Emel Meryem Parlak

Emel Meryem Parlak

Carl Gustav Jung- Dört Arkeitip

Arkeitipler gerçekte insanı oluşturan yapıtaşlarıdır. Jung'un 4 arkeitipi ise: Persona, Gölge, Anima-Animus, Kendiliktir. Bu kavramların anlamlarından kısaca bahsedeceğim fakat Jung'un bu kavramları sayfalarca ele aldığını, dolayısıyla mutlaka okumanız gerektiğini bilmelisiniz.

Persona Latince kelime anlamıyla maske demektir. Tiyatrocuların kişileri canlandırmak için yüzlerine taktıkları maskeden yola çıkılarak oluşturulmuş bir kavramdır. Kendimize biçtiğimiz roller, görünmek istediğimiz halimizi, aslımızı değil de elbiselerimizi yansıtır.

İkinci arkeitip gölge ise baskıladığımız yanlarımızı; hazları, acıları, fantazileri ifade eder.

Bir diğeri olan Anima ve Animus ise erkeğin içindeki kadın, kadının içindeki erkek yanı ifade eder.

Sonuncu arkeitip ise kişinin bilinçaltı ve bilinç haliyle bir bütün oluşturması durumudur.

Peki bu arkeitipler hayatımızın neresinde ve biz bunları neden farkedelim? Sizleri tam burada Jung'un da uzunca ele aldığı "anne" arkeitipine yönlendirebilirim. Anne hayatımıza bizi doğuran kişi olarak girer. Bize hayat sunar. Sonrasında bizden kendimiz olarak "yeniden doğmamız" beklenir. İşte bu yeniden doğuşumuzu arama serüvenimiz de bu arkeitiplerin irdelenmesinden incelenmesinden geçmektedir. Yarattığımız mağaralarımız, kendi gölgemiz, düşlerimiz yani bilinçaltı mücadelemizle yolculuk; kayıp arama yolculuğudur. Mücadelenin adı da kaybedilen şey de bizizdir. Nitekim tüm masallar da "Bir varmış, bir yokmuş" sözüyle bu yüzden başlamaz mı? Tüm bunları bilmek yolculuğunuza anlam ve keyif katacaktır. Keyifli okumalar dilerim.

Carl Gustav Jung- Dört Arkeitip

Alıntılar

"Her şey "kendi"nin kuramıdır. Öteki ancak bir ilişki sürecinde, öteki'nde kendini bulmak ve oluşturmak içindir."

"...Bu nedenle, özgeçmişim 'ben'in yalnızca küçük bir parçası."

"Yazdıklarım bana içimden saldıran şeylerdi. ... Beni harekete geçiren ruhun konuşmasına izin verdim."

"Yaşam yolcusu kendisini tanıma serüveninde optimal koşullarda pek çok arketipsel karşılaşmayla artar zenginleşir. Ancak birleşme/bütünleşme sürecinin nihai hedefi ruhun merkezi olan ruhtur;içkin ve aşkın olan kendiliktir. Bütünleşme, her zaman dönüşüm ile birliktedir. Kendindeki ötekini özümsemiş olan insan aynı kalamaz; dünya görünüşü ve modelinde dolayisiyla da yaşamında sarsıcı bir değişim kaçınılmazdır."

"Sankhya felsefesi anne arketipini prakrti kavramıyla ifade etmiş ve bu kavrama temel özellikler olarak üç gunas'ı yüklemiştir: iyilik, tutku, karanlık. Annenin üç önemli özelliği; bakıp büyüten, besleyen iyiliği, arzu dolu duygusallığı ve yeraltina özgü karanlığıdır."

"Ilk günah bilinçsizliktir."

"Dağ yolculuğun ve tırmanışın hedefini temsil eder, bu nedenle psikolojide kendilik anlamına gelir."

"Yaşamın kritik anlarında, bütün her şey sözümona ufacık gibi görünen bir şeye bağlı değil midir!"

"Bilinçdışının, insanın ulaşabileceği bir bütünlüğe asla dahil edilemeyecek olan unsurunun temsilcisi animadır ve hep öyle kalacaktır."

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR