Gürdoğan, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin dış ticaret açısında çok önemli olduğunu belirterek, “Tarihi süreçte Atalarımız bu potansiyeli görerek o günün şartlarında gerekli alt yapı yatırımlarını yaparak, Doğu Karadeniz Bölgemizi ipek yolunun merkezi ve Asya ile Avrupa arasında aktarma merkezi, yani lojistik merkezi haline getirmiştir. O yıllarda lojistik merkez olmada en önemli enstrüman Trabzon limanı ile Bölge illeri limanları olmuştur.

 

Ancak, gelişen tarihi olaylar, dünyanın iki kutuplu hale gelmesi Ülkemizin kapalı ekonomik sistem uygulayan ülkelere komşu olması ve Asya ile ticarette ulaşım yollarının kapalı tutulması Doğu Karadeniz Bölgesinde ulaşım alt yapısının ihmal edilmesi, Ulu Önderimiz Atatürk’ten sonra bilerek demiryolu ağının Doğu Karadeniz Bölgesine ulaştırılmaması Doğu Karadeniz Bölgesini lojistik potansiyeller açısından köreltmiştir” dedi.

 

Geçmişten ders alınmasını gerektiğini ifade eden Gürdoğan, “Geçmişin hatalarına takılıp kalmadan var olan potansiyellerimizi harekete geçirmek için ileriye bakmalı, geleceğin şartlarına göre kendimizi konumlandırmalı ve hazır hale getirmeliyiz, yani kısaca vizyoner ve inovatif bakış açısıyla geleceği tasarlamalıyız” şeklinde konuştu.

 

 

Ticaretten daha fazla pay almaları gerektiğini kaydeden Gürdoğan, şöyle konuştu:

“Dolayısıyla bizler önümüzdeki dönem Asya Bölgesinde yoğunlaşacak ticaretten daha fazla pay almak ve bu ticareti yönlendiren aktörler arasında yer almak ve Doğu Karadeniz Bölgesinin yeniden tarihi İpekyolu misyonuna dönüşünü sağlamak amacıyla; Hopa-Batum demiryolu ağı yanında Doğu Karadeniz Bölgemizin Asya bölgesi ile düzenli bir yük hattı olacak Lojistik Merkezin kurulması için de uğraş vermekteyiz.

 

Ekonomi Bakanlığımızın olurları ile Doğu Karadeniz Bölgesi lojistik merkezi olarak Sürmene-Çamburnu tersanesi dolgu alanının bu lojistik merkez için tahsisi konusunda çalışmalarımız devam etmektedir.

 

Bunun yanında, kurulacak olan lojistik merkezin önemli ayaklarını ve tamamlayıcı unsurlarım oluşturan aktarma merkezlerinin kurulması konusunda, Rusya Federasyonu’nun Kuzey Osetya Cumhuriyeti Vladikavkaz ili ve Dağıstan Cumhuriyeti Mahaçkale illerinde alan tahsisi konusunda da görüşme ve çalışmalarımız devam etmektedir”

 

 

Trabzon’un yapılan lojistikleri için bir merkez haline geldiğini kaydeden Gürdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Doğu Karadeniz Bölgesi Orta Doğu ve Asya coğrafyasının tedarik ve aktarma merkezi haline getirme imkanı bulunmaktadır. Ekonomi Bakanlığımız koordinasyonunda yürüttüğümüz çalışmalar kapsamında Gürcistan üzerinden Rusya Federasyonu’na transit karayolu ile geçişi sağlayan Kazbegi -Verhni Lars sınır kapısının açılmış olması ve diğer karayolu kapılarının da ileriki yıllarda açılacak olması, muhtemelen 2014 yılı sonrası tekrar Sochi veya Adler Limanlarının yük trafiğine açılma ihtimali olması, Asya Bölgesine geçiş güzergahı Orta Doğu Bölgesinde yaşanan siyasi belirsizlik ve riskler yanında önümüzdeki yıllarda Ortadoğu ve İran’da yaşanabilecek olumsuzluklar nedeniyle bu ülkeler üzerinden Orta Asya ve Türk Cumhuriyetlerine transit geçişlerin riskli hale gelmesi, bu geçişlerin Doğu Karadeniz Bölgesi üzerinden Gürcistan-Rusya (Kazbegi-Verhni Lars Sınır Kapısı üzerinden) ve Rusya’nın Hazar kıyısındaki Mahaçkale’den Feribotla Kazakistan-Türkmenistan’a yönlendirmesinin kuvvetle muhtemel olması ve bu güzergahında karayolu ile devamında Çin ve Hindistan’a kadar uzanması, Doğu Karadeniz Bölgesini Lojistik açıdan cazip hale getirmiştir.

 

Bunun yanında, bu hat üzerinden Çin’e kadar ulaşım imkanının doğmuş olması Çin’den Avrupa’ya dönen yüklerin Bölgemiz üzerinden yapılmasını gündeme getirecektir”

 

 

Trabzon ve bölge limanlarının önemli bir konumda olduğunu vurgulayan Gürdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Dünya örnekleri dikkate alınarak bütün alt yapı imkanları ile Doğu Karadeniz Bölgesinde oluşturulacak bu lojistik merkez sayesinde, Rusya Federasyonu ve hinterlandındaki Ülkelerin Avrupa üzerinden gelen yüklerini ve bu Ülkelerden Avrupa Ülkelerine gidecek olan hammadde yüklerinin bu lojistik merkez üzerinden transit olarak aktarma imkanı da bulunmaktadır.

 

Çünkü Doğu Karadeniz Bölgemiz karayolu hattı ile Hazar denizine 975 km mesafede bulunmakta ve Türkmenistan ve Kazakistan'a da benzer şekilde diğer hatlara oranla çok daha yakın bir mesafede olma avantajını taşımaktadır. Bunun yanında, Doğu Karadeniz Bölgesinin Orta Doğu Bölgesine olan yakınlığı açısından da, Trabzon’da kurulması planlanan lojistik merkez üzerinden Orta Doğu - Avrupa ve Orta Doğu -Orta Asya transit yük akışının da bu merkez üzerinden yapılması imkan dahilinde görülmektedir.

 

Şu anda batılı firmaların büyük bir yatırım yaptığı Kuzey Irak Bölgesine Ülkemizden en yakın liman konumunda bulunan Trabzon Limanı ve diğer Bölgemiz illeri limanların stratejik önem ihtiva etmekte ve bu yakınlık avantajı yanı sıra Ovit Tünelinin açılması ile de daha avantajlı hale gelerek kurulması planlanan Trabzon Merkezli bir lojistik merkezinin bu hattın kullanımını çok daha cazip hale getireceği öngörülmektedir”