz. Trabzonspor maçında herkes Milli Takım’dan dost olduğu için birbirine sarıldı. Oda arkadaşları. Mert Günok, Onur Kıvrak’ı gidip öptü. Sahada renk yok. Herkes ekmek parası için orada oynuyor.

 

EMRE 'ELİNE SAĞLIK' DEDİ

 

- F.Bahçeli yöneticiler tebrik etti mi?

 

Havaalanında Serdar (Mustafa Serdar Erkan) ve Metin Bey (Doğan) tebrik etti. Hasan Çetinkaya, teşekkür etti. Kulüp Doktorumuz Burak Kunduracıoğlu, gelip teşekkür etti. 'Eren ellerine sağlık' dedi. Futbolcu arkadaşlarımız gelip beni tebrik etti. Emre Belözoğlu, 'Ağabey eline sağlık. Çok teşekkür ediyorum' dedi. Bu çok güzel durum.

 

SEBA'NIN ADINA YAKIŞSIN

 

İnşallah futbolun güzel yanlarını ortaya çıktığını bir sezon olur. Seba’nın adına layık bir sezon olmasını diliyorum. Sahanın içinde hepimizin arkadaş olduğumuzun bilinmesini istiyorum. F.Bahçe’deki 15. senem. Fair Play ödülü aldım. Mağlubiyetlerden sonra bu taraftarın rakip takımı alkışladığını gördüm. Trabzon ve G.Saray’a küfür edilmediğini gördüm.