Bayraktar babaocağında konuştu

 Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'nin kalkınması, gelişmesi için siyasetçilerin mutlaka güvenilir olması gerektiğini söyledi.      Bakan Bayraktar, AK Parti Of İlçe Başkanlığı tarafından Of Belediyesi Toplantı Salonu'nda düzenlenen Si

Bayraktar babaocağında konuştu

 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'nin kalkınması, gelişmesi için siyasetçilerin mutlaka güvenilir olması gerektiğini söyledi. 

     Bakan Bayraktar, AK Parti Of İlçe Başkanlığı tarafından Of Belediyesi Toplantı Salonu'nda düzenlenen Siyaset Akademisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, hayatın kendisinin siyaset olduğunu, siyasetle, politikayı birbirine karıştırmamak gerektiğini belirterek, ''Siyaset bir bilim, hayat tarzıdır. İnsan kendi evinde de, en yakınlarıyla da siyaset içerisindedir. Siyaset yapmak lazım. Demokrasinin, halkın kendi kendini idare etmesi, halkın kendisini idare edecek siyasetçileri seçmesi insan olmanın gereğidir'' dedi. 

     Siyasilerin güvenilir ve üretken olması gerektiğini ifade eden Bayraktar, ''İnanın Türkiye'nin kalkınması, gelişmesi için siyasetçilerin mutlaka güvenilir olması lazım. Eğer siyasete güven gelmezse, siyasilere güven olmazsa ülkede kalkınma istenilen seviyeye ulaşmaz. Bizim liderimiz, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, verdiği sözü yapmak için azami gayret gösteren birisi. Yapamayacağınız şeyleri vadetmeyin ve vadettiğiniz şeyi de yapın... Biz tamamen bu düsturu yakalayamadık, ama öyle olmaya çalışıyoruz, elimizden geldiği gayretle'' diye konuştu. 

     Bayraktar, Meclis'te dört parti olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: 

     ''Partilere bakıyoruz, gruplara bakıyoruz, grup başkanvekillerine bakıyoruz. Bir de dünyaya bakıyoruz. Çünkü siyasetin kendi tabiatı var, kendi doğası var. Tabi ki ismi üzerinde muhalif, muhalefet eden, muhalefet edecek. Fakat muhalefet edecekten maksat, iktidarın yaptığı yanlışları görerek, onlara muhalefet edecek, 'yanlış yapıyorsun', veyahut alternatif gösterecek. İleri demokrasilerde bu biraz daha ileri düzeyde yakalanmış. Biz bunu söylemeye çalışıyoruz muhalefetteki arkadaşlara. Onlar yine bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur. Aynı tas, aynı hamam, değiştiremiyoruz onları. Biz her şeyi doğru mu yapıyoruz- Yok. Her şeyi tamamladık mı- Yok. Eksiklerimiz de var, yanlışlarımız da var, ama Türkiye'nin menfaatleri noktasında, dış ilişkiler noktasında, Türkiye'nin kalkınması noktasında, Türkiye'nin gelişmesi noktasında, Türkiye'nin huzura kavuşması, Türkiye'nin ileriye gitmesi noktasında, asgari müştereklerde biraz daha fazla birliktelik sağlamamız lazım.'' 

     

     -''Muhalefet söyler, ama nihayeten iktidarın dediği olur''- 

     

     Muhalefetin, 'Siz bizim dediğimizi yapmıyorsunuz'' söyleminde bulunduğunu kaydeden Bakan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: 

     ''Ya kardeşim bu millet bizi seçti, yüzde 50 oy verdi bize. Türkiye'de demokratik sisteme göre, eğer oy düzeni denk gelirse yüzde 34-35 oy alan bir parti tek başına iktidara gelir ve ondan sonra milletten aldığı bu vekaleti ülkenin tamamı için ülkenin nüfusunun 74.5, 75 milyonu için adaletli bir şekilde yerine getirmeye çalışır. Şimdi biz, Meclis'te veyahutta hükümette yapacaklarımızı, yaptıklarımızı, muhalefetin dediklerini yapsak, siz ne diyeceksiniz o zaman. O zaman siz demez misiniz bize, 'o zaman biz muhalefeti seçerdik kardeşim, biz sizi seçtik, siz bizim dediklerimizi yapın' diye, 'siz kendi iradenizle bu memleket için faydalı ne ise onları yapın' diye. Dünyanın neresinde görülmüş, hangi demokratik ülkede, siyasetle idare edilen hangi ülkede muhalefetin dedikleri yapılıyor. Muhalefet söyler, söyler, ama nihayeten iktidarın dediği olur. İktidar, muhalefetin fikirlerinden istifade eder. Demokrasinin bir özelliği de bu iktidara gelen muktedir olacak.'' 

     Bakan Erdoğan, ''Geldik, tabuları yıktık'' diyerek, şunları kaydetti: 

     ''Daha evvelden bir takım kesimlerden, bir takım kesimlerin oluşturduğu korku imparatorluklarını yıktık. Nasıl- Diklenmedik, dik durduk, kararlı durduk. Ben TOKİ Başkanı iken 2007 seçimlerinden önce Niğde'de açılış yapıyoruz, orada bir tane genç teğmen kardeşimiz bizi dövmeye kalktı. Benim açılışım, benim törenim. O günleri yaşadık. Halbuki güçlü olan değil, hak olandır esas. Bizim siyasi irademiz Türkiye'de bunu teşhis etti, etti ve ediyor. Kaçmıyoruz biz, sadece yanlış yapanlar, haksızlık yapanlar, millete rağmen Türkiye'yi dizayn etmek isteyenler, milletin iradesine rağmen milleti belli kalıplara sokmak isteyen, milletin iradesine rağmen ülkeyi, kendi istediği gibi milletin efendisi olmaya kalkanları elimizin tersiyle ittik. Bağımsız yargıya dedik ki 'sen bildiğin gibi bunları yap, gereğini yap.' Eskisi, yenisi, bizden önce olanlar da, bizim dönemimizde olanlar da, doğrusu bu...'' 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Siyaset