TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmeleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında karşılıklı suçlamalara sahne oldu.
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Baykal'ın 10 bin metrekarelik imarlı arazisinin olduğunu ve bedelinin de 5 trilyonun üzerinde olduğunu söyledi. Baykal, Erdoğan'ın bu iddiasına "Başbakan'ın bütün devlet imkânlarıyla bula bula, çürümüş, yıpranmış, boş dedikodulara başvuracak noktaya geldiğini görüyorum" yanıtını verdi.
Sabah-atv ihalesine tek teklif Başbakan Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'ın genel müdür olarak görev yaptığı Çalık grubunun önderliğindeki Turkuaz konsorsiyumundan gelmesi de muhalefetin gündemindeydi.
Baykal- Sabah-atv ihalesi hakkında, "Öyle anlaşılıyor ki, TMSF Başkanı 'Bir kişi bile kalsa ben yaparım' dediği için büyük bir olasılıkla damat beyin holdingi Türkiye'de ikinci medya holdinginin de sahibi olacak" dedi. Erdoğan da Baykal'a "Yandaş medya konusunda size yetişmemiz mümkün değil" karşılığını verdi.
Yandaş medya tartışması
2008 yılı bütçe görüşmeleri sırasında hükümet ile muhalefet arasındaki tartışma CHP lideri Baykal'ın 'yandaş medya' eleştirisi ile başladı. Sabah ve atv'nin satışına değinen Baykal, işadamlarının bu medya grubunun ihalesine girmekten teker teker çekildiklerini söyledi. CHP lideri Baykal şöyle konuştu:
"Büyük olasılıkla damat beyin holdingi, Türkiye'de ikinci büyük medya grubunun da sahibi olacak... Demokrasi; devlet gücünün, yetkisinin, olanaklarının, otoritesinin bir siyasi hegemonya tesis etmek için kullanılması anlamına gelmez. Bir eski Başbakan, Türkiye'de 'kendine yandaş medya ayarlıyor' diye iddia altında yıllarca mahkemelerde hesap vermek zorunda kaldı. Yandaş medya oluşturmak, iktidarın bir imtiyazı değildir. Böyle bir tabloyu doğal karşılamak vicdanla, demokrasi anlayışıyla, memleket sevgisiyle bağdaşmaz."
'Size yetişemeyiz'
Eleştirileri hükümet adına yanıtlayan Erdoğan, "O konuda siz çok kabiliyetlisiniz. Biz size yetişemeyiz. Şu anda TMSF'nin yapmış olduğu ihaleyi biz izliyoruz. Bu ihalede katılmak isteyenler katılmıştır. Yeterliliği olanlar girmiştir. Neticesi yarın (bugün) belli olacak. Bu konuda TMSF özerk bir kurumdur. Gereğini yapacaktır" diye konuştu.
Arsa suçlaması
Erdoğan, Baykal'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yapılan imar değişikliklerine ilişkin suçlamalarını da yanıtladı. "Kargayı kılavuz yapmak çok sıkıntılı olur" diyen Erdoğan, İstanbul'da plan tadillerini CHP'li belediyelerin de istediğini anlattı.
Erdoğan, Baykal'ın 1987'de Antalya Zeytinköy'de 10 bin metrekarelik bir araziyi 65 milyon liraya aldığını, bunun daha sonra CHP'ye geçen bir DSP'li belediye başkanı tarafından imar planına alındığını, arsanın değerinin 5 trilyon lira olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Demek ki imar planı, isteyene göre değişebiliyor" dedi.
'Hoplama, rahat ol'
Baykal'ın oturduğu yerden tepki göstermesi üzerine Erdoğan, "Siz benim ta aileme kadar kurcalayacaksınız, karanlık defterleriniz karıştırılınca hoplayacaksınız, hoplama rahat ol, yerinde otur" dedi.
Erdoğan, Unakıtan'ın oğluyla ilgili iddiaları da anımsatırken, "Tokat, Tekel eee. Unakıtan'ın oğlu şunu götürmüş, bunu götürmüş. Beraat kararını getirdi size. Oğlunun dokunulmazlığı yok. Suç duyurusu yapın, iddia sahibi sizsiniz" dedi.
Bu sırada CHP sıralarından "raporun üstüne oturdunuz" diye laf atılırken Erdoğan, "Burada, 'Türkiye'nin derdi BOP değil, GAP' denildi. Türkiye'nin derdi CHP, çünkü hiçbir hayrı olmadı" dedi. CHP sıralarından "çok ayıp" diye laf atılırken Erdoğan, "Sayın Baykal hâlâ yorulmadınız. Ali Dibo dediniz. Hataylı size gereken dersi verdi. Ali Dibo dedikleriniz daha çok oy aldı, parlamentoya geldi. Siz de oy kaybettiniz" dedi.
'Sezer'e eleştiri, Gül'e övgü'
Baykal'ın Hakimler ve Savcılar Yasası'nın kısa sürede onaylanmasıyla ilgili, "Cumhurbaşkanı bu kadar ağırlığını kaybetmemişti" sözü üzerine de Erdoğan, isim vermeden 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer dönemini eleştirdi. Erdoğan, "Biz bu ülkede 15 günün son dakikasına kadar bekletildik, hizmetimizi ağırlaştırdılar. Bu iş ne kadar süratlenirse o kadar hayırlı olacak. Cumhurbaşkanı'mıza özellikle teşekkür ediyoruz, sağ olsunlar var olsunlar" dedi.
'Çürümüş bir dedikodu'
CHP Genel Başkanı Baykal da Erdoğan'ı yanıtlarken, arsayı kamu hizmetine girmeden ve milletvekili olmadan 12 Eylül sonrası siyasi yasaklıyken aldığını, bu konuyu haber yapan gazeteyi mahkûm ettirdiklerini bildirdi.
Arsanın imar olayında hiçbir kamu görevlisi ya da belediye başkanıyla görüşmediğini kaydeden Baykal, "Başbakan yolsuzluk suçlamalarından bunalmış, bizimle ilgili bir gayret içinde, yolsuzluk suçlaması için dayanacak nokta arıyor. Elindeki tüm devlet olanaklarıyla bula bula geldiği nokta, çürümüş, basit dedikodularla bu noktaya gelmiş.
Bu arsa bir şekilde imar muamelesine tabi oluyor. Başbakan demeye çalışıyor ki; 'Antalya, Deniz Baykal, işin içinde bir bit yeniği var' Kendi deneyimlerinden böyle bir değerlendirme yapıyor. Biz, bu konuda sizin kabul edemeyeceğiniz ölçüde bir dikkat içindeyiz. Alnımız ak, yüzümüz pak. Devlet malına ne biz, ne çocuklarımız el uzatmayız. Herkes kendi hesabını versin" dedi.