Ergenç ile Korel birlikte!

Halit Ergenç, 'İkimizi de şaşırtan bir ilişki' dediği Bergüzar Korel'le aşkını kelimelere döktü: "Onun yanında huzuru buldum. İçimizden gelen bazı şeyler bizi bile şaşırtıyor. Birbirimizle olmaya ihtiyacımız var." Halit Ergenç Sabah gazetesi yazarı Şengül

Ergenç ile Korel birlikte!


Halit Ergenç, 'İkimizi de şaşırtan bir ilişki' dediği Bergüzar Korel'le aşkını kelimelere döktü: "Onun yanında huzuru buldum. İçimizden gelen bazı şeyler bizi bile şaşırtıyor. Birbirimizle olmaya ihtiyacımız var." Halit Ergenç Sabah gazetesi yazarı Şengül Balıksırtı'nın sorularını yanıtladı.

Hayat sürprizlerle dolu. Zor bir dönemden geçtiğinizi zannederken, aşk yeniden kapınızı çalıyor...

Hayat hâlâ çok zor...

Nedir zorluklar?

Bugüne kadar kendimi bu kadar çok televizyonda ve gazetelerin magazin sayfalarında görmemiştim. Kişiliğimin bu kadar irdelendiğini görmemiştim. Nasıl bir insan olduğumdan tutun da, neyi nasıl yapıyor olduğumla ilgili bu kadar saldırıya uğramamıştım. İnsanlar neden vakitlerini ve köşelerini bilgi sahibi olmadan bu konu hakkında fikir yürütmeye ayırıyorlar, bunu anlayamıyorum.

Ama çok konuşulan bir televizyon dizisinin kahramanlarından birisisiniz. Ve rol arkadaşınız Bergüzar Korel'le de birliktesiniz. Şunu merak ediyorum; birbirinizi yıllardır tanıyordunuz ama şimdi farkına vardınız. Niye iki-üç-beş sene önce değil de, şimdi oldu? Bunu hiç düşündünüz mü?

Neden böyle olduğu hakkında bir şey söyleyemeyiz. Bence hayatta her şeyin bir zamanı var. Bergüzar'ı beş sene öncesinden tanıyorum. Hayatlarımızda bir sürü şey oldu. O farklı bir şey yaşadı, ben farklı bir şey yaşadım. Ben evlendim, onun da ilişkisi vardı. Biz arkadaştık. İnanılmaz eğlenirdik, sohbet ederdik ama birbirimizle ilgimiz yoktu. Ama bu dönemden sonra oldu... Dediğiniz gibi enteresan bir durum.

BİZİM DE ZAMANA İHTİYACIMIZ VAR

O an nasıl bir andı? Yani her gün gördüğünüz kadını, bir an geliyor ve başka türlü görüyorsunuz? Tam da o anı soruyorum işte...

Özel bir andı... (Gülüyor)

Acaba ikinizin de en çok güven duygusunu aradığı bir dönem olabilir mi?

Tabii...

Şöyle söyleyebilir miyiz; ikinizin de yaraları vardı. Bergüzar'la konuştuğumda, o da Tan'la ilişkisinin bitiş nedenlerini anlatırken beraberlikte çok yalnız olduğunu söylemişti. Bu kadar yoğun çalışırken insan güvenebileceği, arkadaş olabileceği, sırtını yaslayabileceği birini arayabilir...

Evet biz arkadaştık. 'Binbir Gece'den önce de arkadaştık. Sıkıntımız olduğunda konuşur, dertleşirdik.

Niye bu yeni durumu itiraf etmekte bu kadar zorlandınız?

Düşünsenize; birine karşı bir şeyler hissediyorsunuz, mümkün olduğu kadar temkinli davranıp, kendinizi deneyip gerçekten emin olup olmadığınıza karar verene kadar bir zaman geçiyor. Birileri bize sürekli 'evet mi, hayır mı?' diye soru soruyor. Bir dakika, durun. Biz bunca uzun süren bir arkadaşlığın ardından bir şey yaşıyoruz. Ve içimizden gelen bazı şeyler bizi de şaşırtıyor şu anda! Dolayısıyla bizim de zamana ihtiyacımız var buna bir isim verebilmek için. Birbirimizle olmaya ihtiyacımız var.

Şimdi de çok zor konuşuyorsunuz. Bana anlatmaya mı çekiniyorsunuz yoksa hâlâ birbirinize karşı dile getiremediğiniz şeyler mi var?

Evet, birbirimize karşı da çok hassasız...

GÜVEN PROBLEMİ YAŞIYORUM

Neyin hassasiyeti bu?

Çünkü zor bir zamandan çıktık. Bu kolay bir şey değil. Benim hayatımda yaşananları gözardı etmemek lazım. Hayatım gerçekten dönüşüm içinde. Elimle tutup, gözümle gördüğüm şeylere karşı çok ciddi güven problemi yaşıyorum. Çünkü ben hayatımı her şeyi belirli bir noktaya oturtmaya, temeli sağlam binalar yapmak üzerine kurmuştum. Ama bir küçük rüzgar bir şeyi yıktı. Bir anda her şey yok oldu. Şimdi öğreniyorum ki; hayatta hiçbir şeyin garantisi yokmuş. Yani böyle bir şey mümkün değilmiş. Yani bugün kazandığımız paranın da garantisi yok, sağlığımızın da garantisi yok, hiçbir şeyin yok. Her şey için bu böyle. Şu noktada da temkinli olmak hem Bergüzar hem benim için geçerli. O da hayatında bir sürü şey yaşadı. Onun da üzerine gidiliyor. Bu diziye başladığından beri herkesle yazıldı, her haberde ismi çıktı ve bunlardan dolayı çok yoruluyor. Dolayısıyla temkinli davranmak için çok haklı sebeplerimiz var.

İkinizin beraberliklerinizi birlikte olmak adına bitirdiğiniz de konuşuluyor. Buna ne diyeceksiniz?

Böyle bir şey yok. Bunu çok net bir biçimde söylüyorum. O yazılan haberlerdeki gibi, 'Halit Ergenç'in eşi, Bergüzar'la ilişkisini öğrendiği anda evliliği bitirdi' gibi bir durum yok. Bu iki bağımsız olay ve iki bağımsız hayat ve ilişkinin benzer zamanlarda bitmesidir. Ama hikayeler farklıdır. Ve aradan zaman geçmiştir. Biz bunu yine kimseyle paylaşmazdık ama şu gün kişiliklere yönelik sözler olduğu ve bu bizi çok rahatsız ettiği için konuşmak zorunda hissettim kendimi.

Peki onca zor zamanlardan sonra şimdi ne değişti hayatınızda? Daha mı keyifli uyanıyorsunuz? İşe koşarak mı gidiyorsunuz? Motivasyonunuz daha mı iyi?

Evet, daha motiveyim. Geriye dönüp baktığım zaman bugün daha iyiyim. Çok daha iyiyim..

Paris gezisinin dönüşünde Beyaz'a beraberlik konusunda niye 'hayır' dediniz?

Çünkü döndükten iki gün sonra o programa çıktık. Biz daha birbirimize bunu söyleyemezken, çıkıp da 'Evet' ya da 'Hayır' demek çok zordu. Bana bu soruyu sormasın diye Beyaz'ın gözünün içine baktım. Ama sordu. Ben de 'Birlikte değiliz diyebiliriz' dedim. O anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ama o gün cevap vermek sahiden de zordu. Her şey çok yeniydi ve biz yaşadıklarımızı kendimize saklamak istiyorduk.

Hayatınızdaki bu yeni süreçle ilgili korkunuz var mı?

Kendimizle ilgili bir korkum yok. Bir sürü şey oldu hayatımda zaten. Daha bir sürü şey olabilir.

Bergüzar'ın en çok nesini seviyorsunuz?

Söylediğin her şey sonra aleyhine delil olarak kullanılabiliyor. (Gülüyor) Bu muhtelif yorumlara yol açabiliyor. Tereddütüm o yüzden...

 Röportaja copyright koyarım, söz... Kimse alıntı yapmaz... .......

Bu kadar çok niçin düşünüyorsunuz? Toplum baskısı mı?

Yok öyle bir şey...

O zaman?

Geçenlerde Bergüzar'ın ağzından yazılmış 'güveni, sakinliği ve huzuru onda buldum' diye bir söz vardı. Bu laf çok hoşuma gitti. Ben de içimde bu fırtınalar olurken, bu kadar sıkılırken onunla sakinleşiyorum... Ve rahatlıyorum.

Bitmiş ilişkilerin hemen ardından yeni bir ilişkiye girmek zor olsa gerek. Birbirinizi tanımanızın bu anlamda size avantaj yarattığını söyleyebilir miyiz? Malum 'güven' sorununuz var...

Tabii ki... Şu dönemde Bergüzar değil de, x bir kişi olsaydı, asla bir ilişki başlamazdı. Başka biriyle mümkün değil olmazdı. Her şeyim isyan ederdi. Biz uzun zamandır dostuz. Pek çok şey yaşadık ve en önemlisi aramızda güven var. Kimse kimseyi bir şeye zorlamıyor. Sadece bir zaman var ve birlikte yaşandığında ortaya çıkan çok güzel şeyler var. Ve biz bunları paylaşıyoruz. Ve evet birlikteyiz. Bu bizim için çok önemli.

Bu ilişkinin başlaması en çok hanginizi şaşırttı?

(Gülüyor...) En çok ikimizi de şaşırttı.

'Bunu çevremizdekilere nasıl anlatacağız' diye bir konuşma geçmiştir mutlaka aranızda...

Tabii ki... 'Şimdi ne yapacağız?' dedik...

Peki bayram öncesi Bergüzar'la röportajımda 'Halit Ergenç ile aranızda bir şey var mı?' sorusunu sormuştum. Net bir biçimde 'Hayır' demişti. 'Ama birlikte Paris'e gidiyorsunuz...' demiştim. Ki sonra da havaalanında fotoğraflarınız çekildi. Sonra dönüşte Beyaz'ın programında siz 'Hayır' dediniz...

Evet, siz Bergüzar ile röportaj yaptığınızda biz birlikte değildik.

RAHAT BİR ORTAM YARATTI

İlk kıvılcım Paris'te mi ateşlendi?

Evet. Aslında Paris'e gitme konusunda çok zor karar verdik. Çünkü dedikodular vardı. Eğer o seyahatte de birlikte görünürsek falan gibi düşündük. Ofiste bir akşam Ceyda (Düvenci), eşi Engin (Akgün), Güven Kıraç oturuyorduk. Onlar aralarında 'Ne yapalım' diye konuşuyorlardı. Biri Paris lafını ortaya attı. Ama kimse de bizi davet etmiyor. (Malum konulardan dolayı...) Ayşe bana 'Gelmek ister misin?' diye sordu. 'Evet' dedim. Ceyda da Bergüzar'a 'Sen de gelsene' dedi. O da 'Tamam' dedi. Sonuçta Paris güzel geçti.

Yani Paris'in sizin için özel bir anlamı mı oldu?

Evet, Paris'te beraber zaman geçirme fırsatı bulduk. Sokaklarda dolaşıyoruz, çevre baskısı yok. Evet, etrafta pek çok Türk var ama orası başka bir ülke. Yani bize rahat, her şeyden, her türlü stresten ve bütün baskılardan uzak geçici rahat bir ortam yarattı Paris. Hatta geçmişimizden de uzak... Bizim için o tatil her şeyden bağımsız bir mekan ve zamandı...

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler