Türk Kızılayı Ordu Kan Bağış Merkezi Müdürü Dr. Özgür Bakan, “Kış mevsiminin başlaması ile birlikte kan bağış sayılarımızda ciddi anlamda düşüşler yaşanmaktadır. Bu hem Ordu ilimizde hem de ülke genelinde yaşanan bir sorundur” dedi.

Dr. Bakan, kış mevsimi ile havaların soğumasından dolayı kan bağışı yapınca kanının yetmeyeceği, üşümeye sebep olacağı gibi bir yanlış kanının olması da kan bağışını olumsuz yönde etkilediğini belirterek, “Kan bağışı öncesi yaptığımız muayeneler ile kan bağışı yapacak kişinin uygun kriterlere sahip olup olmadığı belirlenmektedir. Yapılan muayenelerden birisi Hemoglobin miktarı ölçümüdür. Bu kan bağışı yapmak için kanımızın yeterli olup olmadığı belirlemek için yapılan bir ölçümdür. Erkekler de 13,5-18 kadınlarda 12,5-16,5 aralığında olan değerlerde kişilerden kan bağışı alınır. Alt limitlerimizin altında olan kişilerden kan bağışı alınmayarak kişilerin sağlıklarını korunmaktadır. Bahsettiğimiz değer aralığında olan kişiler de kan bağışı sonrası üşüme gibi problemler beklenmemektedir. Yapılan kan bağışı miktarını vücudumuz tolere etmekte ve kişinin günlük yaşamında bir değişikliğe sebep olmamaktadır. Kış aylarında üşürüz diye kan bağışından çekinirken hastaneler de yatan hastalarımızın ihtiyaçları azalmamaktadır. Bu yüzden kış aylarında da kan bağışı için olan duyarlılığımızın devam etmesi önemlidir” ifadelerini kullandı

“HEDEFE NE YAZIK Kİ ULAŞAMAMIŞ BULUNMAKTAYIZ”

“Türk Kızılayı Ordu Kan Bağış Merkezi’nin aralık ayına kadar olan durumuna baktığımız zaman 12 bin 251 ünite kan bağışı alınmıştır” diyen Dr. Özgür Bakan, “2013 yılı 11 aylık belirlenmiş hedefimiz 13 bin ünite kan bağışı iken bu hedefe ne yazık ki ulaşamamış bulunmaktayız. Geçtiğimiz senelere göre aldığımız kan bağış sayılarımız da artış olmasına rağmen alınan kan bağışı sayısı ne yazık ki Ordu ili genelindeki ihtiyacı karşılayacak yeterlilikte değildir. Ordu ilinin tüm kan ve kan ürünleri ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için Ordu’da yaşayan vatandaşlarımıza büyük görevler düşmektedir. Kan bağışı yapmak ve arkadaşlarımızı, ailemizi de kan bağışı için davet ederek farkındalık oluşturmalıyız. Bu hepimizin ortak sorunudur ve hep beraber el ele vererek çözüme kavuşacağına inanmaktayız” diye konuştu.

“KAN ACİL DEĞİL, SÜREKLİ İHTİYAÇTIR”

Düzenli ve gönüllü kan bağışçılarına ihtiyaç olduğunun altını çizen Dr. Bakan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Unutmayalım ki, kan, kaynağı sadece insanda olan ve yapay olarak üretilemeyen bir maddedir. Kan ve kan ürünleri birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Sağlık kuruluşlarında tedavi gören hastaların kan ve kan ürünü ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için düzenli ve gönüllü kan bağışçılarına ihtiyaç vardır. Kimin, nerede, ne zaman ve kaç ünite kan ve kan ürününe ihtiyacı olacağını bilemiyoruz. Ama her zaman birilerinin kan ve kan ürününe ihtiyacı olacağını biliyoruz. Bu yüzden ‘Kan acil değil, sürekli ihtiyaçtır’ diyoruz. İhtiyaç duyulduğu esnada sağlık kuruluşlarındaki hastalara kan ve kan ürününü temin edebilmemiz için kan stoklarımızın sürekli ihtiyaca yetecek seviyelerde tutulması gerekmektedir. Bu durum da ancak düzenli ve gönüllü kan bağışları ile mümkün olmaktadır. ‘Benim kanıma da ihtiyaç olacağı hiç aklıma gelmedi’ veya ‘Benim başıma geleceği hiç aklıma gelmedi’ şeklindeki küçük bahanelerin kış aylarındaki büyük iyiliklere engel olmasına müsaade etmemek için 18 - 65 yaş arası tüm vatandaşlarımızı Resmi Kimlik Belgeleri ile birlikte Türk Kızılayı Kan Bağışı Merkezlerimizde ve Türk Kızılayı Kan Bağışı ekiplerimizde kan bağışında bulunarak hiç tanımadığı üç kişiye umut olmaya, hayat kurtarmaya davet ediyoruz.”