Bakan yardımcısı Aşan Trabzon'da

Trabzon Belediyesi Trabzon Valiliği Trabzon Kent Konseyi ve Trabzon kadın Platformunun  8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında organize ettiği Kadına şiddete sıfır Tolerans etkinliği Trabzon Belediyesi Çok Amaçlı salonunda gerçekleştirildi.Topl

Bakan yardımcısı Aşan Trabzon'da

Trabzon Belediyesi Trabzon Valiliği Trabzon Kent Konseyi ve Trabzon kadın Platformunun  8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında organize ettiği Kadına şiddete sıfır Tolerans etkinliği Trabzon Belediyesi Çok Amaçlı salonunda gerçekleştirildi.

Toplantıya Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Doç.Dr.Aşkın Asan Akparti  Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu Trabzon Belediye başkan yardımcıları

Meclis üyeleri ve Trabzon Belediyesi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği komisyonu başkanı Sezgin Yılmaz ve kalabalık bir davetli gurubu katıldı  

Bakan yardımcısı Aşan toplantı öncesi  aynı salonda düzenlenen sergi açılışını yaptı.

Aşan sergiyi gezerken Trabzonlu bayanların yaptığı Trabzonspor amblemini eline alarak “En büyük Trabzon,” Bize her yer Trabzon “demesi alkış aldı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, şu anda poliste aile içi şiddet vakalarının da kayda geçtiğini, 2009'dan önce böyle bir kayıt olmadığını belirterek, ''Bazıları bu rakamları yanlış analiz ediyor. Çünkü 2009 yılından önce zaten bir veri yok. Televizyonlarda duyduğunuz, 'şiddet yüzde bin 400 arttı' şeklindeki açıklamalar yanlıştır. Şiddet eskiden de vardı ama şimdi görülür hale geldi'' dedi.

Trabzon Belediyesi, Trabzon Kent Konseyi ve Trabzon Kadın Platformu tarafından başlatılan, ''Kadına Karşı Şiddete Sıfır Tolerans'' kampanyasının belediye çok amaçlı salonunda düzenlenen kapanış toplantısına katılan Asan, proje kapsamında düzenlenen kurslara katılan kadınların yaptıkları eserlerin yer aldığı resim ve el sanatları sergisini gezdi.

Programla ilgili toplantıda konuşan Asan, bir çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının sık sık duyulduğunu, bundaki amacın kadının insan haklarını teminat altına almak olduğunu söyledi. Bu teminatın artık devletin sorumluluğu olduğuna işaret eden Asan, ''Tabi ki hiç kimse bir diğerinin eşiti olamaz. Bu Allah'ın bir mucizesidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinden kastımız, haklara ve fırsata ulaşmada adaletin sağlanmasıdır. Yani eğitim verilecekse hem kız hem de erkek çocukları o eğitim haklarına ulaşmalıdır. Ekonomi, iş gücü, sağlık gibi tüm alanlarda eşit şekilde bunun sağlanması gerekiyor. Bu sadece Türkiye'nin değil, dünyanın evrensel sorunlarından birisi'' diye konuştu.

Dünya'nın birçok ülkesinde kadınların eşit olmayan uygulamalarla karşı karşıya kaldığını belirten Asan, şöyle devam etti:

''Kadına yönelik şiddet maalesef ekonomik, sosyal ve sınır tanımaksızın varlığını sürdürüyor. Bu durum, hayatın her alanında toplumsal ve insani gelişmenin önünde engel olarak durmakta. Mesela Çin'de her gün 39 bin kız bebek, anne ve babalarının erkek çocuklarına gösterdiği tıbbi bakımı alamıyor ve bu nedenle ölüyor. Erkek bebek hastalanınca götürülüyor, kız bebek ise hastalanınca götürülmüyor. Hindistan'da eksik çeyiz diye bir problem var. Evlenirken eğer bu çeyiz beğenilmezse kadının yüzüne kezzap atılarak yakma gibi çok kötü olaylar yaşanıyor. Bugüne kadar dünya genelinde 108 milyon kadın ise kayıp.''

-''Polis kayıtlarında artık aile içi şiddet var''-
Aile içi şiddet sonucu polise başvuran kişilerin kaydının eskiden ''darp'' olarak kaydedildiğini, bu nedenle şiddet verilerinin sağlanamadığını vurgulayan Asan, televizyonlarda yer verilen aile içi şiddetle ilgili verilerin ise gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Bu kayıtlar sonucunda verilerin toplandığını ve bu verilerin uygulamalara yön vereceğini belirten Asan, şöyle konuştu:

''Şimdiye kadar aile içi şiddet diye bir kayıt tutulmuyordu. Bir dayak ya da şiddet olayında polise gidildiğinde darp genel başlığı altında kayıt yapılıyordu. Ama biz buna 'hayır' dedik. Aile içi şiddet önemli ve bunlarla mücadele etmeliyiz. Şuanda poliste aile içi şiddet vakaları da kayda geçmekte. 2009'dan önce böyle bir kayıt olayı yok. Türkiye'de istatistiklere bakıldığında aile içi şiddet sıfır olarak gözüküyor. Şimdi kayıt altına alınmaya başlandığından hepsi bir başlık altında toplanıyor. Bunlar bize bir yön ve politika oluşturmamızda kolaylık sağlayacak. Ama bazı bunu analiz edenler yanlış şekilde rakamları analiz ediyor. Çünkü 2009 yılında zaten bir veri yok. Televizyonlarda duyduğunuz, 'şiddet yüzde bin 400 arttı' şeklindeki açıklamalar yanlıştır. Şiddet, eskiden de vardı, ama şimdi görülür hale geldi.''

''Ekonomik şiddet''-
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulmasının ardından aile içi şiddetle ilgili çeşitli eğitimlerin düzenlenmeye başladığını belirten Asan, yaşadığı ilginç bir olayı ise şöyle anlattı:

''Bakanlığımız kurulduğunda, yanıma bir grup geldi. Bana, erkeklere yönelik bir eğitim programı hazırlayacaklarını, kadına karşı şiddetin ne kadar kötü olduğunu anlatacaklarını söylediler. Ben de onlara gelin ben sizleri erkeklerin kahvehanesine götüreyim, ben de geleceğim dedim. Hatta ilk gideceğimiz yer Oflular'ın kahvehanesi olacak. Kendilerine bir aylık bir müddet verdim ve hazırlandılar. Biz de onlarla birlikte gittik ve şiddetle ilgili eğitim programı başladı. Ama belirli bir süre sonra bizim Karadenizliler hemen eğitimciyi durdurdular ve 'şiddet, şiddet diyorsun, ama sen yanlış yere geldin. Burası Karadenizlilerin kahvehanesi. Şiddet, Güneydoğu Anadolu'da, burada şiddet yok. Bizde olsa olsa adam vurmak var. O da namustandır ve sayılmaz' dediler. Şimdi kafamızdaki şiddet tanım ve kavram olarak tam yerleşmemiş. Şiddetin sadece fiziksel olanı yok. Mesela kadın çalışıyor, ama banka kartı kocada. Bu da ekonomik bir şiddettir"

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Siyaset