Doğan Grubu'nun, 'maçları yayınlamak' iddiasıyla ortaya çıkan uydu alıcısı D-Smart'ın bu hayalinin suya düştüğünü belirten Akşam'ın haberi aboneleri tedirgin edecek gibi. İşte D-Smart' ile ilgili çarpıcı bilgiler:

DOĞAN Grubu'nun, büyük reklam kampanyaları ve 'maçları yayınlamak' iddiasıyla ortaya çıkan uydu alıcısı D-Smart'ın bu hayali suya düşüyor. Bazı takımların hazırlık maçlarını yayınlayan D-Smart yakında Süper Lig maçlarını da yayınlayacakmış gibi bir algı oluşturarak uydu anteni satmaya çalışıyor. Hatta bir dönem, Doğan Grubu gazeteleri Futbol Federasyonu üzerinde baskı kurup ikinci yayıncı olmak için sözde girişimler yaptı. Oysa zaten 2009-2010 sezonu sonuna kadar Turkcell Super Lig maçlarının yayın hakları DIGITURK'te...

Geçtiğimiz hafta, DIGITURK'ün 2010 yılına kadar 60 milyon YTL'lik ek ödeme yapması sonrası D-Smart'ın maç yayınlarını almaya aslında hiç de istekli olmadığı ortaya çıktı. Çünkü DIGITURK, federasyona 60 milyon YTL'lik yeni taahhütü sonrası bir teklif daha getirdi. DIGITURK 2010 sonrasının Türkiye Kupası naklen yayınları da dahil 255 milyon doları daha federasyona ödemeyi taahhüt etti. Teklifi daha da ileri götürüp, aynı parayı verecek bir başka yayıncı kuruluş olması halinde, naklen yayınları ikili yayın çerçevesinde yapmayı önerdi. Böylelikle Türkiye Futbol Federasyonu iki yayıncı kuruluştan 255'er milyon dolar yıllık gelir elde edecek, Türk futboluna büyük gelir sağlayacaktı. Futbol Federasyonu, DIGITURK'ün bu teklifini öteden beri “Biz maçları yayınlamak istiyoruz” diyen ve ikili yayını savunan D-Smart'a götürdü. Ancak olumlu yanıt alamadı. Federasyon konuyla ilgili yaptığı açıklamada “DIGITURK ile yapılan görüşmede, DIGITURK tarafı, 'Başka bir yayıncı kuruluş da aynı rakamı veriyorsa, biz 255 milyon dolar verip ikili yayını kabul ediyoruz' demiş, bu öneri D-Smart'a iletilmiş, fakat tasvip görmediği için bu yolda bir gelişme yaşanmamıştır” denildi. Doğan Grubu'nun D-Smart'ı hakkında geçtiğimiz hafta bir rapor yazan JP Morgan yatırım bankası da, D-Smart'ın bu finansal yapı ile maç yayın ihalesine girmesinin 'akıl işi' olmadığını bunun kendilerini en az 4-5 sene zarar ettireceğini belirtmişti.