"Ecevit Ergenekon’u fark etmişti"

 Kazdağlı, kitapta anlattıkları örgütün üst yapılanmasının şimdi yargılandığını söyledi. Ergenekon Davası’nda tanık olarak dinlenilen gazeteci Celal Kazdağlı, “Bu dava bizim araştırdığımız konunun, yapının devamı gibi gözüküyor. Kişilerle bağını bilemeyiz

"Ecevit Ergenekon’u fark etmişti"

 

Kazdağlı, kitapta anlattıkları örgütün üst yapılanmasının şimdi yargılandığını söyledi.

 

Ergenekon Davası’nda tanık olarak dinlenilen gazeteci Celal Kazdağlı, “Bu dava bizim araştırdığımız konunun, yapının devamı gibi gözüküyor. Kişilerle bağını bilemeyiz. Bir üst yapı olduğu ortaya çıkıyor. Böyle bir gerçekliğin bu mahkemede olanlarla ilgisi olup olmadığını, sizler ortaya çıkaracaksınız” dedi. Kazdağlı, 1996 yılında Susurluk kazası olmadan önce Show TV’de Can Dündar ile “40 dakika” adlı programı hazırladıklarını belirterek, kaza nedeniyle bu konunun üzerine yoğunlaştıklarını, geçmişe dönük araştırmalar yaptıklarını, daha sonra bu çalışmaları “Ergenekon” kitabında topladıklarını kaydetti.

 

“EN ÖNEMLİ BAĞ ÇATLI’YDI”

 

Kazdağlı, araştırmaları sonucu, Türkiye’de 1950’li yıllardan sonra bir örgütlenmenin olduğu, devlet içinde yasal olmayan gizli bir yapının bulunduğu, bu yapının da devlet içindeki birtakım unsurlar tarafından korunduğu bilgilerine ulaştıklarını söyledi. Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin “Bu yapının Susurluk kazasıyla bağlantısı var mı” sorusunu yönelttiği Kazdağlı, “Yapının Susurluk kazasıyla bağlantısının en önemli ismi Abdullah Çatlı’dır. 1980 öncesi birçok olaya karışmış; 7 TİP’linin öldürülmesi ve 12 Eylül sürecinde kimlik değiştirerek, pek çok eyleme katılmıştır. O yapı ile bağ kurduk. ‘Evet böyle bir şey olabilir’ noktasına geldik” yanıtını verdi.

 

“DÜNDAR’LA FARKLI DÜŞÜNÜYORUZ” 

 

Konuyla ilgili, eski başbakanlardan Bülent Ecevit ile de röportaj yaptıklarını ifade eden Kazdağlı, “Ecevit, bu yapının adının ‘Ergenekon’ olup olmadığını bilmediğini, ama böyle bir yapının olduğunu söyledi” dedi. Kazdağlı, Pekgüzel’in “Yayınlarınızda tespit ettiğiniz yapının amacı neydi” sorusunu, “Devleti illegal yollarla kendi çıkarları doğrultusunda kullanma amacı güden” diye yanıtladı. Pekgüzel’in “Örgütün darbeye zemin hazırlamak gibi bir çalışması bulunuyor mu” sorusuna Kazdağlı, “Olaylardan öyle anlaşılıyor” yanıtını verdi. Birlikte ‘Ergenekon’ kitabını hazırladıkları Can Dündar ile şimdi fikirlerinin ayrıldığını söyleyen Celal Kazdağlı, “Biz yıllarca ‘Ergenekon’ üyelerinin ortaya çıkarılmasını istiyorduk. Size çalımalarınızda başarılar diliyorum” dedi.

 

“Mütercimler’e Ünlütürk anlattı"

 

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in soruları üzerine de Kazdağlı, “40 dakika” programını hazırlarken tutuksuz sanıklardan Erol Mütercimler ile de röportaj yaptığını anlatarak, sözlerine şöyle devam etti: “Susurluk’tan sonra kamuoyunda bilgi ve deneyimlerini aktarıyordu. Bu nedenle biz de telefonunu ve adresini bulup görüştük. Mütercimler, Tümgeneral Memduh Ünlütürk ile görüştüğünü söyledi. Ünlütürk’ün ‘Meclis’in, hükümetlerin ve Genelkurmay’ın üzerinde bir yapı olduğunu, bunun devleti yönettiğini söylediğini aktardı. Ünlütürk, kendisinin de bu yapının içinde olduğunu ifade etmiş.” Pekgüzel’in “Erol Mütercimler’in ‘1980 darbesi oldu, bu örgüt bitti’ diye bir beyanı oldu. Mütercimler bu örgütün tasfiye edildiğine dair size bir şey söyledi mi” sorusuna Kazdağlı, “Hatırlamıyorum. Olsaydı yayımlardık” yanıtını verdi. Yazdıkları kitapta örgütün sağ kanadını anlattıklarını belirten Kazdağlı, “Ünlütürk’ün de açıklamasından sonra bunun sol kanadının da olabileceğini düşündük. Ancak, zaman yetmedi” diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Siyaset