Giresun Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Tirebolu Ziraat Odası Başkanı Erim Yaman, bu yılki fındığın, dalların kurumasına yol açan virüsün ardından şimdi de külleme hastalığı tehdidi altında olduğunu söyledi.

Yaman, nedeni tam olarak belirlemeyen külleme hastalığının, fındıkta ilk kez geçen yıl görüldüğünü belirtti.

Fındık üreticilerinden, bahçelerde yeniden hastalığın belirmeye başladığına yönelik şikayet aldıklarını anlatan Yaman, yaptıkları ilk tespitlere göre küllemenin geçen seneden daha fazla olduğunu ifade etti.

Erim Yaman, fındıkta küllemenin ciddi zarara yol açacağına işaret ederek, "Külleme hastalığı, fındık kabuklarının dış kısmında kararmalara neden oluyor. Bu da fındıkların dökülmesini beraberinde getiriyor. Geçen yıl hastalık rekolteye ciddi zarar vermişti. Bu yıl da külleme fındıklarımızı tehdit ediyor" dedi.

Üreticilerden gelen şikayetlere göre fındıkta dökülmelerin başladığını belirten Yaman, "Fındıkta geçen ay virüs tehdidi başgöstermişti. Dallarda kurumalara yol açan virüs nedeniyle rekoltede yüzde 10 ila 20 arasında kayıp bekliyoruz. Virüsün ardından külleme tehdidi ortaya çıktı. Hastalık nedeniyle rekoltedeki kaybın daha da artmasını bekliyoruz. Bu durum da bizi endişelendiriyor" diye konuştu.

MUTLAKA ZİRAİ MÜCADELE YAPILMALI

Fındık Araştırma İstasyonu Müdürü Gökhan Kızılcı da fındık bahçelerinde külleme hastalığı gözlemlediklerini söyledi.

Kızılcı, hastalıkla ilgili zirai mücadele yöntemini belirlemek için araştırmalar yaptıklarını anlatarak, "İlk kez geçen yıl gözlemlenen hastalığın nem ve sıcaklık dengesizliğine bağlı ortaya çıktığını düşünmekteyiz" ifadesini kullandı.

Hastalığın yaprakları tamamen kaplayarak, bitkinin fotosentez yapmasını engellediğine dikkati çeken Kızılcı, şöyle devam etti:

"Fındık yapraklarının genellikle alt yüzeyinde gelişme sezonunun ortasından sonuna doğru olan dönemde fungusun beyaz renkli kolonileri görülür. Başlangıçta 3-6 milimetre ve tozlu beyaz olan koloniler sonuçta yaprağın tamamını sarar. Yaprak yeşil rengini ve parlaklığını kaybederek matlaşır. Beyaz kolonilerin içinde hastalık etmeninin gözle görülebilen küçük, yuvarlak, kahverengi, parlak kırmızı ve siyah renkte kleistotesiyumları oluşuyor. Daha sonra yapraklar giderek kahverengileşmeye, gevrekleşmeye ve kıvrılmaya başlar. Bu şekilde hastalığa yakalanan yapraklar vaktinden önce dökülür."

Kızılcı, üreticilerin mutlaka bahçelerini kükürtlü suyla yıkamayarak zirai mücadele yapmaları gerektiğini vurgulayarak, "Hastalık doğrudan ürüne zarar vermediği için önemli bir ekonomik kayba sebep olmaz ancak yaprakların vaktinden önce dökülmesine neden olarak fındık veriminden çok kalitesini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca hastalıklı yapraklar, fizyolojik faaliyetlerini sağlıklılar kadar sürdüremeyecekleri için o yılın sürgünlerinin pişkinleşmesini engelleyebilir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu durumun uzun yıllar devam etmesi durumunda, ağaçlarda gelişme geriliği görülebileceğine işaret eden Kızılcı, "Enfeksiyon kaynaklarının azaltılması için dökülen yapraklar yok edilmelidir. Budama iyi bir hava sirkülasyonu ve güneşlenme sağlayacak şekilde yapılmalıdır" diye konuştu.