Son arzusunu yerine getirdi

Trabzon Valisi Recep Kızılcık, 18 yıl önce dil öğrenmek için gittiği İngiltere'de yanında kaldığı aileden kanser hastası Marietti Javit'in, son arzusunu yerine getirmek için bu ülkeye giderek, kadının ''torunum'' dediği oğlunu görmesini sağladı. İngiliz J

Son arzusunu yerine getirdi

Trabzon Valisi Recep Kızılcık, 18 yıl önce dil öğrenmek için gittiği İngiltere'de yanında kaldığı aileden kanser hastası Marietti Javit'in, son arzusunu yerine getirmek için bu ülkeye giderek, kadının ''torunum'' dediği oğlunu görmesini sağladı. İngiliz Javit, Kızılcık ailesinin ziyaretinden bir süre sonra kansere yenik düşerek hayatını kaybetti.

Tekirdağ'ın Malkara ilçesi Sağlamtaş beldesinde dünyaya gelen Trabzon Valisi Recep Kızılcık (43), 1989 yılında İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kamu Yönetimi Bölümünü bitirip aynı bölümde yüksek lisans eğitimine başladı. Eğitimi sürerken 1990'da Zonguldak'a kaymakam adayı olarak atanan Kızılcık, bu süreçte dil eğitimi almak için 25 yaşındayken eşini de yanına alarak 1992 yılında İngiltere'ye gitti. İngiltere'de Marietti ve Ivin Javit'in ailenin yanında kalan Recep Kızılcık ve eşi Sema Kızılcık, yanlarında yaklaşık 8 ay kaldıkları ailenin sevgisini kazandı.

Türkiye'ye 1993 yılında dönen Kızılcık, Kırklareli Pehlivanköy, ardından da Gümüşhane Kürtün, Adıyaman Kahta'da kaymakam olarak görev yaptı. Daha sonra sırasıyla İçişleri Bakanlığı Şube Müdürü, Daire Başkanı olarak görevlerinde de bulunan Kızılcık, 2009'da Trabzon Valisi oldu.

Ankara'daki TED Kolejinde öğrenim gören Ahmet Alp (16) ve Trabzon'daki Ata Koleji 7. sınıf öğrencisi olan Alara (11) adlı iki çocuğu bulunan Recep Kızılcık, İngiltere'den döndükten sonra da Javit ailesini hiç unutmadı, zaman zaman ailesiyle İngiltere'ye giderek aileyi ziyaret etti. Bu ziyaretler sırasında Marietti ve Ivin Javit, özellikle Ahmet Alp Kızılcık'a adeta öz torunları gibi sevdi.

-AHMET ALP'İ GÖRMEK İSTEDİ

İngiliz aile ile irtibatını hiç koparmayan Vali Kızılcık, telefon görüşmesinde bir süre önce kanser hastası Marietti Javit'in, ''Ölmeden önce torunumu görmek istiyorum, bana torunumu getir'' sözleri üzerine, büyük bir vefa örneği göstererek eşi ve çocuklarını da yanına alarak İngiltere'ye gitti.

Javit ailesinin evinde 18 gün kalan ve bu olayı anlatırken duygulanan Recep Kızılcık, dil eğitimi için gittiği İngiltere'de yanlarında kalmak üzere kapısını çaldıkları İngiliz ailenin, kendilerini çok sevdiğini ve Türk kültüründen çok etkilendikleri söyledi.

Kızılcık, Türkiye'ye dönmelerinin ardından da Javit ailesiyle ilişkisini koparmadığını, zaman zaman ailece İngiltere'ye gidip hem tatil yaptıklarını, hem de İngiliz aileyi ziyaret ettiklerini ifade ederek, Marietti Javit ile yaptıkları telefon görüşmesinden sonra ailecek İngiltere'ye gittiklerini anlattı.

İngiltere'de hava alanında pasaport işlemlerini yaptırırken bir kadın görevlinin ''Neden İngiltere'ye geldiğini sorduğunu'' belirten Kızılcık, görevliye, ''Ölmek üzere olan bir İngiliz kadının son arzusunu yerine getirmek için geldik'' dediğini, görevlinin bu duruma şaşırıp ''Ne demek şimdi bu?'' diyerek şaşkınlık geçirdiğini, bir anlam veremeyerek ''Sadece bu arzuyu yerine getirmek için mi geldiniz?'' sorusunu yönelttiğini söyledi.

Recep Kızılcık, tek amaçlarının kanser hastası Marietti Javit'in son isteğini yerine getirmek olduğunu tekrarlaması üzerine, görevli kadının durumdan etkilendiğini, kendisini ve ailesini hava alanında bekletmemek için ''Belkide geç kalabilirsiniz ve İngiliz kadını bir daha göremeyebilirsiniz'' diyerek işlemleri yapıp İngiltere'ye girişlerini sağladığını bildirdi.

    

-''SİZİ BİR DAHA SONSUZA KADAR GÖREMEYECEĞİM''

Böylece evine gidip 18 gün boyunca kaldıkları Marietti Javit'in son arzusunu yerine getirdiklerini ifade eden Vali Kızılcık, ''Marietti hanım, Türkiye'ye döneceğimiz zaman bizi kapıya kadar uğurlamak istemedi. Çünkü 'Sizi bir daha sonsuza kadar göremeyeceğim. Kapıya gelirsem dayanamam ağlarım' dedi ve bize sırtını dönerek uğurladı. Biz, Türkiye'ye geldikten bir süre sonra da hayatını kaybetti'' diye konuştu.

Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Avrupalıların iş konusunda duygusal olmadıklarını, prensipleri bulunduğunu belirterek, ''Avrupalıların duygusal olmadıkları söylenir, ama iş başka, insanlık başka. Türkler çok duygusalız. Fakat her insanın bir yüreği var. Tüm insanların birbirini tanıyıp kaynaşması lazım. O aileden çok şey öğrendim, halen bir konuda değerlendirme yapacağım zaman o aileden öğrendiğim tecrübelerim aklıma gelir'' dedi

 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler