Merkezin Kemerkaya Mahallesi'nde hizmet veren ek binasında Dünya Bankası'nın hibe desteğiyle satın alınan makinelerle oluşturulan atölyede, Karadeniz İş Okulu ile yapılan protokol çerçevesinde eğitilebilir düzeyde zihinsel engeli gençlere meslek öğretiliyor. 

 

Atölyede görevli 6 usta öğretici tarafından 14 ile 20 yaş arasındaki gençlere, haftanın 4 günü günde 7 saat mesleki eğitim veriliyor. Atölyede ayakkabı yapımının tüm aşamalarını öğrenen gençler, haftanın bir ise günü okula gidiyor. 

 

Trabzon Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Teknik Öğretmeni ve Ayakkabı Üretim Atölyesi Şefi Vural Aliyazıcı, yaptığı açıklamada, atölyede ayakkabı sektörüne ara eleman yetiştirmek üzere eğitilebilir özürlü çocuklara 6 aylık iki periyot halinde yıl boyunca eğitim verdiklerini söyledi. 

 

Gençlere ayakkabı imalatının her aşamasına ilişkin eğitim verildiğini ifade eden Aliyazıcı, ''Çocuklarımıza, ilimizde el sanatı sayılabilecek kadar yaygın ayakkabıcılık mesleğini öğretiyoruz. Eğitimi başarıyla tamamlayan öğrencilerimize sertifika veriyoruz ve mesleki eğitim merkezlerinde kalfalık ya da ustalık belgesi alarak eğitimlerini tamamlamaları için kendilerine destek sağlıyoruz'' dedi. 

 

Aliyazıcı, eğitimin mesleki olmasının önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: 

 

''Meslek eğitiminin, engelli gençlerimizin anne ve babalarına bağımlı kalmaması için faydalı olduğunu düşünüyorum. Buradaki çalışma aynı zamanda döner sermaye faaliyetidir. İsteyen burada 50 ile 70 lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunduğumuz ayakkabılardan alabilir. Satılan ayakkabıların ücretinin bir kısmını öğrencilerimize veriyoruz. Bu durum onların da hoşuna gidiyor. El emeklerinin karşılığını almak onları mutlu ediyor. Anne ve babaların ücret noktasında beklentileri yok. Çocuklarının burada aldıkları eğitim onlar için haz oluyor zaten. Verilen ücret, cep harçlığı olması noktasında çocukları heyecanlandırıyor ve heveslendiriyor.'' 

     

 İmal ettiği ayakkabıları giydi- 

     

Karadeniz İş Okulu'nda eğitim alan 18 yaşındaki Barış Tanrıverdi, atölye çalışmalarına iki yıldır katıldığını belirterek, ''Burada meslek öğrendiğim için mutluyum. Herkesin yapmasını tavsiye ediyorum. Ayakkabı imalatını seviyorum. Hocalarımız bize yapacağımız işleri öğretiyor'' diye konuştu. 

 

Tanrıverdi, daha önce bir mesleği olacağını düşünmediğini ifade ederek, ''Ayakkabı imalatıyla ilgili aklımda bir şey yoktu. Okulda öğretmenlerim beni buraya yolladı. İşi sevdim ve devam ettim. Önceden bir işim olur diye düşünmemiştim, buraya geldikten sonra dükkan açma şansım oldu'' dedi. 

 

Emre Yeşilyurt (18) ise ayakkabı imalatını biraz öğrenebildiğini anlatarak, ''Henüz tek başıma ayakkabı yapamam. Önceden başka kurslara da gitmiştim ancak ayakkabı yapmayı daha çok sevdim'' diye konuştu. 

 

Atölyeye gelmeden önce vaktinin çoğunu evde ya da dışarıda gezerek geçirdiğini belirten Yeşilyurt, imal ettiği ayakkabıların bir çiftini giydiğini, bunun güzel bir duygu olduğunu dile getirdi. 

     

''Usta olmak istiyorum''- 

     

Ustasından saya kesimini öğrenen Ferdi Kul (17), okul aracılığıyla mobilyacılık kursuna gittiğini söyleyerek, ''Sonra hastalandım, babam beni kurstan aldım. İyileşince buraya geldim. Burada hocalarım ayakkabı yapmayı öğretti. Ayakkabı yapmayı sevdim ancak henüz tek başıma yapamam. İşi tam olarak öğrenmeye çalışacağım, ayrıca dükkan açıp ayakkabı satacağım, tamir işine de bakacağım'' diye konuştu. 

 

Ayakkabıları etiketleyen Okan Çeçen (20) de ayakkabının bazı bölümlerini tek başıma yapabileceğini belirterek, şunları kaydetti: 

 

''İmal ettiğimiz ayakkabıları satarak ekmek paramızı çıkarıyoruz. Bir miktarını babama, anneme veriyorum, ihtiyaçlarımızı görüyoruz. Burada devamlı çalışmak, usta olmak istiyorum, öğreneceğim ben de öğrencilere öğreteceğim.''