Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Beştepe'de Oda ve Borsa Başkanları İstişare Toplantısı'nda konuştu."Biz ihanetlerle ilk defa karşılaşmıyoruz. FETÖ'ye aktarılan her kuruş, bu millete  sıkılmak üzere namluya sürülmüş bir mermidir. Millete kurşun sıkanı nasıl  affetmiyorsak o kurşunu finanse edeni de affetmeyeceğiz" diyen Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

Millet olarak ihanetlerle ilk defa karşılaşmıyoruz. Sadece 93 yılı Cumhuriyet tarihimizde de PKK'sından DHKPC'sinden DAEŞ'ine kadar pek çok darbe girişimine, ASALA'sından PKK'sına pek çok örgütün saldırılarına maruz kaldık. Sorulması gereken soru şu; Bu ülke ve bu millet ne için bu kadar çok saldırıya maruz kalıyor? Bizim dışımızdaki ülkelerin de süt liman olduğunu söylemiyorum. Her toplumun kendine göre sıkıntıları var. Ama biz neredeyse onların tamamı kadar yaşadığı sıkıntıyı tek başımıza göğüslemek zorunda kalıyoruz.

BU MİLLET ALNINDAN ÖPÜLESİ BİR MİLLETTİR

Bu kadar soruna dik duracak başka bir ülke var mıdır Türkiye'den başka, işte onu bilmiyorum. Bir taraftan terörle uğraşırken bu darbe girişimini püskürttük.Bunu sizlerle beraber yaptık, milletimizle beraber yaptık.Bu millet alnı öpülesi bir millettir. Hani şair diyor ya, yürüyeceksin millet yürüyecek ardından diye. Millet arkamızdan yürüdü ve bizi yanlız bırakmadı. Bizim milletimiz tankların altına yattı. F-16'lardan kaçmadı. 

BAYRAKSIZ VATANSIZ BIRAKMA GİRİŞİMİDİR 

15 Temmuz bu milleti bayraksız, devletsiz, vatansız bırakma girişimidir. Örgütlendikleri 160 ülkenin tamamını da vatan sayıyorlar. Elinde sonunda ele geçireceklerine dair özgüven sergiliyorlar.Amerika'yı da ele geçirecekler ha. Bunu söylüyorlar. Havaları bu.

'ÜLKEMİZİ BU SAPIKLARA BIRAKMAYACAĞIZ' DEDİLER

Sadece itikadi olarak değil milli olarak da sapkın bir örgütle karşı karşıyayız. 15 Temmuz'da çok şehit verdik. 15 Temmuz'un en büyük kazanımı milletimizin bu örgütün maskesini indirmiş olmasıdır.Milletimiz biz bu sapıklara ülkemizi bırakmayacağız demiştir. Bizim bu ülkeden başka gidecek yerimiz yoktur demiştir milletimiz. O gece köken, parti farkı gözetmeksizin sokaklara inerek bizim vatanımızdan başka güvenecek dalımız yoktur demiştir.

TAM BİR TERÖR ÖRGÜTÜ

TOBB'un hastanesinde yaralı olan Oğuzhan kardeşimizi dün ziyaret ettim. 23 yaşında, 1.90 boyunda bir fidan. Cemalini bir göreyim istedim. Aşk bu vatan bu millet için yürüyüştür. Bu külliyede 5 tane şehidimiz vardı altıncısı da Oğuzhan oldu. Elinde bayraktan başka silahı olmayan insanların üzerine bomba yağdırabilir mi? Külliyenin önündeki insanların elinde silahları yoktu. İnsanların sadece imanları ve bayrakları vardı. Şimdi ben daha önce tabanı ibadet, ortası ticaret tavanı ihanet dediğim bu takıma, bunların cemaatle falan alakası yok. Bunlar tam bir terör örgütüdür.

BU BİR VİRGÜLDÜR!

Bunların çok iyi yetişmiş kadroları vardı. Şeytan da çok iyi yetişmişti ve meleklerin içinde en alimiydi. Ama Allah'a isyan eden o oldu. Bunlar Allah'ı istismar ederek milleti aldattılar. Himmet diyerek milleti dolandırdılar. Kim bilir daha neler çıkacak. Bu bir nokta değil virgüldür daha devam edeceğiz. Rehavet yok. Bu virüs her yere sirayet etmiş vaziyette, bunu tamamen temizlemek zorundayız.Meydanı bu ihanet şebekelerine asla bırakmayacağız.Kararlı mücadelemiz devam edecek. Mevlana Hazretlerinin pergel benzetmesinde olduğu gibi bir ayağımızı sıkı sıkı basmak, diğeriyle tüm dünyayı dolaşma iradesindeyiz.

KILIÇDAROĞLU'NUN DA YENİKAPI'DA OLMASINI İSTİYORUM 

Yenikapı'da pazar günü miting düzenlenecek. Parti farketmiyor. Bu milli birliğimizin ifadesi olmak üzere mesajlarımızı birlikte verelim istedim. Demokrasi ve şehitler mitingi olduğu için Türk bayrağından başka bayrak gelmesin istedim. Yani orada bayrağımızın dışında parti bayrağı, sendika şu bu hiçbir bayrak istemiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı, Azerbaycan bayrağı dalgalanabilir. Sayın Devlet Bahçeli'nin haberini aldık, sağolsunlar varolsunlar. Ben tabii  aslında Sayın Kılıçdaroğlu'nun da orada olmasını istiyorum. Onlar da bir heyetle  katılacaklarını şu anda açıklamış durumdalar. Öyle zannediyorum ki durumu tekrar  gözden geçirir ve onlar da pazar günü Yenikapı'da olma kararını verirler.

ŞİMDİ SIRA İŞ DÜNYASINDA 

FETÖ'nün bürokrasideki gücünü kırmak adına ciddi adımlar attık. Bu sinsi örgütün TSK içindeki yapısı da deşifre oldu. Bir de iş dünyası ayağı var. Belki en güçlü oldukları yer orasıdır. Bu eli kanlı örgütün iş dünyası içindeki tüm düzenini tamamen kesmekte kararlıyız. Şu anda yakalananlar, buz dağının görünen  yüzü. Diğerleriyle ilgili çalışmalar sürüyor. Şüphesiz bu örgütün bir de iş  dünyası ayağı var. En güçlü oldukları yer belki de orası. Çünkü kuraldır, finansı  olmayan hiçbir proje başarıya ulaşamaz. Bu eli kanlı örgütün iş dünyası içindeki  tüm bağlantılarını, tüm düzenini, tüm akarlarını tamamen kesmekte  kararlıyız. Biz bunlara bunlar eğitimle uğraşıyorlar deyip destekler verdik. Ben söyledim Rabbimden af diliyorum, milletimden özür diliyorum. Olaya samimiyetle baktık. Ama ne yazık ki karşımızdakilerden bunu görmedik. Millete kurşun sıkanı nasıl affetmiyorsak, o kurşunu finanse edeni de affetmeyeceğiz. Geldiğimiz yer itibariyle bu yapının her okulu, dersanesi, evi terör yuvası, her şirketi birer terör organizasyonudur. Bu hain yapı ile ilgili ama fakat diyenler benim indimde gönlü onlarla birlikte olanlardır. Bu adamlar katildir, ellerine masumların kanı bulaşmıştır. Bu adamlar sinsidir, her sözlerinin gerisinde başka bir niyet var. Bu adamlar hırsızdır, sınav sorularını çalarak milyonlarca insanın geleceğini çalmıştır. Tehditle şantajla himmet adı altında işadamlarından da para topladılar.

ŞİMDİ 14 AĞUSTOS DİYORLAR...

 Üst akıl Pensilvanya'daki değil, üst akıl başka. Yaşananlardan ders almayanlar, milleti hala tehdit etmeye çalışıyor.  Şimdi ne diyorlar 14 Ağustos'u bekleyin biz namert değiliz, mertiz mert.
 Biz şu anda seferdeyiz. Kardeşlerim alçaklık bir karakter meselesi, zaman ve mekan sınırı taşımaz. Şahsiyetiniz kirlendiyse dışarı vurabilirsiniz. Görmeyen anlatamayan hiçbir şeye gücü kuvveti yetmeyen bir taş yığınından ne bekliyorsunuz nasıl tapınırsınız diyorlar, Şimdi çıkıyorlar sıkılmadan utanmadan o bize şahdamarından daha yakın diyor, dangalak, şarlatan Allah ayetinde ne buyuruyor ben size şahdamarınızdan yakınım diyor. Bize şahdamarımızdan yakın olan Allah'tır. Bre dangalak, bu bir şirktir, bu bir küfürdür. Sözde kitaplar yazıyormuş, eserleri varmış. Diyanet İşleri'ne dedim, bu kitaplarını bir inceletelim dedik, bu kitaplarda bizim dinimizle bağdaşmayan bir ifadeler var. Bundan sonra FETÖ'nün günah galerisi diye bir kitabı siz kitap yapın. Etrafını cami ayarını mani bir eser ortaya çıksın. 

'DERHAL ADALETE TESLİM EDİN'

 Benim işadamlarımızdan da bir ricam var, içinizde bu durumdan uyanamayan varsa, derhal adalete teslim edin. Kardeşi var, oğlu var savunuyor. Yahu Hz. Nuh'a geleni bilmiyor musunuz, eşini de çocuklarını da bırak ya Nuh, sen sana inananlarla gemiye bin onlardan kurtul. Bizim de burada hassas olmamız lazım. Odalarımız ve borsalarımız tarihimizdeki ahiliğin bugünkü temsilcileridir. Ahi yeri geldiğinde ülkesi ve milleti için malı canı yüreğiyle mücadele eden kişidir. Esnafımızın sanatkarımızın işadamlarımızın gösterdikleri güçlü duruşu yakından biliyorum. Türkiye'nin tüm birikimlerini yoketmek ve birilerine peşkeş çekmenin amaç olduğunun çok iyi farkındayız. Şimdi kazanımlarımızı koruma değil, daha çok üretme, çalışma ve dünyayı dolaşma zamanıdır. Yaşanan darbe girişimine rağmen ekonomimiz bir dalgalanma dışında yolunda ilerlemeye devam ediyor. Batı başka şeyler bekliyor. Zilleri de ellerinde kaldı, oturdukları yerde kaldılar. Değerli kardeşlerim bu milleti şükranlarımızı refahı artırarak ifade edebiliriz. Sizlere çok önemli görevler düşüyor. Bugün tarihimizin en kritik günlerinin ardından bir araya geldiğimiz, dün değil evvelsi gün Hisarcıklıoğlu bu salonda Türkiye temsilcileriyle bir araya geldik, yatırımlar konusunda kendilerine çağrıda bulunduk. Bu yatırımlarla birlikte yeni yatırımlar noktasında müjdeler bekliyoruz. 2007'den bu yana 7,3 milyon istihdam üreten bir başarının sahibi olarak sizlere sesleniyorum. Borçlanma faizi yüzde 9,3'e geriledi. Darbe girişimine rağmen 15 Temmuz'dan sonraki borçlanma ihalelerine beklenenin çok üzerinde talep geliyor.

2,5 MİLYON DOLARI BOCA ETTİLER 

Darbe girişimine rağmen 15 Temmuz'dan sonraki borçlanma ihalelerine beklenenin çok üzerinde talep geliyor. Bizim hedefimiz 165 milyon dolara Merkez Bankamızın ulaşması. Darbe girişimin ardından döviz almak için değil, döviz satmak için bankalara hücum etti. Bu millet ne büyük millet. Ertesi gün 2,5 milyon doları boca ettiler. Eskiden marketler boşaltılır, evlere doldurulurdu. Şimdi millet sokaklara çıktı. Hayat normalin üstünde normal. Burada külliye önünde çadırlar kurulmuş, her gün Ramazan gibi. Tekirdağ, Edirne hepsi öyle, Mardin Kahramanmaraş 81 vilayetimizin 81'i öyle. 

KONUT FAİZİ İÇİN FLAŞ ÇAĞRI

15 Temmuz'dan bu yana dövizden Türk Lirasına geçen rakam 10 milyar dolar oldu. Özellikle piyasanın likidite adımlarını atarak zaten öyle bir sorunumuz yok. Ekonomide yapısal reformlar kesintisiz sürecektir. Buradan geçenlerde GYODER bir açıklama yaptı, Emlak Konut bir açıklama yaptı. Ben de şimdi açıklama yapıyorum. Konut alımlarında faiz oranlarını yıllık şöyle 9'a doğru çekiversin. Ya kaybetmezsiniz ya. Sinyaller geliyor.Tüm bankalar milletin parasıyla çalışıyor. Japonya eksi faiz, Amerika'ya geliyorsun bakıyorsun sıfır virgüllerle çalışıyor, Avrupa 1-2, bize ne oluyor? Olmaz ya bu zulümdür, zulüm.Konut alımlarında özellikle devlet ve özel sektör bankaları lütfen şu faiz oranlarını yıllık şöyle yüzde 9'a doğru çekin, sürümden kazanın. Yatırım ortamını iyileştirmek için gerekli hukiki düzenlemeler, süreçlerin basitleştirilmesi gibi tedbirleri kısa sürede hayata geçireceğiz. Bu noktada sizlerinde gereken çabayı göstereceğinize büyütecek adımları atacağınıza inanıyorum.

OHAL'deyiz. Fransa'da mesela bir patlama oldu. 1 yıllık bir olağanüstü hal ilan edildi. Bazı kesimler bundan rahatsız oldu. 14 yıllık Başbakan ve Cumhurbaşkanlığım döneminde edindiğim ciddi tecrübeler var. Biz dersimizi iyi çalıştık. Ders çalıştık, nerede ne gibi açıklar var. Bunları tespit ettik. Bana sizden şikayetler vardı, Rıfat Bey de iyi bilir. Diyelim bir işçiden memnun değilsin, kapıya koyuyorsun. Kıdem ve ihbar tazminatı veriyorsun kapıya geliyor yine geri işe geri alıyorlar çok farklı şekilde. Gerek özel sektörün bundan ders alması gerekmez mi? Bir insan faydalı değilse, ihanet içindeyse buna bakmaya mecbur muyuz? Ben ekonomi, iş hukuku okudum, kalkıp devletin malı deniz, yemeyen keriz girdin içeri ohh, kal orada bunlardan tüm sektörü arındırma zamanıdır. Bu konuda muhalefetle konuştuğumla da bunları söyledim. Çalışmayan insanı sırtımızda taşımaya mecbur muyuz? İhbarını kıdemini verirsin 'başının çaresine bak' dersin. Bunlardan devleti arındırma zamanı. 

Devletin yapılandırılması şart. Ben devleti incelettim. Biz hala 50'li yılların yasalarıyla bu ülkeyi idare edemeyiz. Darbe yasalarıyla bu ülkeyi idare edemeyiz.