CHP Trabzon Merkez İlçe eski başkanı Murat Özçilingir ile Trabzon siyasetini konuştuk. 3 dönem CHP'de Merkez İlçe Başkanlığı yapan, mütevazılığı ve dürüstlüğü ile Trabzonluların gönlünde taht kuran Murat Özçilingir çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

 

 

Trabzon'daki siyasete değinen Murat Özçilingir, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanların siyasete geçmişteki bakışı şimdi daha farklı. İnsanlarımız günübirlik düşünüyor. Siyasetçiler de toplumun o halini göz önünde bulundurarak topluma göre siyaseti şekillendiriyor. İnsanlarımız araştırmalı, takip etmeli. Dün sen bunu söylemiştin, bugün bak söylediğini yapmıyorsun, demeli vatandaş siyasetçiye. Siyasetçiyi o anlamda rahat bırakmamalı. Siyasetçi çok rahat. Geliyor söylüyor, vatandaş da amenna diyor. Takip etmiyor. Bir Avrupa gibi olmalıyız. Avrupa’daki insanlara bir dikkat edin, vatandaş çok duyarlı. En ufak bir yanlışlıkta tepkisini ortaya koyabiliyor. Bizde öyle bir anlayış yok, her şeye amenna... Vatandaş biraz sorgulamalı. Biz nerede yanlış yapıyoruz diye kendine sorarsa siyasetçi de ona göre hareket eder. Halk düzelirse siyasetçiler de düzelir."

 

 

Tonya’ya yapılacak olan çimento fabrikasına da değinen Özçilingir, "Tonyalı halklı olarak o fabrikayı istemiyor. Halk duyarlı davrandı ve ayaklandı. O tür yatırımlar daha iyi yer analizi yapılarak yapılmalı. Trabzon büyükşehir oldu, yatırım yapılmalı ama bunu iyi düşünüp taşınıp yapmak lazım. Siyasetçilerin bu anlamda daha dikkatli olmaları lazım" diye konuştu.

 

 

"Trabzon'a yapılan hizmeti insanlar toplumu düşünerek, toplumsallığı ön plana çıkararak yapılmalı" diyen Özçilingir, sözlerine şöyle devam etti: "Ne yapıyorlar, birilerine rant sağlamak için, çıkar sağlamak için yatırım yapıyorlar. Böyle yatırım olmaz böyle işte olmaz. Trabzon eski günlerini arar oldu."

 

 

"Cumhuriyet Halk Partisi her seçimlerde iddialı olmuştur. Bir dahaki seçimlerde de olacaktır" diyen Özçilingir, şu görüşleri dile getirdi: "Bu iddiayı sürdürebilmek o parti içerisindeki birlik ve beraberlikten geçiyor. Bu çok önemli. Bunu sağladığınız zaman, bu birlikteliği, bu görüntüyü kamuoyuna verdiğiniz zaman siyaset yapma işiniz daha kolay olur. O nedenle bunu yapmak birinci derecede her partinin birinci görevi olmalıdır ve bu CHP'de de yapılıyor, yapılacaktır da. Bakın yerel seçimler var. Trabzon’da önümüzdeki yerel seçimlerde büyükşehirde olsun, diğer ilçelerde olsun CHP çok ciddi oranda iyi sonuçlar alacaktır. Ama bu birlik ve beraberlikten geçer."

 

 

Kulislerde ismi Ortahisar Belediye başkanlığı için anılan Özçilingir, bu konuda açık kapı bıraktı: "Ben de basında çıkan haberleri okuyorum. Şu anda öyle bir düşüncem yok ve adaylığı düşünmüyorum. Siyasette net konuşmak risktir. Bugünkü düşüncem bu. Ama yarın farklı bir tablo olur, farklı gelişmeler olur, farklı da olabilir." Parti içi eleştirilere hiç girmeyen Özçilingir, "Üç dönem merkez ilçe başkanlığı yaptım. Partimin temelinden geldiğim için aldığım terbiye ve anlayış odur. O tür yarışlar aile içindeki yarışlardır. Birbirini kırmak, dökmek, incitmek adına yapılan yarışlar değildir. Orada rakibiniz olan insan da partisine katkı yapmak isteyen arkadaşlarımızdır, onun için o göreve taliplerdir" dedi.

 

 

Özçilingir, "Seçimden sonra yapılması gereken nedir? Rakibinizle beraber, o yarışmış olduğunuz insanlarla beraber bir araya gelip kucaklaşıp daha iyisini yapabilmek adına bir çalışma ortamı oluşturmaktır. Ben bu anlayış içerisinde yetiştim. Hiçbir zaman bir yanlış da olsa o yanlışı kendi içimizde kamuoyuna taşımadan çözümlemenin düşüncesi içerisinde oldum. Çünkü yıllardan beri siyasette özellikle bizim en büyük yaşadığımız sıkıntılardan biridir. Kendi içimizdeki çekişmeler. Bu partiye hiçbir zaman katkı getirmez, getirmedi de. Bile bile bu yanlışa müsaade etmemek lazım. Ben görevde olan arkadaşlarımı hiçbir zaman eleştirmedim. Her zaman destek ve katkı içerisinde oldum, bundan sonra da bu düşüncede olacağım" diye konuştu.

 

 

Trabzonspor’un başarısının sokaktaki insanın ruh halini etkilediğine işaret eden Özçilingir, "Bu yüzden Trabzonspor başarılı olmak zorunda" görüşünü dile getirdi. 

 

Trabzonspor'un siyasetten uzak tutulması gerektiğinin altını çizen Özçilingir, "Maalesef Trabzonspor'umuz arzu ettiğimiz gibi gitmiyor. Trabzonspor'da siyaset var ve olmamalı. Bu tür kurumlar siyasetten uzak idare edilmeliler. Onun ötesinde Trabzonspor’u hak ettiği eski günlerine geri döndürmek için orada da ciddi bir birlikteliğin, bir araya gelmenin gerektiğine inanıyorum. Çünkü Trabzonspor bu şehrin her şeyi. İnsanların Trabzonspor galip geldikten sonraki ruh hali farklı oluyor, mağlup geldikten sonra farklı oluyor. Trabzonspor bunun için başarılı olmak zorunda. Trabzonspor'da yanlış işler yapılmış. Yabancı transferlerinde Trabzon’da oynayamayacak futbolcular alınmış. Janko diye birini almışlar, Türkiye’de onun seviyesinde bir sürü insan var. Bu tür yabancılarla kontenjanları doldurmak doğru değil. Bu insanlara ciddi paralar ödeniyor, yazık günah" dedi.

 

 

Trabzon'a yapılan veya yapılacak yatırımların bölgesel anlamda merkezinin de Trabzon olması gerektiğini belirten Özçilingir, "Kaşüstü’ndeki hastane olmalıydı ama ne olmalıydı, onkoloji hastanesi olmalıydı. Niye? Bizim bölgemizde kanser vakalarında artış var. Bu hastalığa yakalanan insanların büyük bölümü Ankara’ya, İstanbul’a gidiyor. Numune Hastanesi’ni Kaşüstü’ne taşıyana kadar oraya en gelişmiş onkoloji cihazlarını getir koy, burayı bölge bir hastanesi haline getir" dedi.

 

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Böyle gazetecilik batsın" sözlerine sert eleştiriler getiren Özçilingir, şunları kaydetti: "Türkiye’deki medya yanlışa yanlış, doğruya doğru demeli. Bundan ne Başbakan rahatsız olmalı ne de muhalefet. Ama yok. O zaman biz doğruyu nasıl bulacağız? Yanlışa yanlış diyen yok. Dediğiniz zaman hemen tehdit ediliyorsunuz. Bir şekilde seni rahatsız ediyorlar. Böyle siyaset olmaz. Böyle demokrasi olmaz. Böyle özgürlük de olmaz. Maalesef Türkiye'deki siyasi tablo bu. Yargı da gerekli şeyleri yapamıyor. Ben yargının bağımsız olduğu kanaatinde değilim. Taraflı. Bu düzenin böyle gitmesi hem vatandaşımıza hem ülkemize zarar veriyor. Verecektir de. Bir an önce iktidarın da kendine çeki düzen verip toparlanması şart. Bu kötü gidişata dur demesi lazım."