Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde (TGC) siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri bir basın açıklaması yayınladı.
İşte o açıklama
BASINA VE KAMUOYUNA
Ülkemiz; ekonomiden, çalışma yaşamına, dış politikadan teröre, siyasetten yargıya pek çok sorunla karşı karşıyadır.
Küresel emperyalizmin de desteklediği ayrılıkçı terör tehdidiyle mücadele eden ülkemizin, anayasada kendini bulan demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti kimliği zedelenmeye çalışılmaktadır.
Anayasal sistemimizin temel dayanağı olan güçler ayrılığı ilkesi sulandırılmaya çalışılarak, ülkeyi bir tür çoğunluk diktatörlüğüne götürebilecek, toplumsal barışı bozabilecek, gerginliği arttırabilecek zorlamalar yapılmaktadır.
Son günlerde, çetelerle mücadele adı altında sergilenen bazı eylem ve davranışlar, ülkenin geleceği konusunda ciddi kaygıların oluşmasına neden olmuştur. Toplumun önemli bir kısmının saygı duyduğu, yaşamını ülkesinin bağımsızlığı ve özgürlüğüne adamış simge isimlerin, varlığı kanıtlanmamış bazı örgütlenmeler kapsamında gözaltına alınması, hiçbir biçimde bir arada olamayacakları ve suça karışmış bazı isimlerle yan yana gösterilmeleri, gözaltına alınış biçimleri, siyasi iktidara muhalif olduğu bilinen bazı basın yayın organlarına yönelik baskın ve arama çabaları, ülkemizin geleceği adına hepimizi düşündürmektedir.
Kuşkusuz ki yasalar karşısında herkes eşittir. Ortada bir suç varsa herkes yargı karşısına çıkarılabilmelidir. Kimseye ayrıcalıklı muamele yapılamaz. Bu sıradan bir yurttaş da olabilir, bir aydın da, Başbakan da!
Ancak her şey hukuk içinde olmalıdır. Dayanağı olmadan ve hukukun gerekli kıldığı koşullar oluşmadan kimse suçlu muamelesi göremez, suçlanamaz.
Hukuk ve yargı işlediği sürece ülkenin değerlerine çamur sıçratılamayacak, bu tür hukukdışı girişimler boşa çıkacaktır. Bu açıdan yargıya güvenimiz tamdır. Ancak yargıyı siyasal baskı altına alan tavır ve eylemler, anayasaya ve yasalara karşı hile girişimleri, demokratik sisteme ağır darbeler vuracak, toplumsal barışı tehdit edecek, ulusal bütünlüğümüzü zedeleyecek, ayakta durmaya çalışan demokratik sistemimize onarılamaz zararlar verebilecektir.
Sistemimizin üzerinde oturduğu üç temel ayak yasama, yürütme ve yargı, ulus egemenliğini birlikte kullanmaktadır. Yani millet iradesi ya da ulusal egemenlik, bu üç temel üzerine yükselmektedir. Bu üç temel unsur birbiriyle uyum içinde ama birbirine müdahale etmeksizin çalıştığı sürece istikrar olur ve hukukun üstünlüğü yaşama geçer.
Ancak bu temel güç alanları, birbirini üzerinde baskı kurmaya kalkarsa kaos oluşur, demokrasi ortadan kalkar.
İktidar başta olmak üzere herkesi ve her kesimi; ülkeyi bir çatışma ortamına götürebilecek zorlamalardan kaçınmaya, ulusal çıkarları koruyan ve hukukun üstünlüğünü esas alan bir anlayış içinde hareket etmeye, büyük önder Atatürk ve arkadaşlarının bizlere emanet ettiği cumhuriyeti bütünlük içinde koruyup geliştirerek yaşatmaya çağırıyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi
Demokratik Sol Parti
Sosyal Demokrat Halkçı Parti
İşçi Partisi
Bağımsız Cumhuriyet Partisi
Atatürkçü Düşünce Dernekleri
Belediye İş Sendikası
Türkiye Gençlik Birliği
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Eğitim İş Sendikası
Eğitimciler Derneği
Halkevleri
KESK ESM Trabzon Şubesi
Yol İş Sendikası1 Nolu Şube
Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği
Türkiye Ormancılar Derneği
Türkiye Ziraatçılar Derneği