Kendisine verdiğimiz fotoğrafa uzun uzun, içli içli bakıyor... Karadeniz ekibiyle, Antalya'da kazandıkları Türkiye Kupası sonrası bayram alanına dönmüş soyunma odasının hali için 'Hey gidi günler' diyor... Belli ki Bordo-Mavili renkler onun için her zaman nerede olursa olsun ayrı bir anlam taşıyacak. Duygulanıyor, “Çok iyi bir takım değildik, ancak ikinci olduk ve kupayı kazandık. Çünkü takımda müthiş bir arkadaşlık vardı” sözleriyle Trabzon'da şu andaki en büyük eksikliğin altını belki de bilmeden çiziyor. Milli takım konusunda sert ve radikal açıklamalar yaparken, Zenit Petersburg günlerini, Türkiye'ye duyduğu hasreti anlatıyor. Medyada sözlerinin çok çarptırıldığından dert yanıyor ve bundan çok rahatsız...  İşte Fatih Tekke'nin ses getirecek açıklamaları:

Trabzonspor ve geleceği
“Trabzonspor bence şu anda kötü durumda değil! Bu kadroyla bu konumda olması çok normal. Takımdan yıllar önce ayrılmama rağmen hala benim ismimin Avni Aker'de telaffuz edilmesi orada birşeyler yaptığımın göstergesidir. Şunu belirtmek istiyorum. 1967'de başlayan Trabzonpor tarihinin en çok ilgi gören futbolcularından biriyim. Belki de haketmediğim derecede bir ilgi görüyorum. Burada olmama rağmen taraftar beni hala unutmuyor. Şu bilinsinki, ben Bordo-Mavili renklere kimsenin ricası veya aracı olmasıyla dönmem. Her zaman onur duyduğum Trabzonspor taraftarının ilgisi beni gururlandırıyor. Sadece onlar için bunu yapabilirim. Türkiye'deki gelişmelerden haberim var. Trabzonspor Yönetimi, benimle görüşeceğini söylemiş ama şu ana kadar herhangi bir teklif almadım.”

Süper Lig ve Avrupa futbolu
“Süper Ligi takip etmeye çalışıyorum. Şampiyonluk için üç aday var. Bunların içinde en sağlam gözükeni Fenerbahçe. Son maçlarda kötü sonuçlar aldılar ama diğerlerine göre daha oturaklı bir takım görüntüsü veriyorlar. Galatasaray da kaliteli oyunculardan kurulu bir takım ancak ezeli rakibine göre daha kırılgan yapılı. Beşiktaş ise müthiş bir depar atarak, geriden geldi ve yarışa tekrar ortak oldu. Onlar da sonuna kadar mücadeleyi bırakmayacaktır. Rus Ligi mücadeleci bir lig, iyi takımlar var. Takımımıza sahip çıkan, iyi ve ılımlı bir taraftara sahibiz. Ambians tabiki Avrupa'nın büyük ligleri gibi değil. İklim koşullarının kötü olması ve kışların sert geçmesi nedeniyle statların zeminlerinde problem oluyor sadece... Bizim bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne kalmamız çok önemliydi. Bunu başardığımız için çok mutluyuz. Gökdeniz ve Hasan Kabze'yi şampiyon oldukları için tebrik ediyorum. Premier Lig çok üst düzey ancak ben İspanya Ligi'nde iyi bir takımda oynamak isterdim. Bunu kendi stilimi La Liga'ya yakın gördüğümden dolayı söylemiyorum. Orada gerçekten çok kaliteli futbol oynanıyor.”

Petersburg günleri
“Zenit kulübü benim kalmamı istiyor. Zaten benden memnun olmasalar niye benimle devam etmek istesinler ki... Kulübü beş sene öncesine kadar kimse tanımazdı ama artık büyük hedefler peşinde koşuyoruz. Zamanında Dick Advocaat ile problemler yaşadım ancak bu sorunlar kesinlikle kişisel değildi, saha içi meselelerdi. Şimdiki hocamla çok iyi anlaşıyorum. Kezman müthiş bir futbolcu, önemli bir yetenek. Benim için herşeyden önce çok iyi bir insan ve dost. Fenerbahçe onu neden göndermiş anlamış değilim. Petersburg, mutlaka görülmesi gereken Avrupa'nın en önemli şehirlerinden biri. Ama Türkiye'yi özlememek mümkün mü? Benim buradaki en büyük problemim yemekler. Bir türlü alışamadım. Futboldan pek boş vaktimiz kalmıyor. Çok hareketli bir hayatım olduğunu söyleyemem, genelde evdeyim.”

Medya hakkında...
“Avrupa Süper Kupası ve UEFA Kupası'nı kazanmış bir futbolcu olarak, medyada yeteri derecede ilgi görmememin aslında zerre kadar önemi yok. Basına çok yakın biri değil, medyatik olmayı sevmiyorum. Ama ben bir misyon taşıyorum. Biz 'Türk oyuncusu' diye geçiyoruz. Bu çok önemli. Ülkemizi her açıdan temsil ediyoruz, hem saha içinde hem saha dışında olumlu bir imaj sergilemeliyiz. Burada inanılmaz güzel şeyler bıraktığımı düşünüyorum ve bırakmaya da devam edeceğim. Ancak medya, çoğu zaman bana ait olmayan sözleri benimmiş gibi insanlara aksettiriyor. Gazetelere demeç veriyorum, ertesi gün bir bakıyorum, söylediklerimle alakasız, transferimle ilgili spekülasyonlar yapılıyor. Radyoya bağlanıyorum, ardından başka yorumlar geliyor. Televizyona konuşurken bile bana 'sen aslında öyle dememiştin' diyorlar. Neredeyse benim sözlerimi bana yalanlatacaklar. Söylediklerimin çarpıtılmasından çok rahatsızım.”

'Kimse bana 'o arkadaş' diyemez'
“Aslında geçmiş hakkında konuşmak istemiyorum. Benim bu konudaki görüşlerim belli, değişen birşey yok. Daha önce de söylediğim gibi benim neden milli takıma alınmadığımı bana değil Fatih Terim'e sorun. Fatih Terim, A Milli Takım'ın başındayken bir basın toplantısında benim için ismimi vermek yerine 'O arkadaş' ifadesini kullanmıştı. Kimse bana 'O arkadaş' diyemez. Herşeyden önce ben Fatih hocanın arkadaşı değilim, olamam. Bir futbolcu hocasına baba olarak, bakar. Aynı şekilde hocasının da onu bir evladı olarak görmesi gerekir. Bu benim içimde bir uktedir. Rus Ligi'nde oynamaktan dolayı milli takım konusunda gözardı edilmiş olabileceğimi sanmıyorum. Çünkü Türkiye'de Trabzonspor forması altında da gayet başarılı maçlar çıkarıp, goller attığım zaman da aynı şekilde milli takıma alınmıyordum.”