Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Filistin Büyükelçisi Nabil Maarouf ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İhsanoğlu, Büyükelçi Maarouf ile Gazze’deki son gelişmeleri görüştüklerini belirterek şunları söyledi:

“Dün yapılan ateşkes teklifi hakkında İsrail hükümetinin kabul ettiklerine dair bilgileri aldım. Bu vahşet 2-3 sene de bir tekrarlanan bir durum arz ediyor. 194 şehit ve bin 500 insanın yaralandığı ve insanların evini terk etmek durumunda kaldığı bilgileri almıştım. Gazze ilk defa böyle bir büyük zulme maruz kalmıyor. 2008 yılında da yasaklanmış silahlar da kullanıldı. Ben o zaman Genel Sekreterken BM İnsan Hakları Konseyinin toplanmasını sağladım. Oradan bir gerçekleri tespit etme komitesinin kurulmasını sağladık. 2 gün önce BM Güvenlik Konseyinin aldığı ateşkes kararı aslında eksik bir karardır. Çünkü ateşkesi talep ederken orantısız şiddet kullanımını kınamamıştır. Dün gece ilan edilen inisiyatif bugün başarıyla başlatılması, insanların Gazze’de nefes almasını ve bu savaşın acı faturasının hiç olmazsa bir kısım yaralarını da sarmalarına fırsat verecektir. Bütün İslam dünyasını yardım etmeye davet ediyorum. Ülkemizde de bu konuda büyük adımların yapıldığını, hükümetin bu konuda bir takım tedbirler aldığını memnuniyetle müşahede ediyorum.”

"BEN HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYE’NİN FİLİSTİN KONUSUNDA TARAFSIZ OLMASINI SÖYLEMEDİM"

Bir gazetecinin, “Hamas’ın pozisyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve daha önce yaptığınız açıklamalarda Türkiye-İsrail ilişkilerinde tarafsız olmalı mesajı vermiştiniz. Düşünceleriniz nelerdir?” sorusu üzerine İhsanoğlu, şunları ifade etti:

“Hamas’ın resmen bu konuda Filistin hükümetinin ve cumhurbaşkanının bu konudaki müspet tavrına paralel bir tavır göstermesidir. Uluslararası camiayla da beraber çalışması yaraları sarmak ve günlük hayatı barış içerisinde devam ettirmektir. Ben hiçbir zaman Türkiye’nin Filistin konusunda tarafsız olmasını söylemedim, hiç kimse de söylettiremez. Eğer siz bir cümleyi cımbızla bu kelimeleri alıp yan yana koyarsanız benim tarafsızlık konusunda söylediğim Ortadoğu’da Arap kardeşlerimiz arasındaki kavgalar ile ilgilidir. Zalimle mazlum arasında tarafsız olamazsınız, gaddarla mağdur arasında tarafsız olamazsınız. Biz hiçbir zaman bu konuda Filistin halkının meşru hakları konusunda tarafsızlık diye bir söylemedim. Ben 9 sene bu konuda çok büyük hizmetler yaptım. 2006 yılında Gazze’de ateşkesi sağlayan benim. Filistin’in BM’de üye olması için 55 oyu toplayıp sağlayan yine ben oldum. Bunu ben söylemiş olamam. Bu bir sıkıştırılmış cümle içerisinde bazıları cımbızla alıp bu şekilde yürütüyorlar. Bunu asla ben kabul etmem.”

“Cumhurbaşkanı seçilirseniz bölgesel barışı desteklemek adına eğer Filistin ve Gazze’ye gitmek gibi bir projeniz var mı?” sorusuna ise İhsanoğlu şöyle cevap verdi:

“Ben Gazze’ye çok defa gittim. Türkiye cumhurbaşkanının da elbette Filistin Devleti ile olan münasebetleri geliştirmesi gerekir. Filistin devletini tanıyan Türkiye’nin cumhurbaşkanı elbette Filistin’e ziyaret yapar.”

İhsanoğlu, “Başbakan Erdoğan sizin yolladığınız bin TL’lik bağışı iade etmiş. Bu konuyla ilgili siz neler dersiniz?” sorusu üzerine, “Bu sembolik bir jest. Bizim hesaba ilk defa açılır açılmaz bir vatandaşımız 50 lira gönderdi ve bu 50 lira bizi çok sevindirdi. Sonra dedik ki bir nezaket jesti yapalım. Kendim 3 hesaba aynı miktarı gönderdim. Sayın Demirtaş çok zarif bir cevap verdi. Sayın Başbakanın hesabını idare edenler bunu teşekkür ederek iade etmişler. Biz de teşekkür ederiz” cevabını verdi.

"NİYE BİZİMKİLER KAÇIRILIYOR"

“Musul’da kaçırılan diplomatlar ile ilgili henüz bir gelişme yok. Siz yol göstericilik anlamında nasıl bir yöntem sunarsınız?” sorusuna karşılık olarak İhsanoğlu şu cevabı verdi:

“Bu gibi operasyonlar çok karışıktır. Bunların başarılı olması için bölgedeki aktörler ile, bölgede etkili olan aktörlerin hepsiyle görüşmeniz lazım. Bu işler yapılır söylenmez. Yapıldığı zaman da netice alınır. Çok hassas bir konu. Bunun sükunet ile yürütülmesi lazım. Her şeyden önce niye onlar kaçırıldı. Yani bu bölgede diplomatları olan başka ülkeler var. Bu bölgede tır şoförü olan milletler var. Bu bölgelere uçan bu uçakların farklı ülkelerden gelen pilotları var. Niye bizimkiler kaçırılıyor.”

“Yaklaşık 1 ay oldu. Pek çok şehre gidip ziyaretlerde bulundunuz. Şimdi sokakta insanlarda nasıl bir Ekmeleddin İhsanoğlu portresi var?” sorusu üzerine İhsanoğlu, “Bunu halka sormak lazım. Halkta cevabını 10 Ağustos’ta verecektir. Ben çok ümitliyim. Şimdi halk tanımıyordu diyorlar ama doğru bir ifade değil. Halkın bir kesimi tanıyordu bir kesimi tanımıyordu. Şimdi halkın tanımayan kesimi daha çok tanır oldu. Halkta büyük ilgi ve arzu var. Halk yeni bir ses duymak, yeni bir sima görmek istiyor. Halk bunu yakaladı” dedi.