Hatuniye Tekkesi'nin durumu tepki çekti

Eyüpsultan'da bulunan 300 yıllık Hatuniye Tekkesi'nin haziresinde bulunan mezar taşlarının kırık ve parçalanmış durumu tepki çekiyor.

Hatuniye Tekkesi'nin durumu tepki çekti

Hatuniye Tekkesi, Eyüp'te Gümüşsuyu Çeşmesi yakınında, Eyüp-Gümüşsuyu Yolu ile Hüsam Efendi Sokağı'nın birleştiği yerde bulunuyor.

3 giriş kapısı bulunan 300 yıllık tarihi tekkenin son görüntüsü, sosyal medya kullanıcılarının paylaştığı fotoğraflarla ortaya çıktı.

Mezar taşlarının büyük bölümü kırık ve parçalanmış durumda.

Hatta kırılan taşlarla birlikte başka mezar taşlarınında üst üste istiflendiği görülüyor.

Tarihçiler mezar taşlarının etrafındaki çöplerin de toplanmadığının altını çizerken, tarihi mezarların korumaya alınması gerektiğinin altını çiziyor.

Hatuniye Tekkesi'nin durumu tepki çekti

"BURADA 300 YILLIK TARİH VAR"

Tarihi yapı hakkında bilgi veren Tarih araştırmacısı ve Yazar Mehmet Dilbaz, "1732 de bu mescit inşa edilmiş. Yani nereden baksanız 300 yıllık bir tarihi var burada. Bu taşların altında kim bilir hangi şeyhlerin, vezirlerin, hangi devlet adamlarının kabirleri var. Bunlar kendi bulundukları yüzyıl içinde çok önemli insanlardı. Yani günümüzün en büyük âlimlerinin bir yere defnedildiğini ve 300 yıl sonra mezar taşlarının bu hale geldiğini düşünün. Bundan hepimiz rahatsız olurduk. O yüzden lütfen bunlara sahip çıkalım" dedi.

Dilbaz, “Hatuniye Tekkesi ya da Ahmet Efendi Mescidi olarak bilinen yapı, 1732 yılına tarihleniyor. Burası Eyüp'ün arka taraflarında kalan bir bölüm ama burada İstanbul'un genelinde yaşadığımız tarihi eser facialarının en büyük örneklerinden bir tanesine ne yazık ki sosyal medyada bana ulaşan fotoğraflar sayesinde tanık olduk. Bu fotoğraflarda en az 300-400 yıllık tarihi Osmanlı mezar taşlarının kırık bir şekilde gayet düzensiz bir şekilde ve üst üste atıldığını ve istiflendiğini görüyoruz. İstanbul'un pek çok bölgesinde tarihi eserlere karşı yapılan saygısızlık konusunda yıllardır sosyal medyada çalışmalar yapıyoruz. Fakat bu artık neredeyse mezar taşları konusunda zirve haline geldi. Arkada gördüğümüz yapı tamamen bekçisiz, herhangi bir koruma olmadan, daha düne kadar insanların gelip bahçede rahatça dolaşabildiği yerken; şu an bugün burada bu çekimi yaparken her tarafa yeni kilitler takıldığını gördük. Binaya ya da bu çevreye kilit takılabilir ama içerideki tarihi eserleri nasıl koruyacağız ve bu tarihi mezar taşlarına nasıl sahip çıkacağız?" dedi.

"SADECE GÖNÜLLÜLÜK ESASIYLA BİR KÜLTÜR KOMİSYONU KURULMALI"

Dilbaz, acilen harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Burasının bir vakfa tahsis edildiğini öğrendik. Vakfın da burada hangi çalışmalar yaptığını açıkçası bilmiyoruz. Ama dün itibari ile buraya ziyarete gelen 'Kaybolan Tarihin Peşinde' gönüllülerinden arkadaşlarımız rahatça girip fotoğraf çekebildiler. Düne kadar, bu kilitlere kadar burada bir koruma yoktu. Dolayısıyla İstanbul'da yapılması gereken şu: Herhangi bir siyasi görüşe bakmadan, İstanbul'u dert edinmiş bütün kamu kurumlarını ve bizim gibi bu işin meraklısı herkesin bir araya getirilerek sadece gönüllülük esasıyla bir kültür komisyonu kurulmalı ve şehirdeki kıymetli ne kadar tarihi eser varsa hepsi ortak havuzda toplanıp gerekirse hepsine bir bekçi tayin ederek herkes kendi semtindeki tarihi eserlere bu şekilde sahip çıkmalı." şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem