"Yönetimin görev süresi tamamlanmıştır"

Trabzonspor Eski Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu Haber 61 mikronlarına çok özel açıklamalarda bulundu. Mevcut yönetimin görev süresinin yasal olarak 31.12.2013 yılında bittiğini söyledi..Hacısalihoğlu insanlara çıkıp boş demagoji yaparak gündem değiştir

"Yönetimin görev süresi tamamlanmıştır"

Trabzonspor Eski Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu Haber 61 mikronlarına çok özel açıklamalarda bulundu. Mevcut yönetimin görev süresinin yasal olarak 31.12.2013 yılında bittiğini söyledi..

Hacısalihoğlu insanlara çıkıp boş demagoji yaparak gündem değiştirmeye çalıştıklarını belirterek, Eski başkan Sadri Şener’in mahkemeye verilmesi ve eski bakan Faruk Özak’ın kamuoyunun önüne atılması ile ilgili olarak "Ben asla daha önceki başkanın kendi menfaati doğrultusunda bir su istimali olduğuna inanmıyorum dargınım kendisiyle konuşmuyorum konuşmamda ama bu başka bir şey ben adamı tanıyorum böyle bir şey yapmaz. Siz bunun böyle olmadığını bile bile onu mahkemeye veriyorsanız  geçmişte bu kulüpte birçok hizmeti olmuş eski bakanı toplumun önüne atıp Trabzonspor düşmanı ilan ediyorsanız yanlışları vardır kendisiyle ilgili beklentilere spor bakanı olduğu dönemde cevap vermemiştir bu kabul ama bu kulübe birçok da hizmeti vardır. Bu kulüpte futbol oynarken birçok şey yaparken şampiyonlukta ağlarken küme düşerken dövünürken siz neredeydiniz arkadaşlar ben bunlara şahidim" dedi.

Trabzonspor Yönetimini nasıl buluyorsunuz Trabzonspor size göre nasıl yönetiliyor?

Şimdi Trabzonspor’un yönetimi çok tartışılan bir yönetim ve geçmiş dönemde oluşmuş bütün yönetimler de tartışılmıştır. Yönetimlerin tabiki birçok icraati olur.Bu arada Trabzonspor camiasının hoşnut olmadığı beklentisine cevap vermediği her konu tartışılmıştır tartışılacaktır buda çok doğal bir hadisedir. Çünkü Trabzonspor ve diğer kulüpler Anonim bir hadisedir. Kaldı ki Trabzonspor yanlızca bir kulüp olmaktan öte borsaya tabii bir şirket kamu yararına bir dernek üstelikte bu şehrin  üst kimliği olan bir değer  bir kulüp. Bu nedenle kulübün tartışılması kadar normal bir durum yoktur. Eğer tartışılmıyorsa ilgi duyulmuyorsa kuşkulanmak lazım kaygı duymak lazım. Şimdi bu yönetim neden bu kadar tartışılıyor onu açıklayayım.

1. sebebi Trabzonspor kongresinden önce göreve talip olan başkan adaylarının bir takım söylemleri vardı bir takım tahatütleri vardı. Üyeler de seçmenler de bu taahütlere göre değerlendirme yapıp bir adaya oy verdi ya da verdirdi. Bunlardan bir tanesi de sayın Hacıosmanoğlu idi. Ama seçim öncesi söyledikleriyle, şike konusu, borçlanma konusu ile ilgili öze dönüş projesiyle ilgili söyledikleri ile yaptıkları eylemler yüzde yüz ters olunca  yüzde yüz karşıt eylemler olunca doğal olarak insanlar da tepkiler oluştu. İşin garibi bugüne kadar çoğunluk la baştan oy vermeyenler baştan destek olmayanlar yönetimleri eleştirirken bu yönetimin en büyük farklılığı aşağı yukarı oy verenlerin tamamına yakını şimdiki yönetimin icraatlerini başkanını yönetimini  eleştirdi. Eleştirinin ana sebebi bu.

65s-002.jpg

İkinci bir sebepte Trabzonspor hakikaten bugüne kadar doğrular yapılmış zaman zaman yanlışlar yapılmış ama siyaset üstü tutulmuş, birliktelik sağlanmış her görüşten her fikirden insanların bir arada bulunduğu bir değer olarak korunmuş. Oysa Sayın Hacıosmanoğlu seçim öncesi söylediklerinin tam tersini yaparak meşhur otobüsün üstüne çıkma hadisesini bu kulübe yaşatmış ya da bölünmeye sebebiyet vermiştir ve hala da tamir edilebilmiş değildir. Bu konuda tenkitler olunca özür dilemesi düzeltmesi gerekirken aksine bu konuyu daha da germiş daha büyük bölünmelere sebebiyet vermiştir. Yönetimin eleştirilmesinin ana konusu ve nedeni budur. Şimdi Trabzonspor camiasında konumuz Trabzonspor diyoruz ama aşağı yukarı her kulüp için geçerlidir bunlar. Trabzonspor kulübü ile yönetimi ayırt etmektir. Kulübe sahip çıkmak başka birşeydir,  yönetime sahip çıkmak başka birşeydir, takıma sahip çıkmak başka birşeydir  kişilere sahip çıkmak başka birşeydir bu ayrımı yapmak önemlidir.

Yönetimler ya da yönetim yanlısı insanlar zaman zaman kulübün kötüye gidişatı ile yapılan eleştirilere yönetime sahip çıkmıyorsunuz ya da kulübe zarar veriyorsunuz. Kulübe zarar verilen işlere tepki  göstermek kadar bu kulübe sahip çıkma duygusu olamaz sahip çıkma göstergesi olamaz. Kulüp kötüye gidiyorsa yanlış kötü yönetiliyorsa kulübe zarar verecek  işler yapılıyorsa bunlara karşı çıkmak kulüp sevgisidir kulübe sahip çıkmaktır bunu ayırt etmek gerekir. Takımın maçı var takıma sahip çıkmak lazım, takım yönetimin değil ki herkesin başka kişiler gibi kulüpte yönetimler gelir gider kulüp takım takımlar devam eder o nedenle bu ayrımı ve bu farkı iyi algılamak lazım demogoji yapmadan  kulübün menfaatleri neyi gerektiriyorsa bunları iyi çözümlemek, iyi süzmek ona göre değerlendirme yapmak gerekir.

 

Başkanın "dışardaki şer güçler ortalığı karıştırmaya çalışıyor" ifadeleri için ne düşünüyorsunuz?

Şimdi bunlar her yönetimin işler kötü gittiği zaman, zor durumda kaldığı zaman söylediği demogojik gerçeği yansıtmayan hiçbir önemi olmayan işlerdir. Siz eğer  doğru yönetiyorsanız, kulübe faydalı işler yapıyorsanız sizi en çok sevmeyen üyeler dahi size sahip çıkar. Siz kötü işler yapıyorsanız kulübe zarar veriyorsanız en yakın akrabanız dahi size sahip çıkmaz bunlar demogojik yaklaşımlar.

Derin Trabzonspor varmış kimdir bunlar. Ben bu kulüp kurulduğu günden beri mesafe olarakta  duygu olarakta  en yakın insanlardan biriyim. Evimiz kulübe 50 metre mesafedeydi. Ben doğdum ben orda sünnet oldum  ben orda çocukluğumu geçirdim. Şimdi bunlar konuşuyor bize karşı olanlar var siz kimsiniz. Bugün var yarın yoksunuz. Bu benim içinde geçerli herkes içinde geçerli .Zaten yanlış olan şu;siz oraya kulübü yönetmek için geliyorsunuz ,kulübü yönetin diye size oy veriliyor. Kulübün sahibi olun diye kimse size oy vermiyor kimseye bu hak verilmez  böyle bir hakkı da yoktur, böyle bir gücü de yoktur. Siz buraya gelmişsiniz şimdi size karşı olunması söylenenlerle ilgili sizle ilgili herhangi bir tenkit var, diyeceksin ki şu yalandır, şu yanlıştır, şu iftiradır bu işin gerçeği değildir. Bunları demek yerine, hayali düşmanlar yaratmak, yarattığınız düşmanlarlarla mücadele ediyorsunuz, kiminle mücadele ediyorsunuz. Kim bu derin Trabzonspor bir tane örnek versin yaptıkları ne gücü ne ?

hayrettin.jpg

 Trabzon’da hiçkimsenin ne böyle bir gücü vardır ne böyle bir imkanı vardır ne de insanlar böyle bir fikir birlikteliği içinde bir araya gelip eylem yaparlar. Hani öyle olsa Trabzonspor’da yapılan yanlışlara geçmişte kulüpte sorumluluk almış insanlar bir araya gelse bu işe engel olsa tepki gösterse. Bunlar yok bunlar hayali düşman yaratmak gündemi değiştirmek çabaları. Şimdi bir yandan deniliyor ki kulübümüzün en çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu dönemde başarılı olmamız için birlik beraberlik gerekiyor bunlar hep doğru şeyler doğru sözler herkes katılır. Peki hiç düşünülüyor mu ki bugün şayet bir bölünme var ise taraftar da, camia da seyirci de  bunu kim yarattı buna kim neden oldu. Camiada bir kırgınlık bir küskünlük varsa bunu kim yaptı kime sitem etmek lazım, kimden şikayetçi olmak lazım bir düşünmek lazım yani kim dedi bunlar hain bunlar bölücüdür.

Geçmiş başkanları kulüpte değer olmuş insanları kim darılttı kim ötekileştirdi. Şimdi bunları bir düşünecek insanlar hakikatten kim yaptı bunları ona sitem edecek  ona tavır koyacak ki bu kulübe faysalı olsun yoksa bunları söylem olarak ortaya koyupta  eylem olarak tam tersini yapıyorsanız ki bugün ki yönetimin yaptığı odur, bunlar gerçeği yansıtmaz  insanlar o kadar enayi değil bunları dün anlamamış ise bugün anlar ama sonuçta Trabzon halkı Trabzonspor camiası sağduyuludur gerçeklere vakıf olur ve gereğini yapar. Sorun budur yani insanları kandırmakla, insanları aldatmakla söylediklerin tam tersini yaparak bu tenkitleri geçiştirmek mümkün değil bu tenkitlerden görevde olanların bir defa hazımlı olacak, hazırlıklı olacak bunları dinleyecek bunlardan ders alacak doğrusunu yapacak yanlış yaptıkları için özür dileyecek. Yöneticiliğin gereği budur zaten bunu yapmıyorsan yöneticilik yapmıyorsun, başkanlık yapmıyorsun, bu kulübe hizmet etmiyorsun camiaya zarar veriyorsun demektir.

Son 30 yıldır yaklaşık 15 değişen yönetim var ve hem belli başlı isimlerin icazet ve yol göstermeleri ile oluşan yönetimler var bu ne derece doğru buna katılıyormusunuz ?

Son 30 yıldır yaklaşık 15 değişen yönetim var ve hem belli başlı isimlerin icazet ve yol göstermeleri ile oluşan yönetimler var bu ne derece doğru buna katılıyormusunuz ?

Şimdi bir defa böyle bir güç yok, o gücü biz insanlara sağlıyoruz. Ben Heman’im diye kimse ortaya çıkmıyor. İşte o insanlara geçmişte yaptıkları hizmetlerden ötürü doğru bulunanlar tarafından değer veriliyor, fikri soruluyor veya  söylediklerine itibar ediliyor niye herkese sorulmuyor bunun bir nişanı yok, böyle bir madalya alıyorlar bizde onlara uyuyoruz sonra herkesin aklı var uyma. Yani şu mu denmek isteniyor Trabzonspor camiası koyundur ne tarafa çekerse o tarafa gider.

Bu Trabzonspor camiasına yapılan en büyük haksızlık olur, en büyük hakaret olur. Ancak insanlar tabi ki kulübe hizmet ettiklerine inandıkları, bu kulübe faydalı olduklarını gördükleri  kendilerine değer verdikleri insanların dediklerine her cemiyette her kulüpte her zaman siyasi hayatta spor hayatında, ticaret hayatında itibar etmiştir. Niye itibar ediliyor demek yerine doğru işler yapıp kendi söylediklerine de başkalarının itibar edilmesini sağlamak lazım. Bu insanlar her zaman doğrusunu mu yaptı asla doğrusunu yapmadı. Zaman zaman yanlışlar da yaptı işte bu derin Trabzonspor neyse ben fark edemedim ama  kulüpte eski hizmet etmiş insanlar diyelim kim zaten ben hiçbirinin kimliğini bulamadım bu adamlara niçin itibar ediliyor ona bakmak lazım. Yanlışlar da yapmıştır zaman zaman yanlış tercihler de kullanmıştır, egoist davranmıştırlar, bencil davranmıştırlar bunların hepsi kabul bu insan yapısında var ama bu kulüp bu kadar bir Anadolu’nun  ufak bir şehri ekonomisi nüfusu ortada tarihi yapısı da ortada futbol yapısı da ortada, futbola ilgisi de ortada tüm şartlarda 6 defa lig şampiyonu olmuş birçok defa kupa şampiyonu olmuş büyük başarı göstermiş işte asıl derin Trabzonspor dediğimiz adamlarla bu olmuş.

Demek ki hani onlar olsa onlarla kupalar alınıyor demek.Sonra gelinmiş Türkiye’de şartlar değişmiş sportif futbol endüstriyel  futbola dönüşmüş.Endüstriyel  futbola dönüşünce işin içine farklı farktörler etki etmiş başka güçler devreye girmiş.Bu altı şampiyonluktan sonra kim ne derse desin Trabzon şehri, Trabzon ekonomisi,Trabzonspor’un gücü itibariyle bakarsak bu takım hiç küme düşmemiş.Birçok büyük şehrin İstanbul’un haricinde çok büyük şehrin takımları hem küme düşerken Trabzonspor hiç küme düşmemiş. Trabzonspor şampiyon olamadığı yıllarda da şampiyonluğun en büyük adayı olmuş.Şampiyon olamadığı dönemlerde ikinci olmuş,üçüncü olmuş.Şampiyon olamadığı dönemlerde de hep gündemde olmuş.Bu ilgiyi bu taraftarı bu camiayı dağıtmayan bir güç olan takım olmuş.Şampiyon olamadığı dönemlerden birkaçına bakarsak  doksan altı yılına, iki bin beş yılına,ikibinonbir yılına şampiyon olmuş ama kupası çalınmış.Ali Şen televizyonlardan açıkladı ben ayak oyunları ile Trabzonspor’un hak ettiği kupayı şampiyonluğu elinden aldım bunu becerdim diyor bunu kendi söylüyor.Biz diyoruz ki Trabzonspor şampiyon olamadı. O zaman şampiyon olamadı demeyeceğiz.

Trabzonspor bu güç şartlara rağmen şampiyon da olmuş ama kupası çalınmış belki o kupasını kollayacak yada koruyacak savunacak gücü yakalayamamış yanlış şeyi tenkit ediyoruz.Trabzonspor şampiyon olamadı değil şampiyonluğa becerip sahip çıkamadığını tenkit etmemiz lazım bu da bütün Trabzon fertlerinin,siyasilerinin,bürokratlarının ,ticari anlamda önde olan adamlarının Trabzon dışında yaşayanların da bu anlamda kabahati var denebilir o kabul ama Trabzonspor başarısızdır demek haksızlık olur işin gerçeğini görmemek olur. Bana göre Trabzonspor kurulduğu günden beri  bir bakın Türkiye liglerinde en başarılı kulüptür.İmkanları,şehir nüfusu,ekononmisi göz önünde bulundurulduğunda en başarılı takımdır.Daha da başarılı olması hemizin arzu ettiği bir olaydır ama bu gerçekleşememiş bu sebepleri söyledim.

Trabzon kökenli iki  isim biri de federasyon başkanlığı yaptı bir diğeri ise spor bakanlığı yaptı ve Trabzonspor bu iki dönemde de gerek federasyon başkanı gerekse de spor bakanlığı döneminde de Trabzonspor’un haksızlıklara maruz kaldığını görüyoruz. Koltuk insanları mı değiştiriyor?  Trabzonspor’un haklarını savunmak İstanbul’da daha mı zorlaşıyor. Bugün hep Yıldırım Demirören Federasyonu konuşuluyor ,Merkez Hakem Kurulu Başkanı konuşuluyor, hakem atamalarının şaibeli olduğu konuşuluyor ve Trabzonspor hep bu bilinmezliğin içinde yeraldı ve çözüm noktasında da hep Trabzonspor hep bu oluşumun dışında tutuldu.Trabzonspor federasyonda lobi anlamında Fenerbahçe, Beşiktaş, ve Galatasaray’ın gerisinde kaldı Trabzonspor bu yanlıştan nezaman dönecek.

Şimdi bu salt Trabzonspor’un yanlışı değil. Trabzonspor’un gücünün ya da şartlarının yarattığı bir hadise. Şimdi doğrudur Trabzonspor siyasette de, sporda da diğer Anadolu kulüplerine göre hatta Türkiye’de diğer kulüplerin büyük çoğunluğuna göre önde olmuştur. Siyasileri hem bakan olmuş bölgesinin insanından başkan olmuş sporda da önde olmuş federasyon başkanı olmuş milli takım hocası olmuş milli takımların alt kategorilerinden hocalar olmuş spor basının da özellikle sanat  dünyasında çok önemli çok popüler  insanları olmuş ama bu gücünü iyi kullanabilmiş mi orası çok tartışılır. Şimdi bu insanlar orda görev aldığı zaman bekleniyor ki Trabzonspor’un haklarını yüzde yüz koruyacak kollayacak. Siz orda bir başkan olarak bulunuyorsunuz ama orda birçok etken var. Özellikle son yıllarda bu konudaki en büyük etken spor basını, yayıncı kuruluş spor kamuoyu bunlara tabi ki daha çok hükmeden İstanbul takımları özellikle de Fenerbahçe spor kulübü oluyor. Şimdi oradaki Trabzon’lu da olsa bunları göz ardı edemez ve bunlara yok diyemez. Federasyon da bulunan üyeler zaten zaman zaman çok katkılar sağlamıştır ama asla Fenerbahçe’nin önüne geçerek  bir hak arayışında hak savunulması gerektiği yerde güç gösterememişler çünkü orada siz iki kişisiniz diğer kulüpler toplamı onbeş kişi ve özellikle rakibiniz kanalı ile organize edilen üyeler var genede buna rağmen yapılması gerek tepkiler şike hadisesinde  gösterilmiş mi ben gösterilmemiş diye düşünüyorum.İstifa etmek bunlardan bir yoldur. Çıkıp tenkit etmek bir yoldur .

Trabzonsporda asbaşkanlık yaptığınız dönemde kendi kendiniz ile kalınca evet Hacısalihoğlu sen burda yanlış yapmışsın dediniz mi ?

Gayet tabi benimde yanlışlarım olmuştur. Ben birçok dönem yöneticilik yaptım. Ben çok genç yaşta yöneticiliğe başladım. Mesela Şenol Güneş bizim okuldan arkadaşımız Şenol Güneş futbol oynadığı dönemde ben genel kaptan ve yönetici idim. Sınıf arakadaşlarımız okul arkadaşlarımız Turgay Semercioğlu,Serdar Bali daha futbol oynuyordu daha ozaman futbol oynuyordu ben genel kaptanlık yapıyordum.Bukadar zaman içerisinde birçok hata yapmışımdır. Bİrçok  yanlış da olmuştur.Hele bu son dönemde yüzün üstünde proje gerçekleştirdik irili ufaklı. 61. dakikadan kolbastıya stadın yapılmasından  hes projelerine kadar 1461 Trabzon’un kurulmasına kadar, şampiyon olan kadronun kurulmasında kadar birçok proje gerçekleştirdik. Benim için hiçbir Allah’ın kulu kulübe zarar vermiştir diyemez,kendi menfaati için şunu yapmıştır diyemez, veya birini kayırmak için şöyle bir yapmıştır diyemez.Benim dönemimde birçok personel işten çıkarılmıştır ama birtanesi mahkemeye müracat etmemiştir, bir tanesi bana haksızlık yapıldı dememiştir.

Çünkü kendileriyle de konuştuğumda sen olsan bu durumda ne yapardın ben olsam işten çıkarırdı dedi bende git muhasebeden hesabını kes demişimdir. Yani hiç kimseye bile bile hainlik yapmam mümkün değil. Kimsenin kalbini kırmak için ondan intikam almak için hele de kulübe faydalı ise beni hiç sevmese de o kişi benim için baştacıdır. personel içinde dışarıda ki adam içinde. Tabi ki bunlar içinde yanlışımız hatamız olmuştur ama şu yanlış içerdeyken tenkit etmiyorsun dışarıdayken tenkit ediyorsun.Ben içerideyken de çok tenkit eden adamdım her yönetim zamanı o kadar çok tepkimi göstermişim ki yönetim iyi gitmeyince zorda olunca olağanüstü kongre kararı aldırmışımdır, kendim istifa etmişidir.Kendim istifa etmem demek zaten bir şeye tepki göstermem demektir ,bir şeye karşı olmam demektir. Ama yönetimdeyken zaten olayların sorumlusu siz olduğunuz için siz değerlendiriyorsunuz tepki göstereceğiniz adamlar zaten odanın içinde bunu gazete yoluyla mı yapsaydık düzeltmeye çalışıyorduk düzeltemeyince de ayrılıyorduk.

Yönetimden ayrılanlar neden tenkit eder?

Yönetimden ayrılanlar neden tenkit eder?

Kulüpteki işleyişi daha iyi bildikleri için. Neyin yapılıp neyin yapılamayacağını daha iyi bildikleri için olayları daha iyi yorumlar daha iyi tenkit eder, şu işi yönetim yapabilir neden daha iyi yapmıyor dersiniz.

Bu insanlar iyi kötü  bu yöneticilikten dolayı bir popülarite kazanmıştır,bu insanların fikrine itibar edilir ya da fikri dinlenir. Ben her zaman söylerim benim söylediklerimden  çok daha iyisini belki sokaktaki simitçi arkadaş söylüyordur  ama onun söylediğini dikkate almaz benim söylediğimi dikkate alır niye bu Trabzonspor’da tanınmış bilinmiş bir kişi diye. Yoksa benim ne aklım kimseden daha fazla  benim şu fazla herkesten daha çok gönlümü veririm ,herkesten daha çok kafamı yorarım, herkesten daha çok bu işi araştırırım onun için ama oradaki arkadaşın dediği benimkinden daha yanlış bir şeydir demek değil o nedenle bu kulüpte hizmet etmiş insanların söyledikleri daha çok gündem olur. Örneğin  bir amatör hoca bir şey dese kimse dinlemez bir Şenol Güneş bir açıklama yapsa herkes dinler.

Mevcut yönetim neleri doğru neleri yanlış yapıyor?

Şimdi bu yönetimi savunan arkadaşlar var bende bu yönetime oy verdim. Söylediklerine inandığımız için.Siyaseti kulübün kapısından içeri  sokmayacağım taahhüdü var. Ekonomik durum felaket kulübün borç rakamını aşağı çekeceğiz borçlanmayacağız. Takımı Trabzon’lu gençlerden kuracağız yerlinin yerlisi kadro oluşturacağız sloganları ile geldi. Çünkü  buna bu dönem çok ihtiyaç vardı borç rakamı çok fazlaydı. Trabzon’un şehirle bütünleşmesi gerekirdi onun için bu söylediği de çok önemliydi. Bunlar için bizde inanarak güvenerek bu konulardan dolayı destek verdik o verdik. Sonra tam tersi çıktı. Şimdi bu yönetimi ya da başkan arkadaşı destekleyen arkadaşlar var bunlara saygı duyarım. Öyle inanıyorlar öyle görüyorlar ancak burada anlamadığım ve saygı duymadığım bir olay var. Kulübün kötü gidişatı ile ilgili, yapılan yanlışlarla ilgili tenkit edenleri tenkit eden arkadaşlar var. Yani yanlışı savunmak  yanlışa sahip çıkmak meziyet kulüp sevgisi, yanlışa karşı çıkmak  kulübün gidişatından rahatsızlık duymak tenkit edilecek bir konu. Böyle çarpık bir düşünce olabilir mi. Bari hiç değilse tenkit edenlere saygı duymak lazım. Nasıl sahip çıkanlara bizler saygı duyuyorsak onların da tenkit edenlere saygı duyması lazım hatta bana göre takdir de etmeleri lazım.

Peki sormak lazım bu arkadaşlara ki neyi bunlar doğru yaptı da bunu insanlar tenkit ediyor ya da buna rağmen karşı çıkıyor. Yanlışlar la ilgili 150 tane yanlış Hami’nin gitmesinden Mustafa Reşit Akçay’ın gitmesi yani sportif anlamda idari anlam da sosyal anlamda, otobüsün üstüne çıkmasından camiayı bölmesinden camianın değerlerini ötekileştirmesinden, şike davası ile ilgili sessiz kalınması hatta bazılarının düşünceleri doğrultusunda davranılmasından v.s sizde doğruları yaptığı ekonomik konularda, sportif konularda ne var ise birtane söylesinler ben göremedim belki vardır farketmiyoruz hem bizlere yardımcı olur hem de benim gibi yanlış düşünen insanlar varsa onlarında fikrini değiştirir.

Yerlinin yerlisi deniyordu şimdi ise...

Yerlinin yerlisi dendi ve şuanda Trabzonspor’un kadrosunda bulunan Zeki ve Mustafa ve Trabzonspor’da kiralık olarak forma giyen Özer Hurmacı var onun haricinde bordo-mavili ekibin kadrosunda hiç kimse yok. Yerlinin yerlisi oyuncuları lanse edip yabancı patentli oyunculara harcanan paralar geçmiş dönemin eleştirilip borç batağı ile Trabzonspor’u devraldıklarını  belirtip bu borç yükünün üstüne borç eklemesi başarı noktasında sezona Vahid Halilhodziç ile başlanıp yolların ayılması  ve takımın başına Ersun Yanal’ın getirilmesi yapılan çok büyük maliyetli transferler  ve hala Trabzonspor’un yakalayamadığı bir istikrar var bu konuları nasıl değerlendiriyorsunuz ?  

Şimdi tabi sportif konularda ve özellikle futbolcu bazında ben konuşmayı sevmem. Asbaşkanlık yaptığım dönemde de takımla ilgili çok fazla yorum yapmadım. Ben bütün teknik adamları severim, Oyuncuları severim sporun içindeki arkadaşlara  kardeş arkadaş gözüyle bakarım. O nedenle oturup o yanlış yapmış yanlışı da varsa orda konuşulmuştur demişizdir. Futbolcuysa göndermişizdir almışızdır vesaire.  Ancak şu kadarını söyleyeyim şu son hadisede Zeki ve Mustafa’da bunlar Trabzon’un çocukları alt yapıdan gelen Trabzonspor’da Trabzon’un da bu ismi Zeki olur Ahmet olur bu çocuklara ihtiyacı var. Trabzon ile bütünleşmesi için kulübün ihtiyacı var. Trabzon’dan oyuncu yetişmesinde örnek olması açısından ihtiyacı var. Trabzonspor’un ekonomisinin zorluğundan dolayı ihtiyacı var. Trabzonspor’un misyon açısından bir mecburiyetidir. şimdi bu oyuncuları gönderirken, Afrika’dan gelen bir sporcu kardeşimizi gönderir gibi ben bunları gönderirim diyemezsin dememen lazım oturup iki defa üç defa düşünmen lazım. Ne yazık ki bunlar gönderiliyor bir takım bu kulübü seven genç kardeşlerimizde iyi oldu diyor bu ayağına kurşun sıkmaktır o bir hata öbürü de çok iyi oldu diyor ne güzel  ayağından vurdun kendi kendini diyor, bu daha büyük bir hata.

Yani eğer Trabzonspor camiası doğru olayları algılayamıyor, doğru düşünemiyor, doğru yorumlayamıyor, doğru tenkin yapamıyorsa yönetimler de bugün ki şekliyle olur bunun da Trabzonspor’a bir tek katkısı olur zarar başka hiçbir katkısı olmaz. Şimdi bu çocuklar yanlış yapabilir genç çocuklar bunlar o yaştaki çocuklarımızı biz gece sokağa çıkarmıyoruz. Şimdi biz oyunculardan bekliyoruz ki bunlar büyük adamlar çok büyük paralar alıyorlar diye çok akıllı dengeli davranacak çocuklar değiller. Sırf bunları anaları babaların size emanet ettiği genç çocuklar. Bunları oynatmayabilirsiniz kadro harici bırakabilirsiniz hatta gönderebilirsiniz ama bir şeyi asla yapamazsınız toplumun önüne bu çocukları atamazsınız. Bunlar size teslim edilmiş ailesi tarafından toplum tarafından bu camia tarafından size teslim edilen namuslardır siz bu namusları sokağa atamazsınız.

2013 yılında Trabzonspor kongre gerçekleştirdi ve Hacıosmanoğlu yönetimi seçildi.iki günlük kongre sürecinde de o kadar çok hadise yaşandı ki 19 mayıs spor salonunda akabinde Trabzonspor iki delegesi tarafından ve sonrasında haftasonu yapılacak mali kongre öncesinde Trabzonspor’un içerisinde bulunan yaklaşık 1500 delegenin noter tastikli imza toplanıp Trabzonspor’un yapılacak olan mali kongresinde seçim maddesini tüzüğe koydurmak için yapılmış girişimlerin olduğu söyleniyor bununla ilgili açıklamanız neler.

Şimdi tabi Trabzonspor’un bana göre bu altı çizilerek üzerinde durulacak bir hadise.Trabzonspor’un bir önceki kongre de yapılan seçim 6 aylıktır.Tüzük de böyle der, dernekler konunu da böyle der, vicdan da böyle der, mantık da böyle der. O yapılan seçimin süresi  31.12.2013’de bitmiştir. Yani şuanda ki yönetim 31.12.2013’ten itibaren yasal olarak yetkisi olan seçilmiş bir yönetim değildir. İşte çeşitli hukuki çalımlarla ve kaytarmalar ile bugüne geldi. Şimdi yapılacak olan seçimsiz mali kongredir. Mali kongrede geçmişte yapılan yanlışları örnek göstermeden hem deniliyor ki 30 senedir şampiyon olamadık çok büyük hatalar yapıldı bunlardan şikayet ediliyor ozaman geçmişte bazı şeyler yanlış yapılmış hatta diyelim ki hepsi yanlış yapılmış o zaman bugün doğru yapmak lazım. Bugünde aynı yanlışın yapılmasını desteklemenin kulüp sevgisiyle alakası var mı ozaman bu külübe yapılan ihanetin en büyüğüdür.Demek ki yanlış yapılmış bunlarda yanlış yapsın geçmişte yönetimler de yanlış yapmış bir mantık böyle bir anlayış böyle bir kulüp sevgisi olur mu kaldı ki onlarla bu bir değil neden bir değil onu söyleyeyim.Geçmişte bu kulüp yanlızca bir dernekti bir futbol kulübüydü.

Şimdi borsaya tabi bir şirket.Hesaplarının açık olması lazım. Geçmişte bu kulüp kamu yararına bir dernek değildi şimdi kamu yararına dernek.Faaliyetlerinin yaptığı çalışmaların üyeleri tarafından ve devlet tarafında harfiyen denetlenmesi sorgulanması ihtimali ve şansı var. Şimdi bu kulüp daha büyük ve daha çok borç altında bir kulüp.Geçmiş de ki borç rakamlarına baktık yandık diyorduk  o rakamlar dönüştürebilir çok yüksek borçlardı bugün ki rakam dönüştürülebilir borç rakamı olmaktan çıkmıştır yani felaketin eşiğindedir Trabzonspor.O nedenle hesaplarının kitaplarının incelenmesi irdelenmesi  şeffaf olması açık olması,geçmişte de olması gereken yapılmadı ise yanlış olan bir hadisedir ama bugün olmazsa olmaz bir mecburiyettir ikisini birbirinden ayırt etmek lazım, yani bugün bu hadiselerin açık ve net olması lazım.Geçmişteki yönetimler yetkisi olan sorumluluğu olan yönetimlerdi bugün görev süresi dolmuş yasal olmayan bir yönetim görevdedir.Bugün ki hesapların bakılması iki kat daha gereklidir.

İmza kampanyasına katıldı mı?

Siz tüzüğe kongre maddesini ekletmek için imza attınız mı ?

Ben imza attım soranlara da gidin atın kulübünüzü seviyorsanız atmalısınız dedim ama atmayanla da başka türlü düşünmüş olabilir. Yani bazı arkadaşlar şöyle diyor  diyor ki bu alışkanlık olur anane olur kötü kötü bir hadise olur.Peki Trabzonspor’da yasal olmayan şekilde görevi sürdürmek bir alışkanlık olmuyor mu? Asıl kulübe zarar verecek olan o değil mi? Yani nasıl bir düşüncedir  niye alışkanlık olacakmış işte başkası içinde toplanır. Bir yönetim kulübü iyi yönetiyor ise doğru işler yapıyor ise siz kardeşinize imza attırabilir misiniz ya da 1500 imza toplayabilir misiniz.Bukadar Trabzonspor camiasına güven duymamak ,bukadar bunları aşağılamak doğru mu ? Yani okadar akılsız insanlar ki bunlar biri kandırır bunları bu alışkanlık olur herkese imza atarlar bukadar bu insanlara ben güveniyorum, bu insanlar sağduyuludur,duyarlıdır tamamı olmasa da büyük çoğunluğu böyledir.O neden le bundan korkmamak lazım yanlış iş yapmaktan korkmak lazım doğru yapmaktan korkmamak çekinmemek lazım yanlışın örnek olacağından kaçmamak lazım.Yanlış hiç örnek olmaz tasvipte görmez destekte bulmaz.

Trabzonspor Yönetimi çok ağır ithamlar da bulunup Sinan Zengin’in görevine son verdi ve kulüp resmi internet sitesinden açıklama yaparak Sinan Zengin’in görevine tekrar geri gelmesi sağlandı .Trabzonspor Mevcut kulüp başkanı Sadri Şener’i mahkemeye verdi bu iki olayı kıyasladığımız zaman bu iki olaya bakış açınız ve yorumunuz nedir?

 Şimdi bir defa özellikle bu başkan döneminde ve başkan tarafından hiç lüzumsuz nutuklar çekiliyor işte eski başkan için,personel için başka eski başkan için bunlara lüzum yok herşeye atasözü yazmak şart değil bazı şeyleri makul mantıklı sözlerle izah edebilirsiniz.Başkan sonra da bu söylediği lafların % 90’nının altında kalıyor.Kendi ifadesiyle kongrede söylediği şekliyle diyor ki bugün bu deneyimim bu aklım olsaydı yaptığım hataların % 50 ‘sini yapmam dediğine göre kendisi %50 diyor ya demek ki % 70’i yanlış şimdi o % 50 dediği biz % 50 kabul edelim o hatalar için tenkit edildiği zaman bir takım arkadaşlar bunu neden tenkit ediyorsunuz en aklımın almadığı geçmişte de bilmem bu yanlışlar yapıldı yav iyi ya geçmişten tecrübe alıp insanların diğer canlılardan en büyük farkı geçmişte yapılan yanlışlardan hatalarından canı acıyan işlerden tecrübe kazanarak tekrar bu yanlışları yapmamak değil mi kaldı ki yalnız insanlar değil diğer birçok canlı da bunu yaparken insanlar geçmişte yaptıkları yanlış ya da ne örnek gösteriliyorsa bunları bugün yapmasımı lazım.

Bugün yapılan yanlışların üstünü geçmişte yapılan yanlışlar mı örtmesi lazım bu nasıl bir kulüp sevgisidir,bu nasıl bir kulüp ilgisidir,nasıl anlayıştır hangi çağın düşüncesidir.Şimdi bunları bu başkan geçmişteki başkanlar için birçok şey söyledi bu insanların hepsinde asla ben bir kısmı iel hatta birçoğu konuşmadığım dargın olduğum insanlar ve yukarıda da Allah var.Böyle insanlara haksız iftira bunlardan da ötesi kulübe zarar verecek işler yapıldığı zaman dargın olalım kırgın olalım kulübe zarar verilmesini önlememiz lazım azcık kulübü seviyorsak.Geçmiş başkan ile ilgili mahkemeye verilmeden önce defalarca buradaki yönetici arkadaşlara basın yoluyla da söyledim böyle bir teredtütünüz varsa bunları inceleyin önce gidin eski başkana sorun bakın bu konularda bazı teredtütlerimiz var bunların hesabını açıkla söylemiyorsa başkanlar kurulu yapın eski başkanlar eski asbaşkanlar  kurucu üyelerden oluşan bir heyete şimdiki yönetimde o başkanı davet ederek hesabını sorun.Eski başkan bu heyetin önünde hesabını versin.Bunların hakkında anlatacaklarını dinleyin.

Eğer sizi ikna edemiyorsa  eğer yapılan işler kulüp yararına değil ise ozaman böyle bir olaya gidin ve bunu da kulübe zarar vermeden yapın.Mahkemeye verdiğiniz zaman aslında o eski başkanı mahkemeye vermiyorsunuz Trabzonspor’u mahkemeye veriyorsunuz bunun altından kalkamazsınız kalkamayacaksınız da bunun bedelini siz ödemeyeceksiniz siz çekip gideceksiniz bunun bedelini Trabzonspor ödeyecek göreceksiniz.Bunları söylediğimiz zaman demogoji yapacaklar yapmasaydı, gitmeseydi, etmeseydi, falan filan ama bunun bedelini halishane Trabzonspor’u seven taraftar ödeyecek,bu kulübü seven insanlar ödeyecek  siz hobinizi tatmin etmiş olacaksınız aklınız sıra intikam almış olacaksınız ya da birilerinin söylediği size vermiş olduğunuz talimatları uygulamış olacaksınız ama bundan tek zarar görecek olan Trabzonspor olacak o cansız TS yazan varya o zarar görecek ve yıllarca da o zararı telafi edemeyecek.

Muhalefet görevini yerine getiriyor mu?

Trabzonspor’un muhalefetinin yeterince görev yaptığını düşünüyor musunuz ? Son döneme bakıyoruz özellikle Trabzonspor Yönetiminin şike konusunda biraz daha ılımlı tavır sergilediği açıklamalardan kaçındığı bir dönem yaşıyor Trabzon ve Trabzonspor camiası buna ne neden oldu  muhalefet son dönemde neden sesini çıkartmayıp kendi kabuğuna çekilmiş durumda.

hayrett.jpg

Şimdi bu sadece Trabzonspor için değil Türk insanının yapısında olan bir durum.Biz işte Avrupa’ya çok benzedik diyoruz.Otoyol yapılması ile,hastane yapılması ile,havaalanı yapılması ile Avrupa’lı olması Avrupa’lı mantalitesi, Avrupa’lı eğitimi le Avrupa’lı kafasına geçmek ile sosyal olursun Avrupa’lı olursun.Biz zannediyoruz ki tünel yapıldı olduk Avrupa’lı.Bunlar fiziki şartlardır.Asıl düşünce bazında Avrupa’lı olmak için yanlışa tepki götereceksin halbuki bizde çok geçerli olan bir söz var “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” hiç böyle bir anlayış hiç böyle bir düşünce olur mu. Maalesef hem Türkiye genelinde hem de Trabzon’da bu anlayış geçerli.İnsanlara bir şey söyleyip te karşıdan tenkit almayayım olayın içine girmeyeyim,bu işlerle uğraşmayayım kendisiyle ilgili bir konu olmayan bakın geçmişteki başkanlarla ilgili birşeyler söyledi haksız söyledi.

Ben asla daha önceki başkanın kendi menfaati doğrultusunda bir suistimali olduğuna inanmıyorum dargınım kendisiyle konuşmuyorum konuşmamda ama bu başka bir şey ben adamı tanıyorum böyle bir şey yapmaz.Siz bunun böyle olmadığını bile bile onu mahkemeye veriyorsanız,  geçmişte bu kulüpte birçok hizmeti olmuş eski bakanı toplumun önüne atıp Trabzonspor düşmanı ilan ediyorsanız yanlış yapıyorsunuz. Yanlışları vardır kendisiyle ilgili beklentilere spor bakanı olduğu dönemde cevap vermemiştir, bu kabul ama bu kulübe birçok da hizmeti vardır. Bu kulüpte futbol oynarken birçok şey yaparken şampiyonlukta ağlarken küme düşerken dövünürken siz neredeydiniz arkadaşlar ben bunlara şahidim birçok yanlışı vardır belki de en çok yanlışı bana vardır ben insani olarak onu affetmiyorum ama bu benim düşüncem öyle olması demek Trabzonspor’a yaptığı hizmetleri siler demek değil ya da benimle ile ilgili dargınlığı var diye onun Trabzonspor’luluğuna bir şey diyemeyiz  bu doğrusu bir de yanlışını söyleyeyim.Kendileri ile ilgili bir şey söylendiğinde çıkıyorlar ortaya yaygara yapıyorlar başka biri ile ilgili bir şey söylediği zaman ağızlarını açmıyorlar.

Trabzonspor bu sene şampiyon olabilir mi ?

Trabzonspor tabi ki birçok dönem şampiyonluğu hakikatten kıl payı kaçırmıştır. Birçok dönem de şampiyon olmuştur ve çalınmıştır kupası 1996,2005,2011’de % 100 şampiyon olmuş kupaları haksızlıkla hırsızlıkla çalınmıştır ancak Trabzonspor’un başarısı yanlızca şampiyonluğa endekslenmemeli. Trabzonspor mücadelesini dürüstçe edip 2. Ve 3. Avrupa kupalarına katılmış başarılı olmuş oyuncu yetiştirmiş ve ekonomisini düzeltmişse gene bana göre çok büyük başarı elde etmiştir ve gene şampiyondur. Siz düşünün Trabzonspor şampiyon olmuş ertesi gün kapıya icra gelmiş bütün oyuncuları serbest kalmış seni Uefa’ya şikayet etmiş bu mu iyi ama Trabzonspor 3. Olmuş ve takıma birçok Trabzonlu oyuncu yetiştirmiş  ve Türk futboluna birçok oyuncu kazandırmış ve gelecek yılların kadrosunu da elinde tutan, toplum ile barışık  topluma örnek olan,toplumun örnek gösterdiği  bir kulüp olmuş camiası barışık bana göre asıl şampiyonluk budur Trabzonspor kulübünün gayesi budur.

Röportaj: Tuncay Lakot / Haber61

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler