Bakan Unakıtan Trabzon'da

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ekonomik faaliyetlerin devlet eliyle olmayacağını ve kalkınmanın yolunun özel sektörden geçtiğini belirterek, kalkınmak ve gelişmek isteyen Türkiye'nin özel sektöre yönelmek zorunda olduğunu söyledi.
Bakan Unakıtan Trabzon'da

Of Teknik Eğitim Fakültesi'nin temel atma törenine katılmak üzere eşi Ahsen Unatıkan ile birlikte Trabzon'a gelen Bakan Unakıtan, Ticaret ve Sanayi Odası'nda (TTSO) bir konuşma yaptı. Trabzon Valisi Nuri Okutan, AK Parti Trabzon milletvekilleri Kemalettin Göktaş ve Asım Aykan, Trabzon Belediye Başkan Yardımcısı Cahit Erdem ve çok sayıda dinleyicinin katıldığı konferansta Bakan Unakıtan, bölge ve ülke gündemindeki konulara değindi.

Konuşmasına "Maliye Bakanı'nı Trabzon'a sık sık çağırın. Hani sizin için hiç de fena olmaz. Trabzonlu çok kıymetli bir bakanınız var. Ulaştırma Bakanımız fahri hemşehriniz, ama Maliye Bakanı'nın yeri başka. Para kimde ise siz ona bakın. Maliye Bakanı'nı ne kadar çok Trabzon'a davet ederseniz, siz kazançlı çıkarsınız" diyerek başlayan Bakan Unakıtan, Trabzon'un çok önemli bir kent olmasına rağmen bu konumunun getirilerinden faydalanamadığına dikkat çekti.

Karadeniz insanının hareketli yapısının yaşamın her alanında kendisini hissettirdiğini kaydeden Unakıtan, "Burada her şey bir başka canlı. Bizim Başbakanımız da Karadenizli. Ne kadar aktif olduğunu görüyorsunuz. Eskiden başbakanlar arabalarını eskitemiyordu, bizimki uçağı eskitiyor. Gitmediği yer yok, sağolsun. Başbakanımız öyle yaptığı içindir ki, ülkemiz dünyanın gündemine oturuyor sürekli. Hükümet olarak biz de Trabzon'a her zaman ayrı bir önem veriyoruz. Ancak Trabzon hak ettiği yerde değil. O bakımdan buranın şimdi layık olduğu yere de gelmesi lazım" dedi.


Türkiye'nin çok genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahip olduğunu ve bu özellikleri itibarıyla daha ileri seviyelere gelmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Unakıtan, "Türkiye nüfusunun yarısından fazlası 30 yaşın altında. Bu kolay bulunacak bir şey değil. Eğitimde yapmış olduğumuz değişimle insanımızın teknik altyapısı ve eğitim seviyesi de yükseliyor. Bazı ülkelerin ekonomisi iyi ancak dinamizmi artıracak genç nüfusları yok. Avrupa'da da öyle. Avrupalılar bize çifte standart uygulamaya çalışıyor, ama
yarın öbür gün kapımızdan ayrılmayacaklar. Türkiye'nin geleceği çok güzel hiç merak etmeyin" diye konuştu.

"EKONOMİK FAALİYETLER ARTIK DEVLET ELİYLE OLMAZ, BUNU KAFAMIZA KOYALIM"
Özelleştirme yaptıkları için sürekli eleştirildiklerini hatırlatan Bakan Unakıtan, bu konudaki kararlılıklarını sürdüreceklerinin altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz özelleştirme yapıyoruz. Niçin yapıyoruz? Çünkü ekonomik faaliyetler artık devlet eliyle olmaz. Bunu kafamıza koyalım. Devlet eliyle olur fakat yarın öbür gün duvara toslarız. Devlet eliyle ticaret, sanayi, ekonomi, bankacılık olmaz. O zaman bizde devletin elindekilerin hepsini özelleştireceğiz. Kalkınmak istiyorsak bu özel sektör eliyle olur, özel sektör mantığıyla olur. Biz TÜPRAŞ'ı özelleştirdik. Onu da Koç aldı. Koç kendine göre düzenini kurdu, karlılığını, verimliliğini artırdı. Bir fabrikayı Koç
mu devlet mi daha iyi idare eder? Herhalde Koç daha iyi idare eder. Türkiye kalkınmak istiyorsa özel sektöre yönelmeli. Bana 'Sen her yeri satıyorsun' diyorlar. Evet satıyorum. Neden? Biz yabancılara villa satıyoruz. Niye satmayayım. Adam parayı veriyor. Türkiye'ye para bırakıyor."
"Millet olarak kalkınmak mecburiyetindeyiz" diyen Bakan Kemal Unakıtan, "Milli gelirimiz hangi ülkeden daha iyiyse biz ondan daha kalkınmış durumdayız. Türkiye'de bizden önceki hükümetler döneminde ekonomik krizler vardı. Araba raydan çıkmıştı. Biz arabayı kaldırdık, yola koyduk. Şimdi hız yapıyor, ama dikkatli dikkatli götürüyoruz. Süratimizi de sürekli arttırıyoruz" dedi.


"TÜRK MİLLETİNİN MENFAATİ NEREDEYSE BİZ ORADAYIZ, BAŞBAKANIMIZ BOŞUNA MI DOLAŞIYOR"


"Türk milletinin menfaati neredeyse biz de oradayız" diyen Bakan Unakıtan, şunları söyledi:
"Körfez ülkelerine gidiyorum, oradan sorumlu bakan benim. Adamların kulaklarından dolar fışkırıyor. Paranın olduğu yerde ertesi günü olmalıyız. Türk milletinin menfaati nerde ise biz ordayız. Başbakanımız boşuna mı dolaşıyor? Şimdi Türkiye'ye gelmeyen devlet adamı kalmadı neredeyse. Bir de Türkiye'nin fikrini alalım diyorlar. Nereden nereye geldik."
Karadeniz Bölgesi'nin geleneksel ürünlerle kalkınma dışında başka arayışlar içine de girilmesi gerektiğini öneren Bakan Unatıkan, "Fındık ve çay önemli bir gelir kaynağı, ama onların dışına çıkmamız lazım. Şimdilerde Karadeniz'de petrol arama çalışmaları var. Enerji Bakanı'na söylüyorum. Nerden gelecekse oradan delin diyorum. Eğer biraz fazla gelecekse biraz daha yamuk delin diyorum. Eğer Karadeniz'de petrol çıkarsa bundan kazançlı çıkarız, ama bir taraftan da gerçekçi davranmak mecburiyetindeyiz" dedi.

 
"DENİZ BAYKAL'IN ENERJİ BAKANI OLDUĞU DÖNEMDE MAZOT YOKLUĞUNDAN FABRİKAYI KAPATTIK"


Cari açıktaki artışın nedenlerini açıklayan Bakan Unakıtan, bu konuda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a da göndermede bulunarak şunları kaydetti:
"Bizim topladığımız parada saçı bitmemiş yetimin hakkı var. Biz emanete böyle dikkat ediyoruz. Bulamadın borç al mantığı bizde yok. Bizden önce öyle yapılmıştı. Şimdi Maastricht Kriterleri'ne uygun bir bütçe yaptık. Cari açık var, neden kaynaklanıyor? Hem büyümek istiyoruz hem bu arada enerji fiyatları çok yükseldi. Çünkü enerjinin yüzde 90'ını dışardan alıyoruz. Buna büyük paralar ödüyoruz. Almadan olmaz. Eskiden ülkeyi idare edemeyenler şimdi kalkıp konuşuyor. Baykal Enerji Bakanı idi. Ben o günleri
yaşadım. Mazot bulamadığımız için fabrikayı kapattık. Neden? Çünkü getiremiyorlardı. Şimdi böyle bir derdimiz yok. Petrol 100 dolarlar civarına çıkmış ama kimsenin petrol bulunur mu şeklinde bir derdi yok. Türkiye artık büyük bir ülke oldu, öyle bir derdimiz kalmadı. Biz şimdi Türkiye'yi daha fazla ileriye nasıl götüreceğimizin hesaplarını yapıyoruz."

"BANKALAR YOLDAN GEÇENE KREDİ KARTI VERİYORLAR, BU KONUDA KENDİLERİNE ÇEKİ DÜZEN VERMELİLER"


Kredi kartlarıyla ilgili bir soruyu ise Bakan Kemal Unakıtan, vatandaşları daha bilinçli olmaya davet ederek şöyle cevaplandırdı:
"Kredi kartları bende de var. Eskiden yoktu, rahmetli Özal'la o da oldu. Kredi kartını alan bazıları kendini bile düşünmüyor. Adam kredi kartını aldı, sanki hazinenin anahtarlarını aldı. Harcıyor da harcıyor. Geri ödeme hiç düşünülmüyor. Sonra yandım Allah diye bağırıyor. İntihar edecek yer arıyor. Niye intihar edeceksin? Sen bu parayı harcadın, ödeyeceksin. Biz onu nasıl düşüneceğiz? Adamlar kendilerine baksınlar. Yani ben diyorum ki ayağınızı yorganınıza göre uzatın. Ne kadar para o kadar köfte. Paran
yok kalkıp da borçlanmanın anlamı yok. Bugün rahat ama yarın sıkıntıya düşeceğiz. Niye bizde borçlar azalıyor? Çünkü hesabımıza bakıyoruz. Aynen onun gibi. Bu adamlar da kendilerine çeki düzen versin. Biz kart için özel kanun çıkarttık. Sırf bu işi önleyelim diye ama maceracı adamlar yine çıkıyor. Ama bankaların da kendine çeki düzen vermesi gerekir. Çulsuz adama kredi kartı vermenin anlamı var mı? Veriyorsan da çek sinene. Yoldan geçen adama zorla kart veriyorlar. Maalesef o hale geldik."
Bakan Unakıtan, kendisine verilen bazı not kağıtlarını da danışmanına vererek, "Ben bunları Ankara'da okur, incelerim" derken, Trabzon'daki bazı hastanelerde çok ileri tarihlere gün verilmesiyle ilgili bir notu da "Bunu da Sağlık Bakanı'na veririm" diyerek danışmanına teslim etti.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan Trabzon Haber ve diğer kategorilerdeki haberlerdeki yorumlar onaylanmamaktadır.