Mahkeme salonunda bu kez avukatlar kavga etti. Kavgadan salonda bulunanlarda nasibini aldı.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da aralarında bulunduğu yedi sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde 11 saat süren duruşmada, tutuklu sanıklar Albay Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Kukel Atağ, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ ve Adem Yakin hazır bulundu.
Duruşmada, öldürülen İbrahim Adak'ın eşi Susin Adak, Mustafa Aydın'ın eşi Medine Aydın ve İbrahim Danış'ın kız kardeşi Cevahir Ayaz mağdur ve şikayetçi olarak ifade verdi. İfade veren mağdurlar, yakınlarının öldürülmesiyle ilgili bildiklerini mahkemede anlatarak, sanıklardan şikayetçi olduklarını belirttiler.
Öldürülen Mustafa Aydın'ın eşi Medine Aydın, eşinin ölümünden önce Jandarma tarafından gözaltına alındığını belirterek, ''Ona yemek gönderdik. Ancak yasak diye almadılar. Eşime işkence yapılmıştı, karınca yuvasının üzerine oturtulmuştu. Bunları bizzat görenler var'' dedi.
Müdahil avukatlar, dava dosyasında 20 maktul ve 15 olayın yer aldığını, sanıkların haricinde olaylara iştirak ettikleri anlatılan dört şahıs hakkında dava açılmadığını, bunlar hakkında iddianame düzenlenmesi gerektiğini savundular.
Avukatların ardından sanıklar, mağdur ve şikayetçilerin anlatımları üzerine beyanlarda bulundu. Sanık Kamil Atağ, dosyada yer alan iddiaların asılsız olduğunu ileri sürerek, ''Dosyada maktul sıfatıyla yer alan Beşir Bayar, teröristtir. Çatışmada öldürülmüştür. O benden sorulacaksa o dönemde görev yapan tüm kamu görevlilerinden de hesap sorulmalıdır'' diye konuştu.
-''AİHM'E BAŞVURACAĞIM''-
Sanıklardan itirafçı Adem Yakin, dosyada delil bulunmadan yaklaşık bir yıldır tutuklu olduklarını ifade ederek, şöyle dedi:
''Cizre merkezinde Türk bayrağını indirmek isteyenlerle savaşan bir ekibi yargılıyorsunuz. Burada PKK yargılanmıyor, onlarla işbirliği yapanlarla mücadele edenler yargılanıyor. Yaklaşık bir yıldır haksız yere ceza evinde tutuluyoruz. Dosyada hiçbir delil yokken, mağdur yakınlarının, 'duydum, öyle diyorlardı' sözleri nedeniyle ceza evinde tutuluyoruz. Bu davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götüreceğim.''
Sanık Albay Cemal Temizöz ise mahkemeye yedi sayfadan oluşan yazılı savunmasını sundu.
-SANIK VE AVUKATLAR TARTIŞTI-
Duruşmada, sanıklardan Fırat Altın (Abdulhakim Güven) söz alarak, hazırladığı yazılı savunmasını okudu. Sanığın savunmasında, bazı müdahil avukatları aleyhine beyanlarda bulunması üzerine avukatlar Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz'a, ''Bizi hedef gösteriyor. Buna müdahale edin'' dedi. Mahkeme Başkanı Yılmaz, ''Sanığın beyanına müdahale etmeyin. Bir daha müdahale eden olursa dışarı çıkarırım'' dedi.
Avukatlar bunun üzerine, duruşma salonundan ayrıldı. Bu esnada, bazı avukatlar ile sanıklar arasında sözlü tartışma yaşandı. Sanıklar, mahkeme heyetine, dosyadaki tanıklar dinlenmeden müdahil avukatların sorularını yanıtlamayacaklarını bildirdi. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının savunmalarının ardından, verdiği kısa bir aradan sonra sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Kırıkkale Cezaevinde tutuklu bulunan tanık Mehmet Nuri Binzet'in Diyarbakır E Tipi Cezaevine naklinin yapılmasını da kararlaştıran mahkeme, duruşmayı erteledi.
-İSTENEN CEZALAR-
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, sanıkların TCK'nın ''Adam öldürmek'', ''Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' ve ''Adam öldürmeye azmettirmek'' suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
Sanıklardan Cemal Temizöz'ün 9, Kamil Atağ'ın 7, Tamer Atağ'ın 2, Adem Yakın'ın 7, Hıdır Altuğ'un 3, Fırat Altın'ın (Abdulhakim Güven) 6, Kukel Atağ'ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
İddianamede, sanık Temizöz'ün 1993'te Cizre'de ''terörle mücadele ediliyor'' görüntüsü altında ''korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu'' ileri sürülüyor.
''Söz konusu grubun, süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKK'ya yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı'' ifade edilen iddianamede, grubun, bu sorgulanan kişilerden bir kısmını öldürdüğü öne sürülüyor.
