Başbakan Brüksel'de konuştu

İşte Erdoğan'n konuşmasından satır başları:-Terör küreselleşirken hiç kimse kendini bunlardan yalıtamaz.-Bu durum karşısında Türkiye'nin AB üyeliği daha büyük önem kazanıyor.-Türkiye AB'ye üye olduğunda yük olmayacak, yük alacaktır.-Ekonomik kriz AB'yi de

Başbakan Brüksel'de konuştu

İşte Erdoğan'n konuşmasından satır başları:

-Terör küreselleşirken hiç kimse kendini bunlardan yalıtamaz.

-Bu durum karşısında Türkiye'nin AB üyeliği daha büyük önem kazanıyor.

-Türkiye AB'ye üye olduğunda yük olmayacak, yük alacaktır.

-Ekonomik kriz AB'yi de etkisi altına almış durumda. Bizleri de etkisi altına almış durumda, az ya da çok.

-AB bu krizin üstesinden gelmek zorundadır.

-Jean Monnet'in sözünü hatırlatmak isterim: “Bugünün dünyası için ülkelerimiz çok küçüktür.”

-Birliğe gücünü veren ortak politikalar değerler ve kurumların krizlerin üstesinden gelebilmesi için dayanışma iradesi ortaya koymalıdır.

-AB korku ve kaygı üzerine değil ilerlemeye dayalı politikalar üretmelidir.

-Avrupa, kaçınılmaz olan küreselleşme olgusundan kaygın duymamalı, küreselleşmeyi fırsata dönüştürmelidir.

-İngiltere'nin AB üyeliğini yıllarca eleştirildiğini ve 2 kez veto edildiğini biliyorsunuz. İspanya için ne denildiğini de biliyorsunuz.

-Bunlar ve ya sonradan AB'ye giren ülkelerin neler kattığını görüyorsunuz.

-Mevcut kriz ortamında genişlememiş bir Avrupa'nın ne halde olduğunu bir düşünün.

-Kesinlikle inanıyorum ki AB bugün oynadığı rolden çok daha büyük bir ufka ve vizyona sahip olmalıdır.

-AB'nin yeni üyelerle genişlemesi ve daha proaktif bir anlayışa sahip olması kaçınılmazdır.

-Türkiye Gümrük Birliği'nden bu yana 12 yıldır başarıyla yolculuğunu sürdürüyor.

-Türkiye bugün dünyanın sayılı ekonomik güçlerinden biridir.

-Böyle büyük bir ekonomik güce sahip bir ülke AB'ye neden yük olsun.

-Türkiye yaşadığı krizlerden büyük ders çıakrdı. Artık yere sağlam basıyoruz.

-Doksanlı yıllarda yaşanan krizler artık yaşanmıyor.

-Önemli konulardan biri de enerji meselesi. İhtiyacımızı karşılama noktasında nükleer enerjiye geçmemiz bir zorunluluktur.

-Zaman kaybına tahammülümüz yok. Bu adımları atmak zorundayız

-Bunlar devreye girdiğinde bizim doğalgaz ihtiyacımız azalacak ve ihtiyacı karşılamada daha etkili olacağız.

-Nabucco ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Avrupa'nın enerji ihtiyacını karşılanması noktasında çalışmalarımız devam ettiriyoruz.

Güney Kıbrıslı bir parlamenterin Türkiye'nin askerini kıbrıstan ne zaman çekeceğine ilişkin bir soruya Erdoğan şu cevabı verdi

-Türkiye Kıbrıs'a işgal kuvveti olarak girmedi. Yunanistan Kıbrıs'a neden girdiyse Türkiye o amaçla girdi.

-Soydaşlarımız katledilirken biz ona seyirci kalamazdık.

-1974'ten sonra Yunanistan askeri neden orada durduysa biz de o yüzden durduk.

-Bir kere Kıbrıs değil, güney Kıbrıs AB üyesidir.

-Kıbrıs üye derseniz size AB'den Kuzey Kıbrıs'a ne gidiyor diye sorarlar.

-Annan planına AB ne diyordu, “Ne olur destekleyin şu referandumda bunu çıkartalım” tarih 1 mayıs 2004.

-Siz bunları bilmezsiniz. Siz anlatılanları konuşuyorsunuz, ben yaşadıklarımı anlatıyorum.

-Bu konuyu Annan'la konuştum dedim ki”  Gelin bu konuyu çözelim, Türkler Rumlar'dan bir adım önde olacak”.

-Annan bu konuda çok uğraştım ama muvaffak olamayacağımı düşünüyorum” dedi.

-Bütün çalışmaları yaptık, askerlerin çekilme takvimi şarta bağlandık, arazilerin dağılma meselesini hallettik

-İş imzaya gelince Yunan ve Rum tarafı “bunu erteleyelim” dediler. Annan bana dönüp ne diyorsun dedi bende “siz söz verdim 1 mayısta bu iş bitecek dedim

-Referandumda Kuzey Kıbrıs sözünde durdu. Ama güneyde yüzde 70 hayır çıktı. Bunlar yaşandı mı yaşanmadı mı?

-AB'yi aldatan Güney Kıbrıs olmuştur ve ne yazık ki Güney Kıbrıs AB'ye alınmıştır. Merkel ne demiştir “Kıbrıs'ın AB'ye alınması yanlış olmuştur” demiştir.

-Güney Kıbrıslı Avrupalı parlamentere: “Sen anca başını salla aslında bizim ülkemizde tam bu duruma göre güzel bir söz var ama burada olmaz”

-Hiçbir zaman TSK Türkiye işgalci değil kardeşlerinin yanında garantör ülkedir. Bunu böyle bilmelisiniz.

AB'ye ilişkin bir soruya Erdoğan şu cevabı verdi:

-Bazı üyeler çıkıyor Türkiye için imtiyazlı ortaklık talep ediyorlar. Böyle bir şey var mı AB tarihinde.

-Böyle şeyler olunca ülkede tereddüt oluşuyor.

-AB'ye güvenilirlik çok düşmüş durumda. Biz tekrar bu güveni arttırmak için çalışıyoruz ama özellikle konsey üyeleri bunu artırmak için üzerine düşeni yapmalıdır.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem