İYİ Parti lideri Meral Akşener, Millet İttifakı'nın ortak adayı olarak İstanbul'daki belediye seçimlerini kazanan Ekrem İmamoğlu'na Başakşehir'deki şehir hastanesinin yoluyla ilgili yapılan eleştirilere katıldığı tv programında yanıt verdi.

Akşener, "İstanbul'da şehir hastanesi yapıldı. Ancak yolları bitmemişti. Hastaneye ulaşılamadı. Bununla ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na yoğun eleştiri var, 'bilerek yapmadı' deniliyor. Siz ne diyorsunuz?" şeklindeki soruya, "Ekrem İmamoğlu, şeytan kovalamaktan namaza vakit bulamıyor. Bütün dikkat İstanbul Belediyesi'nin üzerinde. Ne travmaymış atlatılamadı gitti. Ne zormuş. Azıcık nefes almaya fırsat tanısın onların büyükleri. Kafayı kaldırdığında çekiç vuruluyor." yanıtını verdi.

BAŞARISIZ OLUNSUN DİYE HER ŞEY YAPILIYOR

"Belediyelere yapılması yasaklanan bağışlarla ilgili" soruya ise Akşener şöyle karşılık verdi: Başarısız olunsun diye her şey yapılıyor. Bu millete, İstanbulluya ayıptır. Biz salgınla can pazarındayız. Yardım talebiyle, bağış alma hakları var belediyelerin. Ben de 3 emekli maaşımı Ankara'ya, 3 İstanbul'a bağılamıştım, parama el konuldu biliyor musunuz?

"YARDIMLARLA İLGİLİ EL ELE VERİLMELİYDİ"

Akşener yardımların yasaklanması konusundaki sözlerine şöyle devam etti: El ele verilmeliydi. Yardım istemesine itiraz edemem iktidarın. Zorlu zamanlarda vatandaş devletini yanında görmek ister. İktidar olarak değil devlet olarak görmek ister. Tayyip Bey bugün Cumhurbaşkanıdır yarın başkası gelir. Türkiye Cumhuriyeti devletine onu yöneten iktidarı sebebiyle bir güvensizlik yaratıldığı zaman bu yanlıştır. ABD'ye yardım, İspanya'ya, İtalya'ya yardım gönderiyoruz. İtalya'nın GSMH 35 bin dolar. Biz yardım gönderdik.

"İyi bir şey ama" soruya ise Akşener şöyle yanıt verdi: İyi bir şey de bu Yeni Camii'de dilenip Sultanahmet'te sadaka dağıtmak gibi bir şey. Maske veremiyorsunuz, eczanelerde maske yok. Bana geldi, eşime gelmedi. Oğluma gelmedi. Böyle bir durum.

MASKE SORUNU

Akşener, "Şimdi ona gerek kalmadı gidip alıyorsunuz ama eczanelerde muazzam kuyruk" şeklindeki sözlere ise şu karşılığı verdi: Şimdi maske yardımı yapıyorsunuz dış ülkeye. Türkiye'nin PR'ı. Sağlık Bakanı 'Biz o kadar yüce gönüllüyüz ki başka ülkelere yardım yapıyoruz' dedi.Yardım ettiğimiz ülkelere IBAN numarası vermedi. 8500 dolar fert başına milli gelir olan ülkesiniz. Kendi ihtiyacımız olduğunu Sağlık Bakanı söylüyor.

1996 ve 1997 yılları arasında merhum Necmettin Erbakan tarafından kurulan koalisyon hükümetinde 8 ay İçişleri Bakanı olarak görev yapan Meral Akşener'e, "Bakanlık döneminizde ne yaptınız?" diye soruldu.

Meral Akşener, soruya şu şekilde yanıt verdi:

"MİLLİ İRADEYE İTİRAZ EDENLERİN KARŞISINDA OLDUM"

Ben mağdurun yanında oldum. Milli iradeye itiraz edenlerin karşısında oldum. O günün otoritesiyle ters düştüm. Mesela bana şu soru hep sorulur; 'Sayın Erdoğan'la o dönem yakındınız şimdi niye değilsiniz?' diye. Örnek olurken de Sayın Erdoğan'ın hapse girerken göstermiş olduğum tutumdan bahsedilir. Ben de derim ki, Sayın Erdoğan'ın bir şiir okuduğu için hapse gönderilmesini haksız buldum. Sayın Erdoğan seçilmiş bir belediye başkanıydı ve seçilmiş belediye başkanı milli iradenin tecellisiyle seçilir. Bu milli iradenin yok farz edilmesini yanlış buluyorum. Bugün de yanlış buluyorum. Onun için yanında oldum. O devrin güçlüleriyle ters düştüm.

"MANSUR YAVAŞ VE EKREM İMAMOĞLU'NA AÇILAN DAVALARI YANLIŞ BULUYORUM"

Bugün niye tersiz? Ben yine aynı yerdeyim. Sayın Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na açılan davaları yanlış buluyorum. Ben her zaman mazlumdan yana olmuşumdur ve otoriteyle kavga etmişimdir. Ama söylemeye çalıştığım şey şu, o zamanlar "Güçlünün hukuku yerine haklının hukuku" derdik biz. Güçlünün hukukunu kuruyor ve milli iradeyi bugün Erdoğan kendisi yok sayıyor. Bunun için karşısındayım.