FİSKOBİRLİK Başkanı konuştu

Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Bayraktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hariç bütün siyasilerin fındığa ve Fiskobirlik'e sağlıklı ve doğru yaklaşmadıklarını söyledi. Gazetecilere yönelik düzenlediği iftar yemeği sonrasında basın toplantısı düzen

FİSKOBİRLİK Başkanı konuştu

Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Bayraktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hariç bütün siyasilerin fındığa ve Fiskobirlik'e sağlıklı ve doğru yaklaşmadıklarını söyledi. 

Gazetecilere yönelik düzenlediği iftar yemeği sonrasında basın toplantısı düzenleyen Bayraktar, Fiskobirlik'in ve fındığın geleceği hakkında açıklamalar yaparken, siyasiler ve Ulusal Fındık Konseyi’ne de eleştirilerde bulundu.

"Kamuoyunun büyük bir bölümün de maalesef Fiskobirlik müdahil alımı yapsın yönünde bir görüş var" diyen Bayraktar,”Kimse Türkiye’de her hangi bir kurum tek başına müdahil alımı yapabilir mi? sorusunu kendine sormuyor. Türkiye’de fındık piyasasında müdahil alımını sadece 2 kurum yaptı. Biri 1964 yılından 2003 yılına kadar Fiskobirlik, bir de 2006-2008 arasında Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) yaptı.

Bunların arkasında tamamen Hazine vardı. Bizden müdahil alımı bekleyen arkadaşlarımızın şunu sorması lazım, 'Ey Hazine sahibi olan insanlar Fiskobirlik’te bir eksiklik varsa gelin hep beraber düzeltelim'. Yani müdahil alıma ihtiyaç varsa 'Bak hazır birlik burada verin desteği yapsın müdahil alımı' demek lazım. Bu konunun faturasının Fiskobirlik'e çıkarılmasını ben doğru bulmuyorum.

Fiskobirlik'e eğer müdahil alımı görevi verilirse Fiskobirlik'in son 70 yılllık tarihinde en hazır dönem bu dönemdir. Fiskobirlik'e bu görev verilirse bunu seve seve yaparız. Ama müdahil alımı bizim işimiz değil devletin işidir. Biz bir dönem söylemiştik iyi niyetle demiştik ki, sanayici tekel arkadaşlar serbest piyasa, serbest piyasa diye bağırıyor. Bu stratejiyi destekliyor ama bunun sonuç itibari ile katma değeri olmayacak, bir faydası olmayacak.

3 yıl sonra tekrar başladığımız noktaya döneceğiz. 2.6 Katrilyon para harcayacağız ama bir adım mesafe almamış olacağız demiştik Bizi dinleyen de oldu dinlemeyen de oldu. Hala bu 3 yıllık dönemi sorgulamadan, eksik neresiydi demeden sadece 'destek devam etsin' diyenler belki kamuoyuna hoş görünüyorlar ama bu ülke Hazinesi'ne, fındıkçıya ihanet ediyor bunu söylemek isterim. Serbest piyasa dedikleri tamamen hikaye. Birçok yerde söyledim gaye serbest piyasa değil konumlarına göre şekillendiriyorlar.

Bu yıl neden akıllara serbest piyasa geldi ? çünkü bu sene fındık çok. Dünya ölçeğinde bu konuya hakim olan insanların serbest piyasadan anladıkları, fındık çıkarken ey devlet müdahale et, fındık düşerken de karışma. Bunu anlıyorlar yani" dedi.

Devamı Sayfa 2'de


“SEN HANGİ ULUSUN ULUSAL FINDIK KONSEYİSİN?”

Bayraktar, konuşmasında Ulusal Fındık Konseyi'ne de tepki göstererek "Bir arkadaşımızda orda üye. Son bir iki aydır bir rapor yayınladı. Ulusal Fındık Konseyi, diyor ki ; fındık desteği devam etmeli, serbest piyasa şartlarına bırakılmalı diyor ya, şimdi Ulusal Fındık Konseyi'ne sormak lazım. Sen hangi ulusun fındık konseyisin diye sormak lazım yani. 2,6 katrilyon gitmiş sonuç yok. Serbest piyasaya giren tüccar 2009-2010-2011’de kıyameti koparmış 'Hükümete müdahale et' diye. Şimdi iş üretici kısmına gelince 'fındık fazla' üretici biraz zayıf hale gelince 'serbest piyasaya fındık bırakılsın, tekrar destek devam etsin' diyor başka hiçbirşey söylemeden. Sormak lazım sen hangi ulusun, hangi fındıkçı ulusunun konseyisin? demek lazım' şeklinde konuştu. 

Son 12 yıldır Türkiye’nin fındık üretimin 7 milyon ton olduğunu söyleyen Lütfü Bayraktar, ”İhracat 5 milyon 976 bin ton. İç tüketim de 1 Milyon 10 ton. Toplam 6 milyon 976 bin ton. Yani 12 yılda 7 Milyon Ton fındık üretmişiz. Bütün fırtına o. 24 ton fındıkta kopuyor benim 20 ton fındığım oluyor. Bütün bahçemi kesecem arkadaşlar. Yani düzelsin bu iş. Bu veri herkeste yok mu? Var niye bunu kimse irdelemiyor? Allah’tan srateji kapsamında fındık sökülmedi. Sökülmediği halde fındık yoktu birde söküldüğünü düşünün yani. Bu anlı şanlı ihracatçılar, odalar bırakın bizide katın bu anlı şanlı Fiskobirlikçiler, bu anlı şanlı basın mensupları bunu görmüyor mu? arkadaşlar. Bu kadar sömürü düzeni olur mu ya? Bunu herkes biliyor ama gaye çözüm değil 'bulanık suda büyük balık avlamak' ifadelerini kullandı. 

“BÜTÜN HERŞEYİN SORUMLUSU BEN MİYİM?”

Hep kendilerinin suçlandığını kaydeden Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz şimdi tuturuyoruz sıkıntı olunca kime vurulur? Fiskobirlik'e veya hükümete veya üreticiye oraya bir odaklanıyoruz. Diğerleri hamuduyla malı götürüyor. Tabirimi hoş görün. 5 yıldır Fiskobirlik'in başkanıyım yapamadığım, yaptığım, yanlış veya doğru şeyler olabilir. Ya arkadaşlar hep biz mi yanlış yaptık? Bu fındık piyasası bir tek benden mi sorumlu yani? Bu işlerden sorumlu başka hiçbir Allah'ın kulu yok mu yani? Benim yaptığım 5 yıllık Fiskobirlik başkanlığımda ne hükümet nede muhalefet hiç sağlıklı yaklaşmıyor, bunu söylemek zorundayım. Şuan ki Fiskobirlik yönetim ekibi bu işi en iyi yapabilecek ekiptir." 

Devamı Sayfa 3'te


Kendilerine Başbakan Erdoğan dışında destek olan olmadığını da belirten Lütfü Bayraktar, ”Ne zaman Başbakan'la görüşme şansı yakalamışsam, ne zaman oturmuşsam, ne zaman kavga etmişsem Tayyip beyle, aşağıya talimat verir bu iş yapılsın diye. Ama verilen talimat biz hortum bağladık. Hükümetten ben bir şey almadım mı? Aldık son beş yılda 60 Trilyon para aldım. Ama çözüm için sıkıntı için yetmez. Ben yukarıya hortumla bağlıyorum Başbakan’dan aşağıya damla düşüyor maalesef. Şu hata var Başbakan’a söyleyip aşağıyı sorgulasın diyebilirsniz onu da ben diyemiyorum böyle bir durum yani. Siyasilerimiz bu işe sahip çıkmıyor. Bu işe topyekun sahip çıkılsa Recep Tayyip Erdoğan’ın bu meseleyi çözeceğine adım gibi eminim" dedi.

“1938 YILINDAN BU YANA FİSKOBİRLİK'İN EN DİNAMİK YÖNETİMİ BİZİM YÖNETİMİMİZ”

Bayraktar, herkesin Fiskobirlik'in tasfiye olmasını istediğini ifade ederek "Demek ki herkes 'bu kurum tasfiye olsun' istiyor. Söyledim yine söylüyorum. 1938 den bu yana kaç yıl geçmişse, en dinamik ve en verimli zamanındayız biz bugün. Kesinlikle bu kurum yaşayacak, hem de herkesi çok şaşırtarak yaşayacak. Bir çok insanın elini kursağında bırakarak yaşayacak. Bu yönetim en dinamik en verimli yönetimdir. Her yıl 10 trilyon katkı sağlıyoruz Fiskobirlik'e. Şu kadar insanı işten çıkardınız diyorlar. Arkadaşlar bu kurum ticaret yapacaksa, devlet bana ticaret yapacaksın diyor.Çalışan personel sayısı azami 160'dır. Bizim personel çıkarmamız da ki temel amaç bu yöndedir. Bir Allah'ın kulunun iş akdini biz feshetmedik hepsi kendisi ayrıldı" şeklinde konuştu. 

"İşlerimiz iyi gidiyor artık bankalar bizimle çalışıyor" diyen Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yeni dönemde bütün depolarımızı emanete açacağız. Üretici bize güvenip fındığını bırakırsa, tüccara bıraktığı gibi serbest piyasa şartlarında bozdurma şansı olacak. Üretici fındığı geldi bize teslim etti örnek veriyorum fındık 5 TL. Şubat ayı geldi fındık kaç para oldu 5.5 TL.

Gelecek 500 kilogram fındık parası bana lazım oldu parayı bozdurmak istiyorum diyecek yarın parasını alacak ilk yöntemimiz bu. İkinci yöntemimiz piyasa şartlarında belki de 100 lira üstüne peşin para fındık alacağız. Eylül ayında tüm bölgelerde peşin para fındık alacağız tüccar gibi. Eylül ayının başı itibarı le piyasaya gireceğiz ve bize arkadaş tüccarda 5 liradan fındık alıyor sizde 5 liradan fındık alıyorsunuz.

Nasılsa bu kurum benim kurumum nasıl olsa peşin veriyorsunuz parayı ben size getirip size verecem diyen insanların fındığını alacağız, peşin para ile. Üretici bizi tercih ederse alımda karşılaştığı maddi sıkıntı ile karşılaşmaz ve sanayici ister istemez fiyatı yükseltir. Şunu diyebilirler; adamın hem borcu var hemde fındık alıyor. Herkesin borcu var. Ben ticaret yapmazsam nasıl ödeyeceğim borçlarımı. Bu anlamda alımla ilgili finans programımız hazır."

Bayraktar, fındığın kilogram fiyatının 5 TL'den aşağı düşmesi için hiçbir sebep olmadığını ve düşmemesini istediklerini belirterek kurum olarak fındık fiyatının 5 TL üzerinde olması için ellerinden geleni yapacaklarını sözlerine ekledi. 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler