Akciğer hastalıklarında erken tanı hayat kurtarıyor!

Son bir yılda 188 hastaya IPF ve İnterstisyel Akciğer hastalığı tanısı konuldu. Uzmanlar, erken tanı olmazsa hastaların oksijen bağımlı hale gelebileceğini vurguluyor.
Akciğer hastalıklarında erken tanı hayat kurtarıyor!

Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, son 1 yılda İdiyopatik Pulmoner Fibrozis ve İnterstisyel Akciğer hastalığı tanısı konulan 188 hastaya toplam 197 işlem yapıldı.

Türk Toraks Derneği Orta Karadeniz Şubesi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Esra Arslan Aksu, “Bu hastalıkların önemli olmasının sebebi, nadir görülmelerine rağmen ilerleyici olmaları ve birçok kanser türünden daha fazla ölüme yol açabilmeleridir. Halk arasında çok bilinmemekle birlikte, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiler. İleri evrelerde erken tanı konulmazsa, hastalar oksijen bağımlı hale gelebilmektedir" dedi.

Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, son 1 yıl içerisinde İdiyopatik Pulmoner Fibrozis ve İnterstisyel Akciğer hastalığı tanısı konulan 188 hastaya toplam 197 işlem gerçekleştirildi.

Toplumun bu hastalık konusunda bilinçlenmesi gerektiğini söyleyen Türk Toraks Derneği Orta Karadeniz Şubesi Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Esra Arslan Aksu, “Her yıl eylül ayının üçüncü haftası, idiopatik pulmoner fibrozis ve interstisyel akciğer hastalıkları farkındalık etkinlikleri kapsamında çeşitli aktivitelerle anılmaktadır. Bu hastalık grubu, akciğerin süngerimsi yapısının bozulup daha sert hale gelmesiyle ortaya çıkar. İçerisinde birçok alt tip bulunur. Bir kısmının nedeni henüz bilinmemekle birlikte, bazıları sigara, bazıları bağ dokusu hastalıkları, bazıları ise çevresel faktörlerle tetiklenmektedir" diye konuştu.

‘HASTALIĞIN EN SIK GÖRÜLEN BELİRTİLERİ ÖKSÜRÜK, NEFES DARLIĞI VE GÖĞÜS AĞRISIDIR’

Hastalığın belirtileri hakkında konuşan Dr. Öğr. Üyesi Esra Arslan Aksu, “Bu hastalıkların en sık görülen belirtileri öksürük, ilerleyici nefes darlığı ve göğüs ağrısıdır. Bu şikayetlerle başvuran hastaların fizik muayenelerinde, akciğerlerde farklı sesler, ‘ince raller’ olarak adlandırdığımız sesler ve parmaklarda çomaklaşma gibi bulgularla karşılaşabiliyoruz. Direkt grafi ve bilgisayarlı tomografi sonuçlarıyla bu hastalıktan şüphelendiğimizde, ek olarak spirometrik tetkiklerle tanıya doğru ilerliyoruz. Bunlar arasında en önemlilerinden biri karbonmonoksit difüzyon testidir. Bu test, vücuttaki gazların difüze olma kapasitesinin ne kadar değiştiğini gösterir. Akciğer sertleştiği için bu kapasitenin azaldığını hastalarımızda gözlemliyoruz" ifadelerini kullandı.

‘BU HASTALIK İLERLEDİĞİNDE BİRÇOK KANSER TÜRÜNDEN DAHA FAZLA ÖLÜME YOL AÇABİLİYOR’

Belirtileri gösteren hastaların erken tanı için göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Esra Aksu, “Tanı sürecinde bazı hastalarda bronkoskopik incelemelere ihtiyaç duyulurken, bazılarında ise sadece anamnez, fizik muayene, radyolojik ve spirometrik bulgularla tanıya ulaşabiliyoruz. Bu hastalıkların önemli olmasının sebebi, nadir görülmelerine rağmen ilerleyici olmaları ve birçok kanser türünden daha fazla ölüme yol açabilmeleridir.

Halk arasında çok bilinmemekle birlikte, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiler. İleri evrelerde erken tanı konulmazsa, hastalar oksijen bağımlı hale gelebilmektedir. Bu nedenle hem hastaların hem de toplumun bu konuda bilinçlenmesi büyük önem taşır. Özellikle saydığımız şikayetlere sahip kişilerin, erken tanı için bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları gerekir" dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir