Cale, Vugrinec'i aramış

Hırvatistan'ın Dinamo Zagrep takımından transfer edilen Hrvoje Cale, öncelikli hedefinin Trabzonspor'da şampiyonluk kupasını kaldırmak olduğunu belirterek, daha sonra takımla birlikte Avrupa Kupaları'nda mücadele etmek istediğini söyledi. Böyle bir kadro

Cale, Vugrinec'i aramış

Hırvatistan'ın Dinamo Zagrep takımından transfer edilen Hrvoje Cale, öncelikli hedefinin Trabzonspor'da şampiyonluk kupasını kaldırmak olduğunu belirterek, daha sonra takımla birlikte Avrupa Kupaları'nda mücadele etmek istediğini söyledi. Böyle bir kadro kurduğu için teknik direktör Ersun Yanal teşekkür etmek gerektiğini belirten Cale, birlikteliğini başarıyı getirdiğini ifade etti.

Trabzonspor Dergisi'nin Ekim sayısına röportaj veren Hırvat futbolcu Cale, Trabzonspor'dan teklif alır almaz bordo-mavili takımın eski oyuncusu Davor Vugrinec'i aradığını belirterek, "Buraya gelmeden önce hiç tereddüdüm olmadı. Zaten teklifi alır almaz hemen Davor Vugrinec'i aradım.

O da bana hiç düşünmeden Trabzonspor'un teklifini kabul etmemi söyledi. Ayrıca Trabzonspor'un büyüklüğünü vurgulayarak ligin de oldukça kaliteli olduğunu belirtti. Hiçbir sorun yaşamayacağımı da ekleyince hemen kararımı
vererek Trabzonspor'un teklifini kabul ettim" dedi.

"ÖNCELİKLİ HEDEFİM TRABZONSPOR'DA ŞAMPİYONLUK KUPASINI KALDIRMAKTIR"
Öncelikle Trabzonspor'daki hedefinin şampiyonluk kupasını kaldırmak olduğunu belirten Hrvoje Cale, "Daha sonra ise takımımla birlikte Avrupa Kupaları'nda mücadele etmek istiyorum. Ama bunun sonrasında hayat ne getirir bilemiyorum. Benim düşüncem sürekli olarak çalışarak kendimi geliştirmek. Bunu başardıktan sonra zaten benim için her şey iyi gidecektir" diye konuştu.

Takım olarak çok iyi birliktelik yakaladıklarını ve bunu da sahaya en iyi şekilde yansıttıklarını belirten Hırvat oyuncu, "Burada en başta Ersun hocaya teşekkür etmek gerekiyor. Ayrıca Trabzonspor'a gelen tüm oyuncular iyi futbolculuktan önce iyi insanlar. Şu anda soyunma odasında o kadar iyi bir atmosfer oluşturduk ki anlatamam. Bunun sayesinde de iyiye doğru gidiyoruz. Sanki yıllardır beraberiz. Bana göre işin sırrı birlik olmakta" şeklinde konuştu.

"FUTBOLA 9 YAŞINDA BAŞLADIM"
Futbola çok düşkün olduğunu belirten Hrvoje Cale, futbol nasıl başladığını şöyle anlattı: "Futbola çok düşkündüm. Küçük yaşta arkadaşlarımla birlikte sürekli maç yapardık. Bunun dışında da Zagreb'in antrenmanlarını izlemeye giderdik. Antrenmanları izlerken kendi kendime ben de sahada olabilirim diye düşünmeye başladım.

Sonra mahalledeki 20 arkadaşımla birlikte Zagreb'in açtığı seçmelere katılmaya karar verdik. Yapılan kademeli seçmelerin ardından diğer 20 arkadaşım arasından sadece ben seçildim. Antrenör beni yanına çağırarak iyi olduğumu, kalabileceğimi söyledi. Böylelikle 9 yaşında futbol hayatıma Dinamo Zagreb gibi bir takımda başladım."

Cali, "Futbola başladıktan sonra stoper, libero, ön libero, sağ ve sol bek mevkilerinde görev aldım. 13 yaşımdayken altyapı hocalarımdan bir tanesi bana hızımın ve ileri gidip gelebilme yeteneğimin olduğunu ve bu nedenle sol kanatta başarıyla oynayabileceğimi söyledi. Ben de o günden beri orada kaldım. Zaten benim derdim de futbol oynamaktı. O nedenle kendim tercih yapmadım" diye konuştu.

"AVNİ AKER'DEKİ İLK MAÇIMDA ÇOK HEYCANLANDIM"
Ankaraspor maçıyla Trabzonspor forması altında ilk resmi maçına Avni Aker'de çıktığını belirten Hırvat oyuncu, "Taraftarın önünde sahaya çıktığım ilk maç benim için oldukça değişikti. Zor oldu diyebilirim. Çünkü yeni bir statta, yeni bir taraftarın huzurundaydım.

İyi bir maç oldu ve kazandık. Ligin ikinci haftasında karşılaştığımız Ankaragücü maçı öncesi hocamız bizimle konuşarak kazanmamız gerektiğini çünkü şampiyonluk için bir araya geldiğimizi vurguladı. Sonra Beşiktaş karşısında kazanmak için elimizden geleni yaptık. Ama aradığımız golü bir türlü bulamadık. Denizlispor maçı zordu ama neyse ki ondan da galibiyetle ayrıldık" dedi.

"HER TAKIMI YENEBİLECEK GÜÇTEYİZ"
Geride kalan haftalarda her takımı yenebilecek güçte olduklarını gösterdiklerini belirten Cale, "Öncelikle geride bıraktığımız süreci değerlendirdiğimizde her takımı yenebilecek güçte olduğumuzu kanıtladık. O nedenle takımımız ligde zirve mücadelesi verebilecek kapasitede. Biz sezon boyunca mücadelemizi sürdürüp geleceğimiz en iyi noktaya ulaşmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Cale, Teknik Direktör Ersun Yanal'ın kaliteli bir teknik adam olduğunu ifade ederek, "Ersun hocayla aramızda olağan bir futbolcu-teknik adam ilişkisi var. Tıpkı diğer oyuncular gibi ben de hiçbir zorluk olmadan kendisiyle diyalog kurabiliyorum. Herhangi bir ihtiyacım olduğunda rahatlıkla oturup konuşuyoruz. Ersun hoca ayrıca kaliteli bir teknik adam" şeklinde konuştu.

"EN BÜYÜK HEDEFİM MİLLİ FORMAYI GİYMEK"
Hırvat oyuncu, en büyük hedefinin milli takım formasını giymek olduğunu belirterek, "Slaven Bilic milli takımın başına ilk geldiğinde beni kadroya çağırmıştı ancak ben o dönem sakatlıktan dolayı gidememiştim. Ondan sonra daha davet olmadı. Benim en büyük hedefim milli formayı giymek.

Bunu çok istiyorum. Başaracağıma da inanıyorum. Dünya Kupası elemelerinde milli takımın İngiltere'ye farklı bir şekilde mağlup olması talihsizlik. Yediğimiz ilk golde uzaklaştırmak istediğimiz top yine bizim oyuncumuza çarparak gol pası oldu.

Sonra 10 kişi kaldık. İngiltere de kolay bir galibiyet aldı. Ama futbolun içinde böyle şeyler var. Bazen kaybetmek iyidir. Önemli olan kaybedilen maçlardan gerekli dersleri çıkarmak. Hırvatistan'ın eleme grubundan başarıyla çıkacağına inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"TRAFİK BANA TUHAF GELİYOR"
Türkiye'ye ve Trabzon'a alıştığını belirten Hrvoje Cale, "Buraya alıştığımı söyleyebilirim. Yemekleri kulüpte yiyoruz. Spor kulüplerinde sporcuların yedikleri yemekler genelde her yerde aynıdır. Trabzon ise küçük bir şehir. Gidebileceğim fazla bir yer yok ama alıştım.

Trafik ise bana biraz tuhaf geldi. Çok garip bir şekilde araba kullanıyorlar. Böyle araba kullanılmasına alışık değilim. Karmaşık geliyor. Taraftarlarımızın bana gösterdiği ilgiden gayet memnunum. Ayrıca maçlarda taraftarların stadı tam olarak doldurması ve müsabaka öncesi ismimin bağırılmasına alışamadım. Bu çok hoşuma gidiyor ama alışamadım.

İşler şu anda çok iyi. O nedenle çevremizde hiçbir olumsuzluk yok. Ama bir de işin diğer tarafı var. Yaşanması olası bir başarısızlıkta ne olur onu bilemeyiz" dedi.

Trabzonspor'a transfer olmadan önce Türkiye Ligi'ni pek takip etmediğini belirten başarılı sol kanat oyuncusu, "Buraya geldikten sonra Beşiktaşlı Delgado, Fenerbahçe'den Alex ve Guiza, Galatasaray'da Lincoln ve Baros gözüme çarpan ilk isimler.

En çok İngiltere Premier Ligi'ni takip ediyorum. Kaliteli bir futbol oynanıyor. Ayrıca Tottenham'da çok iyi iki arkadaşım forma giyiyor. Modriç ve Corluka. Onların bütün maçlarını takip etmeye çalışıyorum" diye konuştu.
Camianın başarı beklentisinin kendisini olumsuz etkilemeyeceğini belirten genç oyuncu, "Bu baskının beni olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum.

Çünkü Dinamo Zagreb'de oynadığım günlerden bu tip durumlara alışığım. O nedenle gayet rahatım. Burada da basın ile futbolcular arasında Hırvatistan'da olduğu gibi olumsuz bir tablo var" diyerek sözlerini tamamladı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Spor