Emel Meryem Parlak

Emel Meryem Parlak

Oğuz Atay - Tutunamayanlar

Her 10 yılda bir yeniden okunulması gerektiğini düşündüğüm tutunamayanlar romanı arayışın, kayboluşun ve yabancılaşmanın romanıdır.

Her şeyi moderniteye kurban verebilme tehlikemizin olduğu bilinciyle bu romana bakarsak tutunamayanlar kalıbı da büyük tehlike altındadır. Tutunamayanlara kaybedenler klübü vari bir bakışla bakmak romanı anlamamak olacaktır.
Atay'ın romanı ironi ve oyun kalıpları üzerine kurduğu bilinciyle romana bakarsak masal formu çok geçmeden gözümüze çarpar. Hepimizin bildiği gibi masallarda birkaç aşama vardır. Kahraman kaybolur, kendini arama yolculuğuna çıkar ve başına türlü türlü olaylar gelir. Tutunamayanlarda da olay Selim'in intiharıyla başlar. Bunu öğrenen Turgut önce yabancılaşır sonra selimlesir sonra kendi yolunu aramaya koyulur. Arayışına bulduğu parçalar yardım eder. Bulduğu mektuplar o parçalardır.

Eser başlangıçtaki sonun başlangıcı yazısıyla(gazeteci trende tanıştığı kayıp Turgut Özben tarafından kendine gönderildiğini iddia eder)gerçek, yayımlayıcının açıklamasıyla da kurmaca fikrini uyandırır. Turgut'un mektubuyla biten roman bu metinlerle çerçeveye alınmıştır. Oğuz Atay bu çerçeveyle oyunumuza hoşgeldiniz diyerek göz kırpar okuyucuya. Nitekim 724 sayfalık romanda oyun kelimesi 191 defa geçer. Aydın eleştirisi olarak nitelenen bu romanı oyun ve ironi kelimelerini ekleyerek incelemek gerekir. Bu bakışla bakıldığında Selim'in şarkıları ve açıklamaları parodi olmaktan daha fazlası olacaktır.

Oğuz Atay - Tutunamayanlar

- Atay'ın kahramanları yani tutunamayanlarla birlikte İsa arketipi dirilir. İsa nasıl ilk hayatında haksızlığa uğradıysa ve sonraki hayatında huzur bulacaksa Selim de kendini ona benzetir ve intihar eder. Turgut ise 2. hayatı için yolculuğa başlar.
- Tutunamayanlarda yaratma çabası da dikkat çekmektedir. Selim'in yaratma heyecani, şarkıları, oyunları..
Turgut'un da tutunamayanları tamamlama yolculuğu...

- Bilinçakışı, metinlerarasılık, yapıbozum gibi teknikler kullanılan romanda geleneksel düzen değiştirilmiştir. Bu bakımdan postmodern bir eser olarak nitelendirilir. Bilinç akışı tekniğiyle yazılan 15. bölümde hiçbir yazım kuralına uyulmamış, noktalama işaretleri kullanılmamıştır.
Keyifli okumalar.

Oğuz Atay-Tutunamayanlar - İlk cümle - Olay XX. yy'ın ikinci yarısında, bir gece Turgut'un evinde başlamıştı.

ALINTILAR
* "Hayat düşünceleri tutan bir hapishanedir" * “Bizim için hüküm hep aynıdır. Kısa bir hükümdür: beklediğimiz ve inanamadığımız bir hüküm. Yalnız bizim için çıkarıldığını sandığımız, oysa sayısız kopyası olan ve ayrıntılara inmeyen bir hüküm. Biraz para verilince, biraz tatlı davranınca yumuşayan ve gene de aslında hiçbir biçiminin bizim için önemi olmadığını bildiğimiz bir hüküm.” * "Pencereye yaklaştı, perdeyi hafifçe aralayarak dışarı
baktı: karşı evlerin Turgut’a sırtını dönmüş arka cepheleri:
çizgilerini yumuşatmayı bilememiş kütleler;çirkinliklerini,
rüyadan yeni uyanmış bir insana, sadece var olmalarıyla
unutturan gerçek hacimler." * "Belki bizler, yani bu toprakların yetiştirdiği şu ya da bu çeşit değerler, soyutlaşmaya başla dığımızı bu kadar çabuk farketmeseydik ve bu kadar çabuk korkuya kapılmasaydık, bizlerden de büyük matematikçiler yetişir ve ansiklopedilerde taş basması resimleri çıkardı. " * "Camus'un 'ontolojik mesele yüzünden ölen kimseye rastlamadim' sözünü okuyunca: "Biri bu yüzden ölmeli, intihar etmeli" diye bağırmıştı."

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR