Karadeniz müziği daraltılamaz!

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Akat, Karadeniz müziğinin sadece Ordu'dan Hopa'ya uzanan bölgeyi değil, geniş coğrafyaları kapsadığını söyledi.Akat, Doğu Karadeniz'in genelde "kem

Karadeniz müziği daraltılamaz!

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Akat, Karadeniz müziğinin sadece Ordu'dan Hopa'ya uzanan bölgeyi değil, geniş coğrafyaları kapsadığını söyledi.

Akat, Doğu Karadeniz'in genelde "kemençe ve tulum coğrafyası" olarak bilindiğini belirterek, "Bu kapsamda gerek bilim insanlarının gerekse müzisyenlerin müziğe bakış açısı iki boyutlu oldu. Ağırlıklı olarak, Karadeniz müziği için yerel kimlik yaratıldı ve bu kimlik Karadeniz müziği adı altında bir tanım aldı. Oysa Karadeniz müziği dediğiniz tanım, yöre türkülerinden ibarettir" dedi.

Halk bilimcilerinin, yöre türkülerini ve kültürlerini tek tek ele alarak araştırma yaptığını belirten Akat, "Bu konuyla ilgili raflarda onlarca bitirme tezi, nota ve bilgi var. Bu kadar bilgiye rağmen hiç kimse bu bilgileri bir araya getirip karşılaştırmadı ve yeterli ölçüde değerlendirmedi. Diğer taraftan ise Karadeniz müziğine yönelik bilimsel anlayıştan yoksun sadece piyasa şartlarına göre çatı yaratıldı. Bu yöre türküleri zaman içerisinde radyo icrasıyla Karadeniz türküsüne dönüştü" diye konuştu.

Akat, Anadolu'nun her tarafında insanların bu tür eserleri Karadeniz türküleri olarak dinlediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

"İnsanlar artık bir türkünün hangi memleketten olduğunu düşünmediler. Her duyduğu yöre ezgisine, Karadeniz müziği dediler. Bu durum 1970'li yıllarda oldu ve 1990'lı yıllarda olgunlaştı. Karadeniz müziği tanımı ortaya çıktı ve bir türe verilen ad oldu. Dolayısıyla bugün insanlar, kemençenin sesini duyduğu zaman kemençenin tavrına, çalım şekline hiçbir şeyine bakmıyor, Karadeniz müziği diyor. Çok farklı orkestra grupları içerisinde bile bölgenin dokusundan izler taşıyan bir melodi duyduğu zaman hemen Karadeniz müziği diyor."

Karadeniz'de müzik kültürüne yönelik geniş kapsamlı bir araştırma yaptığını anlatan Akat, "Yaptığım araştırmalarda Karadeniz müziğinin kendi içerisinde veya tek bir çatı altında yaşatılabilecek müzik türü olmadığını gördüm. Karadeniz dediğiniz zaman bir denizden bahsediyorsunuz. Dolayısıyla bu denizin tek kıyısı yok ve etrafı tamamen kara parçasıyla çevrili. Batısında Balkanlar, doğusunda Kafkasya, kuzey kıyısında Rusya, Ukrayna, Moldova ve Romanya gibi önemli coğrafyalar var. Dolayısıyla yaptığım araştırmada bu ülkelerin müzik kültürlerinin birbirleriyle ilişkili olduğunu gördüm" şeklinde konuştu.

Arşivlerde araştırma sırasında yaklaşık 110 yıl öncesine uzanan doneler tespit ettiğini aktaran Akat, "Berlin, Viyana ve kendi üniversitemiz bünyesinde oluşturduğumuz müzik arşivlerindeki kayıtlarda birçok müzik kültürü açısından benzer unsurların olduğunu gördüm. Bir Kırım Tatar müziğinin veya kuzeydeki bir müzik kültürünün bile Karadeniz müziğiyle benzeştiğini gördüm" dedi.

KARADENİZ MÜZİĞİ, KOSKOCA BİR KÜLTÜR MÜZİĞİDİR!

Doç. Dr. Akat, farklı coğrafyalarda seslendirilen türkülerin birçoğunun Doğu Karadeniz'de de okunduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Doğu Karadeniz'de çok özel bilinen bazı türkülerimiz, Kırımlılar yoluyla Özbekistan'a kadar taşındı. 1944'teki Kırım sürgünüyle Tatarlar, Özbekistan'a yerleşti ve bu türküleri oralara kadar taşıdı. Dolayısıyla göçle beraber Karadeniz'in hemen her tarafı birbiriyle karıştı ve benzeşti. Bizim bugün Karadeniz müziği dediğimiz şey, Ordu'dan Hopa'ya kadar daralttığımız bölge olarak tanımlanamaz. Karadeniz müziği, Karadeniz'in etrafını kapsayan koskoca bir kültür müziğidir. Dolayısıyla Trabzon'u, Rize'yi, Artvin'i elbette ele alacağız ama bununla birlikte bu bölgenin kültürel dokusunda olan ve denizin her tarafında söylenen türküleri de ele alıp yeniden derlemeli ve insanların beğenisine sunmalıyız."

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler