Finduğu unutma!

Bayram öncesi, dostumuz Av. Fikret İlkiz'le birlikte yeşil Giresun'un görülecek yerlerini dolaşıyoruz; fındık anıtı önünde fotoğraf çektiriyoruz. Fındık çuvallarının tavan yaptığı bir dükkâna giriyoruz. Baba mesleği toptan fındık ticaretini sürdüren İrfan

Finduğu unutma!

Bayram öncesi, dostumuz Av. Fikret İlkiz'le birlikte yeşil Giresun'un görülecek yerlerini dolaşıyoruz; fındık anıtı önünde fotoğraf çektiriyoruz. Fındık çuvallarının tavan yaptığı bir dükkâna giriyoruz. Baba mesleği toptan fındık ticaretini sürdüren İrfan Kankaya (48) ile sohbet, elbet, fındıkla başlıyor. Bir dokun bin ah dinle.
“Ben 7 yaşımdan beri bu çarşıdayım, diyor, fındığın içinde büyüdüm. Çarşıyı görüyorsunuz, etraf bomboş. Oysa eylül buraların en hızlı ayıdır. Fındık satılmış olur, üretici paralanır, alışverişini bu ayda yapar, düğün dernek, her şey bu aydadır. Geçen yıl üretici kilosunu 4.7 ile 4.8 YTL arasında sattığı fındığı bu yıl ancak 2.5 YTL'ye satabiliyor. Ben bu yıl toplam 2960 kilo fındık almışım, üreticiye eski lirayla 7 milyar 150 milyon lira ödemişim. Aynı miktar fındığı geçen yıl aldığımda ödediğim para 14 milyar lira oluyor.”
Yani? Üreticinin eline geçen para bir yılda yarı yarıya azalmış. Yalnız bu mu?
“Yağmurdan bu yıl fındık iyi kurutulamadı. Yurtdışına giden bir TIR geri geldi mi, zararı 12 bin euro. Toprak Mahsulleri (Ofisi) de üreticinin fındığını almamak için bin bahane uyduruyor. Yozgat'tan gelmiş, fındığı bilmez, fındık seçiyor. O öyle, bu böyle deyip fındığı almıyor. Köylü de fındığını bırakıp gidiyor. Ben böyle rezalet görmedim.” 
Böyle rezalet seçimden önce de yaşanmıştı, ama sandık başına gidildiğinde finduk unutulmuştu. Bakalım, bu seçimde yine unutulacak mı?

Bir çift kitap
Almanya'da Nazilerin kadrolaşmasında birincil kıstas Yahudilikti. 1. Derece Alman Şeref Haçı Madalyası sahibi ünlü tıp insanı Ord. Prof. Dr. Albert Eckstein'in işine Yahudi olduğu için son verilmişti. 1935'te Türkiye'ye gelen Eckstein buradaki 15 yılında Anadolu'yu dolaşıp çocuk ölümlerinin önlenmesi yolunda çalışmalar yaptı. Çocuk doktoru Prof. Nejat Akar, Eckstein'in Türkiye'deki yaşamını öykü tadında kitaplaştırdı. Gürer Yayınları'ndan çıkan “Bozkır Çocuklarına Bir Umut” tanıklar, fotoğraflar, belgeler eşliğinde cumhuriyet tarihinin bir yönüne ışık tutuyor.
İkinci eser ise, yine Gürer Yayınları'ndan bir gezi kitabı. Mustafa Andıç, Müziğin ve Başkaldırının Sesi GÜNEY AMERİKA'yı özgün renkleriyle anlatıyor.

Bir şiir
Attilâ İlhan'ı 80. yaşında, ölümünün 3. yılında (1925-10.10.2005) pek ünlenmeyen dizeleriyle anıyoruz:
“ellerim kırılsa da ben senin için bu şiirleri yazmasam/ dinamit taşırmış gibi gözlerini taşımasam // sen kendine yetmiyorsun hiç kimse sana yetmiyor/ birini bitirmeden aklın öteki yolculukta”

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Medya