Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TRT'de yayımlanan "Politik Açılım" programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ergin, Türk Ceza Kanunu'nun "Türklüğü Aşağılamak" başlıklı 301. maddesinin değişip değişmeyeceği konusunda şunları söyledi:

"Bu maddeden dava açılması Adalet Bakanı'nın iznine tabi tutuldu 2009'da. O tarihten bu yana gelen müracatların yüzde 98.2'sini biz iade ettik. Ancak AİHM, bu konuda iki husus belirledi. Birincisi 'bakan izni subjektiftir' deniliyor. Bu haklı bir eleştiri. İkincisi 'soyut norm denetimi.' AİHM'nin bunu başka ülkeler için de yapması gerekiyor. Bu kararı mesela şimdi Fransa'nın parlamentosunda kabul ettiği yasa için de uygulamalı. 301'le kıyaslanamayacak kadar kötü bir metindir.

Ancak iyileştirme paketi hazırlanıyor. Birçok düzenleme olacak muhtemelen. Ben bu maddenin Türkiye açısından çok da aman aman önemli olduğunu düşünmüyorum. Hakaret düzenlemesinde karşılığı vardır bunların. Türkiye, bunları süreç içerisinde aşacaktır. Ama 301 yapılırken, Ak Parti'nin ne vatan hainliği, ne memleketi satmışlığı kaldı. 301 ile ilgili konunun mutlaka siyasi mekanizma tarafından değerlendirildikten sonra değiştirilip değişmeyeceğinin ifade edilmesi lazım. Süreç içerisinde böyle bir algı olabilir."

Türkiye, 'pilot ülke' seçildi

AİHM başvuruları konusunda ocak ayının ikinci yarısında yaşama geçecek bir eylem planı yaptıklarını belirten Ergin, "Eylül 2012'ye kadar 3500 uzun yargılama başvurusu yapılacak AİHM'ye. 15 Kasım'da niyet mektubu gönderdik. İç hukuk yolu oluşturmayı teklif ettik. Bu dosyalara burada bakalım dedik. Pilot uygulama teklifi yaptı AİHM, biz de kabul ettik. Pilot uygulama sonucuna kadar halen AİHM'deki 2500 uzun yargılama dosyası askıya alınacak. Türkiye, aynı Kıbrıs komisyonu gibi uzun yargılamalardan kaynaklı mağduriyet duyan vatandaşların zararlarını tazmin için komisyon oluşturacak. AİHM, etkin bir iç hukuk yolu olarak görürse, dosyalar AİHM'de değil, Türkiye'de sonuçlanmış olacak. Bizim açımızdan da yeni ihlal kararları çıkmamış olacak. Vatandaşımızla kendimiz barışacağız" dedi.

Anneden e-mail

Ergin, program devam ederken, bir staj için avukatla yaptığı görüşme nedeniyle tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Şeyma Özcan'ın annesinden gelen "Dosyasını Adalet Bakanı da incelesin" şeklindeki elektronik postanın okunması üzerine, "Bu annenin serzenişini ayırıyorum" ifadesini kullandı.

Hopa olaylarına da değinen Ergin, "Başbakan bir ile gidiyor. Protesto. Yerdeki parke taşlarını söküp araçları parçalarsanız, oradaki koruma polisi beyin kanaması geçirirse, bunlara şefkatle yaklaşma şansınız var mı? Devletin koruma görevi yok mu?" şeklinde konuştu.

Ergin, tutuklu vekiller için de "Bu kişiler vekil oldukları için tutuklanmadı. Zaten tutukluydular. Cezaevinde olmaları da mevzuata uygun. Anayasa 83 ve 14'ü değiştirmeden, bunları salıverin gibi bir telkin mi bekliyorsunuz?" diye konuştu.