Şahin'in ifadesi şaşırttı

Genelkurmay ve Bakan Çiçek, Şahin'in iddialarını yalanlarken, nöroloji uzmanı Doç. Gürvit, 'Ya rapor yanlış, ya af ya da bu insandan beklenti' dediSusurluk Davası'ndan yargılanırken 2000'de geçirdiği kaza sonrası yaşadığı hafıza kaybı Adli Tıp Kurumu rapo

Şahin'in ifadesi şaşırttı

Genelkurmay ve Bakan Çiçek, Şahin'in iddialarını yalanlarken, nöroloji uzmanı Doç. Gürvit, 'Ya rapor yanlış, ya af ya da bu insandan beklenti' dedi

Susurluk Davası'ndan yargılanırken 2000'de geçirdiği kaza sonrası yaşadığı hafıza kaybı Adli Tıp Kurumu raporlarıyla belirlenen ve bunun üzerine cezası affedilen eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in Ergenekon soruşturması kapsamında verdiği ifadeler kamuoyunu şaşırttı.

İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Gürvit, “Cumhurbaşkanı'nın affedebileceği düzeyde beyinsel kusur göstermiş bir kişiden, daha sonra, gazetelerde okuduğumuz düzeyde beklentiler olması mümkün değil. Akıl alır şeyler değil bunlar” dedi.

Şahin'in devlet adına çalıştığı ve terörle mücadelede yeni oluşumda kendisine müsteşarlık görevi önerildiği iddiasını da Genelkurmay Başkanlığı yalanladı. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de “Bana böyle bir bilgi gelmedi” dedi.

Susurluk kazasının ardından ortaya çıkan ilişkiler yumağıyla birlikte 27 Ocak 1997'de hakkında tutuklama kararı çıkarılan Şahin'in, 6 Mart 1997'de hazırlanan Susurluk iddianamesinde “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak”, “Hakkında yakalama kararı bulunan kişiyi yetkili mercilere haber vermemek” suçlarındandan, 5 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Yaklaşık iki ay aranan Şahin, davanın açılmasından beş gün sonra teslim olmuş ve cezaevine gönderilmişti. Şahin, 12 Eylül 1997'de tahliye olmuştu.

Hastanede yatıyordu

Susurluk davası devam ederken Mart 1999'da Emniyet Genel Müdürlüğü'ne hibe edilen ve kaybolduğu öne sürülen silahlarla ilgili olarak, Şahin'in de aralarında bulunduğu bazı emniyet görevlilerine “görevi ihmal” suçundan birer yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle bir dava daha açıldı. 28 Mart 2000'de arkadaşının cipiyle trafik kazası geçiren Şahin, 14 Nisan 2000'de hastanede bilincini kaybetmiş halde yattığı sırada “görevi ihmal” suçundan bir yıl hapis cezasına çarptırıldı. Susurluk davası 12 Şubat 2001'de karara bağlandı. Dönemin 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi de Şahin'i, eski MİT görevlisi Korkut Eken'le birlikte “Cürüm işlemek için çete oluşturmak ve bu çeteyi yönetmek” suçundan 6'şar yıl ağır hapis cezasına mahkûm etti.

Cumhurbaşkanı Sezer affetti

“Duyma ve hafıza sorunu yaşadığı” gerekçesiyle Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alan ve cezası ertelenen Şahin, 2002'de tahliye edildi. Avukatları, Şahin'in iyileşemediğini belirterek Sezer'e de başvurdu. Sezer de başvuruyu raporları dikkate alarak kabul etti ve Şahin'in 486 günlük cezasını affetti.

Şahin'in savcılık ve mahkemede verdiği ifadeler ise şaşkınlık yarattı. Devlet adına bilgi topladığını öne süren Şahin, “2008 başında Cemil Çiçek, terörle mücadelede yeni oluşuma gidileceğini açıkladı. Genelkurmay'dan Metin Paşa ile Bekir Kalyoncu Paşa bu müsteşarlığın bana verileceğini, hazırlık yapmamı söylediler. Ben de asker, polis ve MİT'in birlikte çalışması halinde terörle mücadelede başarılı olacağı düşüncelerimi anlattım. Yeni oluşum için, önceden özel harekâtta çalışmış, 30 yaşın altındaki polislerden liste hazırladım. Bana '300 kişi seçeceksin' dediler. Elegeçen S-1 belgesi bunlardır” dedi.

Bakan Çiçek: Bilgim yok

Başbakan Yardımcısı Çiçek, dün TBMM'de gazetecilerin “İbrahim Şahin'in ifadelerini okudunuz mu? Genelkurmay'dan bazı paşaların, terörle mücadelede yeni oluşum kapsamında müsteşarlığın kendisine verileceğini söylediğini ifade ediyor” sorusu üzerine, “Bunların hepsi kendi ifadesi” dedi. Çiçek, “Böyle bir bilgi size geldi mi?” sorusuna da “Hayır” karşılığını verdi.

Genelkurmay da yalanladı

Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamada da “Çeşitli basın yayın organlarında, tutuklu İbrahim Şahin'in ifadesine atfen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bazı personeline ilişkin haberler yapılmaktadır. Yapılan bu haberler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.

Doç. Gürvit: Kendine özgü hafıza kaybı

İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Gürvit, hafıza kayıplarının çok çeşitli nedenleri olabileceğini belirterek, trafik kazası gibi durumlar sonrasında görülen kafa travmalarının ise farklı bir hafıza kaybı yarattığını ifade etti. Gürvit, şu bilgileri verdi:

“Alzheimer hastalığı, açlık grevlerinden sonra gördüğümüz Korsakof hastalığı bir hafıza kaybıdır. Ama travmatik beyin hasarı dediğimiz durumlar kendilerine özgü hafıza kaybı yaratır. Bu kişiler izleyen bir yıl içinde düzelebilecekleri kadar düzelir. Bir yıl sonra kalan zihinsel kusur, ömür boyu kalıcı bir sekel olur. Ondan sonra bir düzelme eğilimi görülebilir ama bu testlere yansımayacak kadardır. Sekelin ne kadar kalacağı öngörülebilir.

'Akıl alır şey değil'

Örneğin bir kafa travmasından sonra hastanedeki koma süresi, ilk dönemdeki süren travmayla ne kadar sonraki anılarını kaydettiği, aradaki gün ve saat süresi sekelin ağırlığını gösterebilir. Ama elbetteki Cumhurbaşkanı'nın affedebileceği düzeyde beyinsel kusur göstermiş bir kişiden, daha sonra, şimdi gazetelerde okuduğumuz düzeyde beklentilerin olması mümkün değil tabii ki. Hiç akıl alır şeyler değil bunlar. Ya yanlış karar olması lazım yani ya af kararı yanlıştı ki doğruysa o zaman daha sonra devletin bu insandan bu kadar şey beklemesi yanlıştı.”

İbrahim Şahin'in morali yüksek

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in cezaevinde moralinin yüksek olduğu öğrenildi. Şahin, Metris Cezaevi'nde özel bir hücrede tutuluyor. Bu bölüme özel olarak seçilmiş gardiyanlar dışında giriş yapılamıyor.

Avukatlarıyla görüşme imkânı bulan Şahin'in moralinin iyi olduğu, incelemek üzere sorgu zaptını ve mahkeme tutanağını istediği öğrenildi. Şahin'in, kısa bir süre sonra Metris Cezaevi'nden yüksek güvenlikli bir cezaevine nakledilmesi bekleniyor.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler