Gümrükçüoğlu size emanet

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ''Sayın Baykal'dan bugüne kadar şöyle ele avuca gelir bir proje duydunuz mu?. Trabzon'a yönelik projesini duydunuz mu?. Duyamazsınız çünkü, beyefendi çok meşgul'' dedi.

Miting fotoğrafları için TIKLAYINIZ...

Erdoğan, partisince Atatürk Alanı'nda düzenlenen ve yoğun ilgi gösterilen mitingde katılanlara hitap ederken, Trabzon'un bir medeniyet, kültür ve tarih şehri olduğunu belirterek, ''Trabzon ne zaman güleceğini bilir, Trabzon ne zaman gürleyeceğini, ne zaman taşacağını bilir'' diye konuştu.

Kendilerine bir emanet yüklendiğini ve 6,5 yıl boyunca bu emaneti gururla, büyük bir sorumlulukla taşıdıklarını ifade eden Erdoğan, bu süre içinde Trabzon'u mahcup etmediklerini söyledi.

Erdoğan, şimdi yeni bir dönemin arefesinde bulunulduğunu, yerel yönetimde de Trabzon'a hizmete talip olduklarını belirterek, ''Trabzon'u güzelleştirmeye, bir marka, 21. yüzyılın şehri yapmaya talip olduklarını'' kaydetti.

İstanbul'un, idarelerinde yaşanabilir bir mega kent haline geldiğini; Antalya'nın dünyanın en iyi 100 otelinden 15'ine ev sahipliği yaptığını; Erzurum'un kış turizminde cazibe merkezi haline geldiğini; Kayseri'nin, meydan ve çevre düzenlemeleriyle Avrupa kentleriyle boy ölçüştüğünü; Konya'nın inanç turizminde dünyanın önde gelen şehirlerinden biri olduğunu; Gaziantep'in sanayi, ticaret şehri kabuğunu kırdığını anlatan Erdoğan, ''Trabzon Bu yarışta geriye kalamaz. Dev projelerden geri kalamaz. Onun için Trabzon'da ak belediyecilik diyoruz. İşte onun için ak hizmet diyoruz'' şeklinde konuştu.

-''BİLDUKLERİMU, ÖĞRENDUKLERUMİ TRABZON'A YAPALUM DA''-

Erdoğan, İstanbul'u 1994 yılında CHP'den devraldıklarını, Antalya'yı, Gaziantep'i de CHP'den devraldıklarını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

''Bütün bu illeri borç, yokluk, mahrumiyet içinde, sıkıntılı şekilde devraldık. Altyapı, üstyapı altüst olmuş böyle devraldık. Kısa sürede geleceğe hazırladık. O yılların ihmalini telafi ettik. Yeni dönemde mega projelere yöneldik. Çünkü bizim şehirlerimize ilişkin vizyonumuz, ufkumuz var. Biz büyük düşünüyoruz. Biz belediyecelik tecrübemizi, birikimimizi şehirlerimize taşıyoruz. Bu kardeşiniz, hemşehriniz, bu evlanız İstanbul Belediye Başkanlığı'ndan buraya geldi. Şimdi diyorum ki, ben bildukerumi, bugüne kadar öğrenduklerumi Trabzon'a yapalum da.''

 Kendisinin sadece Başbakan olarak Trabzon'a 19. geldiğini, her gelişinde de elinin boş gelmediğini anlatan Erdoğan, ''Şimdi Allah aşkına söyleyin, sayın Baykal buraya kaç kere geldi, soruyorum. Kendi belediyesinin iş başında olduğu bu kenti kaç kez ziyaret etti. Acaba kendi belediyesi burada kaç kez açılış yaptı. Geçenlerde bir tanesini görmüştüm, doğru. O da neydi, kat karşılığı inşaat yaptırıyordu. Hatırlatınız da...'' diye konuştu .

Erdoğan, seçime 17 gün kaldığını hatırlatarak, şunları söyledi:
''Sayın Baykal'dan bugüne kadar şöyle ele avuca gelir bir proje duydunuz mu? Trabzon'a yönelik projesini duydunuz mu? Duyamazsınız, çünkü beyefendi çok meşgul. Bizden çok daha meşgul. Hakaret dağarcığı, karalama dağarcığı, küfür dağarcığı çok zenginleşti bu ara. Ya bir genel başkan ağzından şu laflar çıkar mı?

 Bu hükümet telekulakta çok ileri. Hep bizi dinliyor. Sayın Baykal, o iş sizin işiniz. Devletin valileriyle, 'yes', 'no' tuşuna basarken şaşıran sizsiniz. 'Yes', 'no' biliyorsunuz. Ama yalancının mumu yatsıya kadar yanmadı, tuşa yanlış bastı ve yakalandı. Ben dinlemedim seni ya, sen kendini ele verdin, bana ne. Kimin dinleneceğini kararını bu ülkenin yargısı verir. Ondan sonra güvenlik, istihbarat bunu takip eder. Gelip de bize buralardan çamur atmaya kalkma. Bak bize yanlış yapıyorsun. Bu ifadeleri kullanıyorsun. Hükümete telefonlardaki görüşmelerde, gerekirse hakaret edilebilir, gerekirse küfredilebilir. Ya diyor, 'ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz'. Ya düşünebiliyor musunuz bir siyasi partinin genel başkanı şunu söylüyor, ekranlarda söylüyor. 'Ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz' diyor. Hale bak. Bu nasıl bir parti genel başkanlığı.

Sayın Baykal hiç olmazsa bunları gece 12 den sonra konuş. Şifleri kanallarda konuş, çocuklara kötü örnek oluyorsun. Çocuklara kötü örnek olma. Ayıptır, yazıktır yaşına, başına... Olmaz, bu yaşa bu başa uymaz. Doğru değil. Bak bu çocuklar seni sonra hayırla yad etmez. Bunlar yarının büyükleri olacak. Buna dikkat et. Çok ayıp oldu. Doğrusu ben milletim adına bu ülkenin başbakanı olarak, edebimle, adabım, bunları duymaktan gerçek sıkıldım ve üzüldüm. Benim ülkemde böyle genel başkanlar da varmış, eyvah dedim. Ama 29 Mart akşamı bir ders daha alacak.''