Şehit askerlere ilk ulaşan muhtar o anları anlattı
Trabzon’un Çaykara ilçesi Çamlıkaya HES bölgesinde kayıp gazeteciyi arama çalışmaları sırasında akıntıya kapılarak şehit olan 2 askere ulaşan Uzuntarla Mahallesi Muhtarı Gültekin Gül o anları anlattı.
Bayburt’un Aydıntepe ilçesi Dumlu köyünde 10 Mayıs günü uçurumdan dereye düşerek kaybolan AA muhabiri Abdulkadir Nişancı'yı arama çalışmaları sırasında Trabzon’un Çaykara ilçesi Çamlıkaya HES bölgesinde akıntıya kapılarak şehit olan 2 askere ilk ulaşan muhtar Gültekin Gül yaşadığı o anları anlattı.
Çaykara ilçesi Uzuntarla Mahallesi Muhtarı Gültekin Gül, azgın sular yüzünden karşıya geçemeyen doktorun yüksek sesle kendisine talimat vermesiyle şehit askere kalp masajı yaptığını söyledi.
Askerlerin suya kapıldığını arabasıyla yolda seyir halinde iken gördüğünü belirten Gül, önce oradakileri yüksek sesle uyarmaya çalıştığını ancak sesinin duyulmaması üzerine askerleri dere boyunca aracıyla takip etmeye başladığını söyledi.
Gül, “Çaykara’dan çocukları aldım. Uzuntarla'ya doğru gidiyordum. Çamlıbel’e geldiğimde barajın yanında AFAD ekibini gördüm. Bir bağırma çağırma sesleriyle kapakların altında arama yapıyorlardı. Arabadan indim karşıya aşağı yukarı iki dakika baktım, kapaklar açıldıktan sonra iki kişinin oradan hızla fırladığını gördüm. İki kişi baraj kapağından aşağı doğru gidiyordu ben de oradakilere bağırdım ancak herhalde beni duyamadılar. Ben de arabamla geri dönerek ikisini dere boyu takip ettim. Birisini dere karşıya atmıştı. Yanımda bulunan oğluma sen onu kolla dedikten sonra ben de diğerinin peşine düştüm. Yaklaşık 100 metre aşağıda dere onu da kenara attı. Gelenler aşağı doğru gidiyordu. Onlara bağırdım 'İkisi de burada' diye. Beraber dereye indik. Karşıya geçmek mümkün değildi. Dere bayağı azgındı. Derenin önünde uzun bir ağaç gördüm. Arkadaşlarla beraber ağacı ağaç motoru ile yıktık. O an korku falan hiç düşünmeden ağacın üzerinden koşarak karşıya geçtim. Tam ucuna geldiğimde dengemi kaybettim ancak kenardaki dallara tutunarak kendimi yukarı doğru çektim. Sonra askerimizin yanına vardım. Yüzünü yukarıya doğru kaldırmaya çalıştım ancak çok ağırdı kaldıramıyordum. Ekibi bekledim ekip geldi, kenara çektik. Doktor karşıdan söyledi, biz kalp mesajı yaptık. Arkadaşlara diğerine de gidelim dedik. Onu o şekilde bırakarak diğerine gittik. Diğerini de üç kişi tuttuk, kenara çektik. Ancak vefat etmişti. Birinci askerimize kalp masajı yaparken yalnızdım. Diğer arkadaşlar ip çekerek ağacın üzerinden geçtikten sonra onu kenara aldıktan sonra onu üç arkadaşa bıraktık aynı hızla ormandan yukarı çıkıp diğer askerimize ulaştık” dedi.
"Karşıda doktorun söylediğini ben uyguluyordum" diyen Gül "Çünkü doktor yanımda yoktu karşıya dere sularından ötürü geçemiyorlardı. Karşıdan söylüyor ben yapıyordum. Daha sonra ip attılar ipi ağaca bağladık askerimizi sedyeye koyduk karşıya gönderdik ambulansa aldılar. Daha sonra birinin nabzı atıyor diye öğrendim. Ambulansın içinde müdahale edildiğini ve kalbinin attığı bilgisi geldi ancak daha sonra onun da şehit olduğunu öğrendim. Kurtarmayı çok isterdim, milletçe üzgünüz. Ailesine, yakınlarına ve silah arkadaşlarına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.