Yangınlarla ilgili önemli tarih! "Bugün ve yarın kritik"
Bakan Çavuşoğlu yangınlarla mücadelede son gelişmeleri anlattı: "Bugün ve yarın kritik"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Manavgat Yangın Yönetim Merkezi'nde yaptığı açıklamada, "Bugün ve yarın kritik gün, rüzgar bakımından da yangının durdurulması bakımından da kritik günler. O nedenle herkes elinden geldiği kadar bugün özellikle şu rüzgarla yangınının daha fazla dağılmaması için ve kontrol altına alınması için çaba sarf ediyor." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Manavgat Yangın Yönetim Merkezi'nde açıklamada bulundu. Antalya ve çevresindeki yangınlarla ilgili bilgi veren Mevlüt Çavuşoğlu, kentin farklı noktalarında yangının devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Maalesef Antalya'da yangın devam ediyor, bugün poyraz çok şiddetli ve Manavgat'ın kuzeybatında Kızıldağ bölgesinde bugün rüzgarında etkisiyle biraz hızlandı. Gündoğmuş merkezde çok ciddi bir tehdit yok ama etrafında bazı noktalarda yangınlar var. Oraya müdahaleler yapılıyor, özellikle kuzeybatısında yangın var. Diğer taraftan Güzelbağ'dan aşağıyla Antalya- Alanya yoluna inen Alara bölgesine inebilecek bir yangın var. Oraya da arkadaşlarımız müdahale ediyor. Elbette tüm kahraman orman çalışanlarımız, diğer tüm kurumlarımız, belediyelerimiz hep beraber bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar destek veriyoruz."
Isparta- Sütçüler bölgesinde dün başlayan yangının da hem Isparta hem de Antalya'nın Serik bölgesi için tehdit oluşturduğu ve müdahalenin sürdüğünü anlatan Bakan Çavuşoğlu, şu uyarılarda bulundu:
"Bugün ve yarın kritik gün, rüzgar bakımından da yangının durdurulması bakımından da kritik günler. O nedenle herkes elinden geldiği kadar bugün özellikle şu rüzgarla yangınının daha fazla dağılmaması için ve kontrol altına alınması için çaba sarf ediyor."
YURT DIŞINDAN UÇAK TEKLİFLERİ TARTIŞMASI
Türkiye'nin yurt dışından gelen uçak tekliflerini kabul etmediği iddiaları ve yurt dışından bu konudaki yardımlar hakkındaki soruyu da yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, tüm görüşmeler ve yaşananları da şöyle anlattı:
"Ben de bu kadar yoğun işimin içinde akşam ya da sabah ne oluyor ne bitiyor diye haberlere baktığımda, bunun tartışıldığını görüyoruz. Ciddi bir dezenformasyon var. Her şeyden önce bir afet olduğunda, bu sel, yangın, deprem olabilir, biz Türkiye olarak başka ülkelere yardım ettiğimiz gibi başka ülkelerinde bize yardım etmesini elbette kabul ederiz. Küçük, kendi imkanlarımızla üstesinden gelebileceğimiz durumlarda teşekkür ediyoruz, ihtiyacımız olduğu zaman arayacağız diyoruz. Ama bu büyük bir yangın, yangının başlamasıyla beraber birçok ülke, komşu ülkeler, dost ve kardeş ülkeler veya Avrupa'dan ülkeler de bizi aradı, 'herhangi bir isteğiniz, ihtiyacınız var mı, biz nasıl yardımcı olabiliriz' diye. Biz de kendilerine sorduk 'ne verebilirsiniz, bizim en çok ihtiyacımız olan uçak ve tonajlı su taşıyabilecek helikopter.' Yani havadan müdahale. Azerbaycan sağolsun hem eleman hem de bazı araç gereç ve bir tane helikopter gönderdi. Biz bu teklifler geldiğinde 'ne gönderebileceksiniz', eğer ellerinde bu tür uçak ve helikopter varsa o bilgileri alıyoruz, Tarım ve Orman Bakanlığımıza iletiyoruz, arkadaşlarımız incelemesini yapıyor. Helikopterlerin kullandığı kovalarla belki ilave ihtiyaç olur diye onlara da bakıyoruz. Mesela Azerbaycan'dan geldi 2 tane, Rusya'da bulduk, onları satın alıyoruz. Yani bunlar kırılır, dökülür, çünkü mücadele devam ediyor."
YUNANİSTAN ARADI
Bu süreçte Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın aradığını belirten Bakan Çavuşoğlu, "Ben de kendisine çok teşekkür ettim ve döneceğimizi söyledim. Arkasından Joseph Borrell aradı AB Yüksek Temsilcisi, kendisi de aynı şekilde sordu ve daha sonra ilgili birimi var AB Sivil Koruma Mekanizması diye ve sivil koruma ve afetlerden sorumlu komisyonda da bir komiser var. Yani AB'nin bakanı gibi. O arkadaşlarımızda bizimle temasa geçti. Joseph'in yardımcısıyla benim yardımcım Faruk Kaymakçı AB'den sorumlu bakan yardımcımız temasa geçti. Kendilerine sorduk 'hangi ülkeden ne gelebilir' diye. Bazı ülkelerden ön bilgi gelmişti. Örneğin Hırvatistan uçak verebileceğini söyledi. Aynı şekilde İspanya verecek. İlgili kurumun muhatabına AFAD üzerinden başvuru yapıldı. Sonra AB bu duyuruyu tüm ülkelere iletti. AB bu duyuruyu yaptıktan sonra dört ülkeden geri dönüş oldu. Hırvatistan, Romanya, Fransa ve İspanya ve onların ne verebileceğine baktık. Özellikle uçak gönderebilecek uygun bir şekilde kullanabileceğimiz ülkeler ise Fransa, Hırvatistan ve İspanya'ydı. Romanya'nın da bir uçağı vardı. Arkadaşlar inceledi sonra teşekkür etti, incelemesine göre bizim yangında pek uygun değil ama biz Romanya'ya çok teşekkür ediyoruz, gönülden bu teklifte bulundular" şeklinde konuştu.
YUNANİSTAN VE FRANSA GÖNDERMEKTEN VAZGEÇTİ
Başka ülkelerden de aynı şekilde teklif geldiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yine uygun olanlarla temasa geçtik. Bu duyurudan sonra bu ülkeler geri döndü, daha sonra Fransa gönderemeyeceğini, özellikle İspanya bölgesinde de yangın olabileceğini söyleyerek Macron'un danışmanı büyükelçimizi arayarak Türkiye'ye bir uçak gönderemeyeceklerini söylediler. Yani tekliflerini geri çekmiş oldular. Daha önce 'Bir isteğiniz var mı ne yapabiliriz' diye soran Yunanistan'a da teşekkür ediyoruz ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı genel sekreteri bizim Atina büyükelçimizi arayarak, 'Biz size böyle bir öneride bulunduk ama bizde de yangınlar olduğu için maalesef size herhangi bir uçak gönderemeyeceğiz' dediler. Kendilerine de çok teşekkür ediyoruz hem teklif ettikleri hem de AB'ye bu şekilde dönmedikleri halde bize dönüp de neden gönderemeyeceklerini izah etmeleri de elbette teşekküre şayan."
GURUR MESELESİ YAPILACAK BİR KONU DEĞİL
Yunanistan'a teşekkür eden Bakan Çavuşoğlu, "Biz bu yardım konularında başkasına nasıl yardım elimizi uzatırken böbürlenmiyorsak, bunu severek, bir dayanışma anlayışıyla yapıyorsak, başka ülkelerin ya da kurumların bize yardım etmesinden de incinmeyiz. Bu gurur meselesi yapılacak bir konu değildir. Bu bir afettir. Afet durumlarında ve zor şartlarda dayanışma elbette önemlidir. Yani halkımız bu sosyal medyada ya da bazı siyasilerin manipülasyonuyla ortaya çıkan iddialara inanmasınlar. Bu işlerin hepsini arkadaşlarımız, ilgili bakan ve kurumlarımızla beraber tek tek inceliyoruz, koordine ediyoruz. En ufacık helikopterlerdeki ihtiyaç olabilecek kovalar dahil daha başka detaylı ihtiyaç olan malzeme konusunda Türkiye'de yoksa çalışıyoruz" dedi.
ALMANYA'DAN 2 HELİKOPTER DE İPTAL OLDU
Almanya'dan da ortalamanın üstünde su taşıyabilecek iki helikopter gönderileceğine dair bir ön bilgi geldiğini anlatan Çavuşoğlu, "Daha sonra biz Almanya'ya talepte bulunduk. Bugün gelen bilgiye göre Almanya da kendi helikopterlerini özellikle sel afetlerinin olduğu yerlerde kullanacağından Türkiye'ye helikopter gönderilemeyeceğini söyledi. Yani bunların hepsi bizim her gün an be an takip ettiğimiz konular" diye konuştu.
HANGİ ÜLKELERDEN NE GELDİ?
Bakan Çavuşoğlu, ülkelerden gelen uçak ve helikopterlere ilişkin şunları söyledi:
"Şu anda ülkemize gelen uçak sayısı hem Ukrayna hem Rusya'dan sayın Cumhurbaşkanımız ve ilgili kurumlarımızın girişimleriyle gelen var. Azerbaycan'ı söylemiştim. İran'dan 2 helikopter, 1 uçak geldi. İspanya'dan 2 tane uçak geldi Dalaman'a indi, Muğla bölgesinde çalışıyorlar. Katar'dan ekip ve teknik ekipman ülkemize geldi. Rusya'dan 5 yangın söndürme uçağıyla, 3 helikopter, Ukrayna'dan da 3 tane amfibik uçak geldi. Bazıları tanker uçak, denizden su alamayıp havaalanında doldurulması gereken, diğerleri amfibik uçak deniz yakın olduğu için denizden suyu alıp dökebiliyorlar. Zorlu şartlarda tüm arkadaşlarımız mücadele ediyor. Kolay değil. Bugüne kadar görmediğimiz bir afetle karşı karşıyayız. Bu mücadeleyi de hep beraber verip, inşallah hep beraber üstesinden geleceğiz. Gayretlerimizi sürdüreceğiz."