Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, basın özgürlüğünün, demokratik toplum düzeninin en önemli gereklerinden olduğunu ve basının yaşanan sorunları özgürce ele alabilmesi ve kamuoyunun dikkatine sunabilmesinin, yapılan yanlışları azaltacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, basında sansürün kaldırılışının yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, özgür ve tarafsız basının, demokratik, şeffaf ve açık toplum olmanın en önemli şartlarından biri olduğunu belirterek, günümüzde basının sansür ve benzeri kısıtlamalara maruz kalmadan gerçekleri topluma aktarma, kamuoyu oluşturma, denetleme, eleştirme ve sorgulama görevlerini tam anlamıyla yerine getirebilmesinin, şüphesiz demokrasinin standartlarını yükselten temel unsurlardan olduğuna dikkati çekti.
Basının, her türlü yönlendirmeden ve baskıdan uzak bir şekilde kamuoyunu doğru ve eksiksiz bilgilendirmesinin, toplumun bilinçlenmesini ve güçlenmesini sağladığını ifade eden Gül, demokrasinin ancak, herkesin bilgiye ulaşabildiği, düşüncesini açıklayabildiği bir ortamda olgunlaşabileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şunları kaydetti:
''Ülkemizde bugün, farklı görüşlerin demokratik bir zeminde ortaya konabilmesini, sorunların değişik bakış açılarıyla serbestçe tartışılabilmesini ve kamuoyunun bütün bu tartışmaların takipçisi olabilmesini çok önemsiyorum.
Basın özgürlüğü, demokratik toplum düzeninin en önemli gereklerinden biridir. Basının yaşanan sorunları özgürce ele alabilmesi ve kamuoyunun dikkatine sunabilmesi, yapılan yanlışları azaltacak, ülkemiz bu özgürlük ortamından büyük faydalar sağlayacaktır.
Bu bakımdan basınımızın, objektif bir görev anlayışıyla, evrensel ilkelere bağlı kalarak, her şart altında toplum yararını gözetmesi, bireylerin doğru, sağlıklı haber alma ve bilgi edinmesini sağlamasının önemi büyüktür.
Bununla birlikte basın mensuplarının üstlendiği sorumlulukların bilincinde, tarafsız, özel hayata ve kişilik haklarına saygılı, meslek ahlak ilkelerine bağlı kalarak görevlerini yerine getirmesi ve bu doğrultuda kendi içinde denetimi en sağlıklı şekilde işletebilmesi, halkımızın Türk basınına güvenini yükseltecektir.
Türk basınının, ülkemizin demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları konusunda en ileri standartlara ulaşması çabalarına katkılarını sürdüreceğine inancım tamdır.''