Rize'de meydana gelen heyelanın ardından bölgede incelemelerde bulunan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, böylesine büyük bir felaketle ilk kez karşılaştığını belirterek, hayatını kaybeden vatandaşlardan dolayı "acımız çok büyük" dedi.
 

Vatandaşlara dere yataklarına ve heyelan bölgelerine ev yapmama konusunda uyarılarda bulunan Eroğlu, uzun vadede ciddi tedbirlerin alınması gerektiğini belirterek "Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yağışlar daha da artacak. 2050 yılı tahminlerine göre yağışlarda yüzde 20 artış bekleniyor. Buna göre çok daha hassas olmamız lazım" diye konuştu.
 

Heyelan bölgesindeki incelemesinin ardından Gündoğdu Belediye'sinde basın toplantısı düzenleyen Eroğlu, ölenlerin yakınlarına baş sağlığı diledi. Anadolu'daki birçok vilayette 1 yıl içerisinde bu kadar yağış düşmediğini ifade eden Bakan Eroğlu, şöyle konuştu: "Bu afette 12 vatandaşımızı kaybettik, 2 vatandaşımız halen kayıp, 7 vatandaşımız da yaralanmıştır. Ölenlerin yakınlarını baş sağlığı diliyoruz. Bölgede 28 Haziran tarihinde metrekareye 166 kilogram yağış düştü, 27 Ağustos tarihinde ise 52
kilogram yağış düştü. 24 saat içerisinde metrekareye 218 kilogram yağış düşmüş oldu. Bu çok büyük bir rakam."
 

Anadolu'da birçok vilayete 1 yıl içerisinde bu kadar çok yağış düşmediğini anlatan Eroğlu, şunları söyledi: "Valimize, belediye başkanımıza teşekkür ediyorum. Şiddetli yağışın bastırması ile vatandaşlarımızı ikaz ederek pek çok vatandaşımızın evlerini boşaltmalarını sağladılar. Bu şekilde felaketin daha büyük olmasını önlediler. Devletin eli bölgemizdedir. Karayolları, Devlet Su İşleri Başbakanlık Acil Durum Başkanlığı, Orman İşletmeleri, Belediyeler ve Özel İdarelerin ekipleri afet bölgesinde. Dışarıdan
482 kişi gelerek çalışmaya başladı. Çevre illerden 150 iş makinası bölgeye sevk edildi. Başbakanlık Acil Durum Başkanlığı'ndan bölgeye gelen 42 kişilik uzman ekip hasar tespit çalışmalarını sürdürüyor."
 

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı tarafından bölgeye 1 buçuk milyon TL gönderildiğini anlatan Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Burada yaşanan çok büyük bir felaket, ben bir çok felaket bölgesinde bulundum, bu kadar büyük felaket görmedim. Uzun vadede ciddi tedbirler almamız lazım. Bunda herkese vazife düşüyor. Vatandaşlarımızdan şunu rica ediyorum, dere yataklarını işgal etmesinler, heyelan bölgesinde ev yapmasınlar. Burada yüreğimiz yandı. Yakınlarını kaybedenlerin yüreği daha fazla yandı.
 

Ateş düştüğü yeri yakıyor. Az su akan yerde ev yapıyoruz ancak burada 200 - 300 yıl içerisinde büyük felaketler ortaya çıkabiliyor. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yağışlar daha da artacak, 2050 yılı tahminlerine göre yağışlarda yüzde 20 artış bekleniyor. Bu bakımdan çok daha hassas olmamız lazım."
 

Bakan Eroğlu basın mensuplarının afetin Karadeniz Sahil Yolu ile ilgisinin bulunup bulunmadığı yönündeki sorusuna şöyle karşılık verdi: "Bu tür yorumları bilimsel araştırma yapmadan konuşmamak lazım. Burada yaşanan olayın Karadeniz Sahil Yolu'yla bir alakası yok. Bazı menfezler tıkanıp su birikintisine neden olmuş olabilir. Burada yağmurun etkisi ile heyelanlar meydana gelmiştir. Afetin sebebi budur. Karadeniz Sahil Yolu ile alakası yoktur."
 

Öte yandan Çaykur Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, afet bölgesinde çay alımlarında kota uygulanmaksızın alınacağı, yaş çay karşılığı alacaklarının ödeneceği duyuruldu.