Trabzonlu her şeye rağmen...

Artvin'de orman köylülerinin katılımıyla yapılan araştırma, köylülerin ayıların ürünlerine zarar vermesinden şikayetçi olduğunu, buna rağmen ayıların vurulmasını istemediklerini ortaya çıkardı. Artvin Çoruh Üniversitesi (AÇÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendi

Trabzonlu her şeye rağmen...

Artvin'de orman köylülerinin katılımıyla yapılan araştırma, köylülerin ayıların ürünlerine zarar vermesinden şikayetçi olduğunu, buna rağmen ayıların vurulmasını istemediklerini ortaya çıkardı.

Artvin Çoruh Üniversitesi (AÇÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Sağlam, Artvin'in yüzde 56'sının ormanlarla kaplı olduğunu, il genelinde mevcut 310 orman köyünün tamamının bu alanlarda bulunduğunu söyledi.

Orman içinde yaşayan orman köylülerinin, tarım ve hayvancılıkla uğraştıklarını belirten Sağlam, ''Dolayısıyla orman köylüleri, yaban hayvanları ve onların sebep olduğu zararlarla karşı karşıya kalıyorlar. Artvin'de son zamanlarda orman köylülerinin en fazla rahatsızlık duydukları yaban hayvanı boz ayıdır'' dedi.

Sağlam, boz ayıların besininin büyük kısmını otlar, kökler, yabani meyveler, meşe, kayın tohumları, mantarlar, yabani üzüm, mısır, yulaf, buğday, karıncalar, karınca yumurtaları ve balın oluşturduğunu ifade ederek, ''Ayılar ladin ve ender olarak da göknar ve çamların kabuklarında dişleriyle odun kısmına kadar ulaşan yaralar açarak buraları ön ayağının tırnaklarıyla tırmalar. Eski soyma yaralarından çıkan reçineleri yalayarak beslenebilirler'' diye konuştu.

Hayvansal besinlerini ise domuz yavrusu, geyik, karaca, tavşan, kuşların yavru ve yumurtaları, dağ horozu ve bulduğu leşlerin oluşturduğunu anlatan Sağlam, şöyle devam etti:

''Boz ayılar yeterli besin kaynaklarını bulamadıklarında ise insanların besin kaynaklarına yönelmektedir. Yaşama ortamındaki besin kıtlığı nedeniyle yaşama ortamının bitişiğindeki ya da yakınındaki zirai alanlara, arı kovanlarına, evcil hayvanlara, meskenlere ve hatta insanlara bile zarar verebilmektedir. Bu zararlar bazen çok büyük boyutlarda olmakta bazen de küçük hasarlarla atlatılabilmektedir. Boz ayılar genel olarak insandan kaçan, çekingen ve ürkek hayvanlardır. Ancak yavrulu veya yaralı oldukları zaman tehlikeli olabilirler.''

-247 ORMAN KÖYLÜSÜ AYI ZARARLARI ANKETİNE KATILDI-   

Doç. Dr. Bülent Sağlam, Araştırma Görevlisi Ahmet Mıhlı, Artvin İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Faruk Bucak ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğünden alınan 2002-2007 yıllarına ait vatandaşların ayı zararlarıyla ilgili şikayet dilekçelerini değerlendirerek, ayı zararları ve sebepleri üzerine bir araştırma yaptıklarını söyledi.

Sağlam, şikayet dilekçelerini değerlendirmelerinin sonucunda Artvin'in en fazla şikayet gelen Şavşat, Artvin merkez ve Borçka ilçelerinden seçilmiş olan orman köylerinde yaşayan köylülerle anket çalışması gerçekleştirdiklerini belirtti.

Bu ilçelerden belirlenen 24 orman köyünde yaşayan 247 kişiye boz ayıların çevreye verdiği zararları tespit etmek ve insanların ayı hakkındaki düşüncelerini irdelemek amacıyla ucu açık sorular yönelttiklerini anlatan Sağlam, şöyle devam etti:

''Yaptığımız çalışma sonucunda katılımcıların yüzde 91'i köylerinde ayı gördüklerini belirttiler. Köylülerin yüzde 66.4'ü ayıyla karşılaştıklarını ifade ederken, ayıyla karşılaşanlardan 3'ü ayının saldırısına uğradığını söyledi. Köy civarında yaşayan ayıların kendilerini tedirgin edip etmediklerine dair soruya yüzde 96'sı (213 kişi) tedirgin oldukları, yüzde 4'ü (9 kişi) tedirgin olmadıkları cevabını verdi. Bu durumun günlük yaşantılarını etkileyip etkilemediği yönündeki soruya ise katılımcılardan yüzde 81'i (198 kişi) evet, yüzde 19'u (47 kişi) ise hayır cevabını verdi.''

Sağlam, yapılan araştırmanın boz ayıların köylerde başta tarım alanları, meyve ve sebzelere olmak üzere hayvanlara (sığır, koyun, keçi, arı kovanlarına), insana ve meskenlere zarar verdiğini ortaya çıkardığını, en fazla zararın yaz aylarında özellikle Temmuz-Ağustos ayları arasında tarım alanlarında meydana geldiğini ortaya çıkardığını kaydetti.

Orman köylülerinin yüzde 31'inin ayı zararlarına karşı önlem alması gereken kurumun Doğa Koruma ve Milli Parklar olduğunu belirttiklerini vurgulayan Sağlam, şunları söyledi:

''Orman köylülerinin yüzde 56'sı, ayılarla mücadelede devlet kurumlarının aldığı tedbirlerin yeterli olmadığını düşünüyor. Yüzde 43'ü ise bu yönde hiçbir tedbir alınmadığını savunuyor. Yani vatandaşlarımızın tamama yakını yani yüzde 99'u gerekli tedbirlerin alınmadığını, dolayısıyla yetkili ve sorumlu kuruluşların yeterince bu olayla ve kendileriyle ilgilenmediklerini ifade etmektedirler. Orman köylülerinin yüzde 12'si devletin köylülere çeşitli desteklerde bulunması, yüzde 10'u ise zararların karşılanması gerektiğini belirtiyor. Yüzde 7'si ayıların belirli bir alanda korunması, yüzde 6'sı ormanlara meyve ağacı dikilmesi, yüzde 6'sı gerekenden fazla olan ayıların avlanması, yüzde 5'i ayıların zarar yaptığı dönemde yemlenmesi, diğer yüzde 5'i ise zararlı hayvanlara 'vur' izni verilmesi gerektiğini düşünüyor.''

-AYI ZARARLARINA KARŞI ALINAN TEDBİRLER-

Doç. Dr. Sağlam, ayı zararlarına karşı alınan tedbirler arasında gece nöbeti tutmanın ilk sırada geldiği, bu tedbiri ekili alanları dikenli tellerle çevirme ve gürültü çıkaran makinelerin kullanımının izlediğine dikkati çekerek, ''Arı kovanlarını ayıların erişemeyeceği yüksek yerlerde saklamak, köpeklerden faydalanmak, havaya ateş etmek, torpil gibi çeşitli patlayıcılarla gürültü çıkararak ayıları korkutmak da önlemler arasında bulunuyor. Katılımcıların yüzde 8'i ise ayılara karşı herhangi bir önlem almamaktadır'' dedi.

Ayıların avlanmasını destekleyip desteklemediklerine dair sorulan soruya orman köylülerinin yüzde 83'lük kısmının 'kesinlikle hayır' cevabını verdiğini ifade eden Sağlam, ''Yüzde 7'si ise 'kesinlikle evet' yanıtını verdi. Köylülerin yüzde 99.6'lık kısmı ayının verdiği zarara karşı herhangi bir kurum veya kuruluştan destek almadıklarını belirttiler. Ayının zarar verme sebepleri hakkında orman köylüsü doğrudan ayının aç kalmış olmasını öne çıkarmaktadır. Bunun sebepleri arasında ayıların yaşam ortamlarındaki besinlerin yetersizliği, ormanlardaki meyve ağaçlarının kesilmesi, ayı sayısının artması, ayı ile insanın yaşama alanlarının iç içe girmiş olması da sayılmaktadır'' diye konuştu.

Doç. Dr. Sağlam, ormanlardaki tahribatın ve özellikle yabani meyve ağaçlarının kontrolsüz bir şekilde büyük oranda kesilmesinin ayıların yaşam ortamlarının bozulmasına neden olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

''Bunun sonucunda da ayılar farklı alanlardan besin temin etme yoluna gitmektedirler. Ayılar besin temin etmek üzere en fazla zirai alanlara zarar vermekte. Artvin yöresinde ise zirai alanlar yerleşim alanı içinde ve yakınında yoğunlaştığından insanlar ayı zararlarından fazlaca etkilenmektedirler. Bu sıkıntının önüne geçebilmek için ayının kendi yaşam ortamlarının mutlak suretle iyileştirilmesi gerekmektedir. Ayı, diğer yaban hayvanları gibi belirli bir popülasyonun üzerine çıkması durumunda pekala av turizmine açılmalıdır. Ancak bunun tespiti günü birlik tepkilere göre yapılmamalıdır. Ayı ile ilgili kapsamlı ve bilimsel bir envanter çalışması başlatılmalı ve popülasyon büyüklükleri ortaya konulmalıdır. Ancak bundan sonra ihtiyaç varsa ayının av kotası belirlenmelidir. Unutulmamalıdır ki belirli popülasyonun üzerindeki herhangi bir yaban hayvanının av turizmine açılması neslinin tükenmesine sebep olmaz. Tam aksine yöre halkına av turizmi kapsamında gelir sağlayacağından ve kaçak avcılığı önleyeceğinden daha çok korunmasına katkı yapacaktır.''

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler