Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyabetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler, ''Dünya Sağlık Örgütü'nün 2004 yılı verilerine göre çocuk ölümlerinin yüzde 7'sinin birincil, yüzde 46'sının ikincil nedeni yetersiz ve dengesiz beslenme'' dedi.

     Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü ve Tetra Pak Türkiye işbirliğiyle düzenlenen ''Sağlık İçin Sağlıklı Süt İçin'' kampanyası kapsamında Trabzon'da seminer düzenlendi.

     Prof. Dr. Besler, Hamamizade İhsan Bey Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki seminerde yaptığı konuşmada, insanın sağlıklı büyümesi, gelişmesi ve yaşlanması için karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri yeterli oranda alması gerektiğini söyledi.

     Dünya Sağlık Örgütü'nün 2004 yılı verilerine göre çocuk ölümlerinin yüzde 7'sinin birincil, yüzde 46'sının ikincil nedeninin yetersiz ve dengesiz beslenme olduğunu belirten Besler, ''Yani bugün dünya üzerinde kaybedilen her 10 çocuktan biri yetersiz, dengesiz beslenme nedeniyle kaybediliyor. Yetersiz ve dengesiz beslenme ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Dolayısıyla yeterli, dengeli beslenmezsek mutlaka sağlıkla ilgili bir problemle karşı karşıya kalırız. O zaman bu sorunlarla karşılaşmamak için kişi mutlaka beslenmesine dikkat etmek zorundadır'' dedi.

     Prof. Dr. Besler, çocuklar dışında da sütün tüketilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

     ''Osteoporoz da içinde olmak üzere bir çok hastalığı önleyebilmek için hayatın her döneminde süt içmek gerekir. Sütün tansiyon, kalp, damar hastalıklarına karşı da koruyucu etkisi var. Çocukluk ve ergenlikte süt içmek büyüme ve gelişmeye katkı sağlar. Diş ve kemikleri güçlendirir, enerji ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. Sütteki yağ bileşenleri küçük yaş grubu çocukların zeka ve entellektüel kapasitelerinin artmasına katkı sağlar.''

     Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal da sağlıklı bir yaşam için tüketilen sütün çok önemli olduğunu vurguladı.

     Sağlıklı beslenmek için uygun koşullarda saklanan sütlerin tüketilmesi gerektiğine dikkati çeken Ünal, ''Süt çok sağlıklı bir gıda olmasına rağmen uygun koşullarda saklanmadığı zaman mikroorganizmalara açık hale gelir. Bu organizmalar da pek çok hastalığa yol açar'' diye konuştu.

     Açık sütte yüz binlerce mikrop olduğunu dile getiren Ünal, şunları kaydetti:

     ''Süt bizim için ne kadar kıymetli bir besinse mikroplar için de o kadar iyi bir besin maddesi. Çok kolaylıkla sağım sırasında sağanın elinden, ineğin memesinden, etraftan süte düşen mikroplar her yirmi dakikada bir iki katına çıkmak suretiyle çok hızlı çoğalabiliyorlar. O nedenle özellikle sıcak havalarda sokaklarda kapı kapı dolaştırılıp bekletiliyorsa sütün içerisinde çok kısa sürede milyarlarca mikrop oluşabiliyor. Bunu dünyanın değişik ülkelerinde yapılmış çalışmalar gösterdiği gibi üniversitemizde yapılan çalışmalarda da gösterdik.''

     Prof. Dr. Ünal, sütün kaynatılmadan içilmemesi gerektiğini ancak bunun mikropları öldürmekle beraber besin maddelerini de öldürdüğünü ifade ederek, ''Bu nedenle sokakta satılan sütler yerine pastörizasyon ya da UHT (Ultra High Temparature) yöntemiyle hem mikroplardan arındırılmış hem de besin ögeleri korunmuş kutu sütlerin tüketilmesi daha uygun olacaktır'' dedi.