Gürdoğan'dan çağrı

Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, yetkilileri bir an önce yaş meyve sebze ürünleri ihracatında getirilen ağır bürokratik engelleri kaldırmaya ve ihracatçının yükünü hafifletmeye çağırdıklarını belirtt
Gürdoğan'dan çağrı

Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, yetkilileri bir an önce yaş meyve sebze ürünleri ihracatında getirilen ağır bürokratik engelleri kaldırmaya ve ihracatçının yükünü hafifletmeye çağırdıklarını belirtti.

Gürdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, tarım sektörünün Türkiye'nin dünü için olduğu kadar bugünü ve yarını için de son derece önemli ve hayati bir sektör olduğunu ifade etti.

Türkiye'de çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 30'unun tarım sektöründe istihdam edildiğini ve 100 milyar dolar sınırını aşmış olan ihracatın yaklaşık yüzde 10'unun tarımsal ürünlerin ihracından oluştuğunu kaydeden Gürdoğan, şöyle devam etti:
''Geçtiğimiz bir yıllık dönem içerisinde gerçekleşen ihracatın içerisinde tarım sektörünün ulaştığı rakam bir önceki seneye nazaran yüzde 15 civarında artarak 11 milyar dolar sınırını aşmıştır. Tarıma dayalı işlenmiş ürünlerin payı ise genel ihracatımız içerisinde yaklaşık olarak yüzde 25 seviyelerindedir. Yani tarım sektörü ve sanayi sektörü altında tarıma dayalı işlenmiş ürünlerin toplam ihracatımız içerisindeki payı yüzde 40'lar seviyesindedir. Ancak tüm bu verilere rağmen tarım sektöründe faaliyet gösteren insanlarımız ve özellikle ihracatçılarımız, sebebini anlayamadığımız bir şekilde sürekli olarak mağdur edilmektedir.''

Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Rusya Federasyonuna yapılan yaş meyve sebze ihracat sürecini iyi yönetemediğini, her gün farklı örneklerle tespit ettiklerini ileri süren Gürdoğan, şunları kaydetti:
''Bakanlık bütün dünyadaki uygulamanın aksine bir tavırla tarımsal ürünleri üretim aşamasında yani tarla ve seralarda değil, ihracat aşamasında denetlemekte ve sertifikalandırmaktadır. Yani Tarım ve Köyişleri Bakanlığımız ne yazık ki işin kolayına kaçmakta, tüm sorumluluğu ihracatçılarımızın sırtına yüklemektedir. Oysa ki denetimlerin tarla ve seralarda yapılarak ürünler, üretim aşamasında sertifikalanmalı ve bu ürünlerin ihracatına müsaade edilmelidir.''

Gürdoğan, Türkiye'de zirai ilaç satımının tabi olduğu hiçbir denetim mekanizması olmadığını, dünyada satışı neredeyse 20 yıl önce yasaklanmış olan bir kısım zirai ilaçların dahi denetimsiz bir şekilde tarım üreticilerinin karşısına çıkarıldığını belirterek, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından emekli olmuş bir çok insanın aktif çalışma hayatı sonrasında geçimini zirai ilaç satışı ile sağladığını ve bu durumda denetimsiz ve piyasada yasaklanan ilaçların serbestçe kullanımına neden olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin Rusya Federasyonu ile zirai karantina alanında herhangi bir anlaşmasının bulunmamasının büyük bir kayıp olarak karşılarına çıktığını kaydeden Gürdoğan, Rusya Federasyonunun kimi zaman tarife dışı engeller kapsamında karşılarına çıkardığı pestisit-zirai ilaç kalıntıları sorununun, zaman zaman bu ülkeye yönelik olarak ihracatın tamamen durmasına yol açtığı ve Türkiye'de geçimini bu yoldan sağlayan büyük bir kitlenin de çok ciddi bir şekilde mağdur edilmesiyle sonuçlandığını belirtti.

Bu engellemeler karşısında, Türk yaş meyve sebze ihracatçısının, ürün tedariki açısından turunçgillerde Mısır, Tunus ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi ülkelere yöneldiğini ifade eden Gürdoğan, şöyle devam etti:
''Hatta bir çok ihracatçımız bu ülkelerde tesisler kurarak burada işlediği ürünleri bu ülkelerden Rusya Federasyonuna ihraç etmektedir. Domateste ise ihracatçımız Suriye'den ürün tedarik imkanlarını araştırmaktadır. Kısaca ülkemizdeki ağır bürokratik prosedürler bir anlamda yukarıda adı geçen ülkelerin ürününü sübvanse etmektedir. Çok büyük emekler ve çabalar sonucunda oluşturduğu yurt dışı piyasalardaki müşteri portföyünü kaybetmek istemeyen ihracatçımız, bu uygulamalar karşısında bu alternatife yönelmek zorunda bırakılmaktadır.''
Gürdoğan, dünyanın öbür ucunda bulunan Brezilya'nın, Rusya Federasyonu'na Türkiye'den daha düşük fiyattan ürün satabildiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Bunun temel sebebi, Brezilya'nın devlet destekli kurduğu deniz nakliyat şirketleri ile ihracatçının yükünü hiçbir ücret almadan taşıması, analiz ve kontrollerin hiçbir ücret alınmadan devlet tarafından üretim aşamasında yapılması ve hatta nakliyeyi gerçekleştiren gemilerin içinde ürünün işlenmesi konusunda tesisler kurulmuş olmasıdır. Yapılan bu desteklemelerle Brezilya dünyanın en büyük tarım üretici ve ihracatçısı ülkesi konumuna gelmiştir. Anılan bu desteklerle birlikte Brezilya'nın tarım ürünleri ihracatı 2 yıl içinde 50 milyar dolar seviyelerine ulaşmış bulunmaktadır. Oysa bir tarım ülkesi olan ülkemizde yıllık üretilen tarım ürünlerinin sadece yüzde 2.5'i ihraç edilebilmektedir. Yetkilileri bir an önce bu konunun bilincine vararak, yaş meyve sebze ürünleri ihracatında getirilen ağır bürokratik engelleri kaldırmaya ve ihracatçının yükünü hafifletmeye çağırıyoruz.''
Artık ürün kontrollerini ihracatçının sırtına yüklemek yerine üretim aşamasında kontrollerin yapılması ve sadece ihracatta değil iç piyasada da üretilen ürünlerde güvenliğin sağlanması gerektiğini belirten Gürdoğan, bu durumun bu şekilde devam etmesi halinde, Türkiye'de bütün sektörlerin aksine net döviz girdisi sağlayan ve zincirleme olarak ekonomik girdi açısından başta istihdam olmak üzere nakliye, paketleme, ambalaj gibi bir çok sektöre katkı sağlayan tarım sektörünün yok olmanın eşiğine geleceğini kaydetti.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir