Eskişehir’i mi yazsam, maçı mı ? Aslında ikisi de önemli aslında..

Sıcaklık 30 derece, burada sokaklara, caddelere  yaz gelmiş.

İnsanlar özellikle hafta sonları sabahlara kadar sokaklarda, şehirlerini gezip yaşıyorlar, üstelik mahalle baskısı olmadan ve özgürce 24 saat.

Eskişehir B.Ş. Belediye Başkanı  Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen, resmen Avrupai harika  bir kent yaratmış, Bizim Trabzon Büyük Şehir Belediyesinin kurmaylarının bu şehri bi gezip, görmelerini isterim. Bunların kenar kıyıları bir yaşam alanı olan  porsuk çayı ile bizim karanlığa gömülen ve ıssızlaştırılan Zağnos deresi yatağını (Zağnos vadisi ) yan yana getirince inanın bir Trabzonlu olarak utandım.

Ya kavşaklarındaki göbekler, görsel ve sanatsal ışıklandırılmış heykellerle donatılmış.

Anladım ki bir kez daha tarihi kentimiz de yokları oynuyoruz. Yazıklar olsun.

                                 *

Maça gelince, Bursa evinde,  İstanbul B.Ş.B takımı da bugün deplasmanda galip gelince, bu maçın önemi arttı.

Trabzonspor’da Onur, Aytaç, Yatabare, Sefa, Bosingwa, Musa ve Cardozo altılısı sakat.  Constant ise bildiğiniz gibi artık yok.

Waris Majed aylar sonra ilk 11 de olması güzel.

Takımın havasından mı , yoksa iklimin havasından mı bilmem … Trabzonspor oyuna kötü başladı.

Defanstaki kademe anlayışında geç kalma olunca, bir ara gurbette oynarken Trabzonspor’a izleme komitesi tarafından alınsın denilen ama alınmayan Ömer Şişmanoğlu,  bordo mavililere yine golü atan oyuncu oldu.

En son Uğur, bu pozisyonda rakibine ‘uğurlar olsun’ diyince, gol oldu.

                             *

Oyunun 3’de 1’lik bölümü bittiğinde,  kendisi maça fena başlamamasına rağmen, gereksiz yere ayağında çok top tutan Erkan, meşin yuvarlağı sonunda kaptırdı. Lawal, bu maçtan sonra ülkesine dönecek olan Funes Mori ‘nin önüne attığı dikine pası, bu oyuncu gole çevirince, ayrılacağı kırmızı siyahlı taraftarlarına son maçında en iyi armağanı verdi sanırım.

İlk  yarıda bu iki golden başka da bir şey olmadı zaten.

                                   *

Kapalı kenarında 500 kişilik tribünü dolduran Trabzonsporlu taraftarların ’’ Söylese Ersun hoca ,takım neden oynamıyor ‘’ tezahüratları, ikinci 45 dakika için bordo mavili takımın hızlı ve etkin başlamasına neden oldu sanırım.

Medjani’nin golü ofsayt engeline takıldı.  Ardından Deniz’in yerine oyuna giren Fatih’in bomboş kale yerine topu dışarı vurması akıl alacak cinsten değildi.

Sol bek de sıkıntılar yaşayan Yusuf gibi hızlı sprinter bir adamı, her ne olursa olsun burada oynatıp ta köreltmek yanlış, hücumda oynatmalı. Sol bekler formda olmayınca maalesef takım dizilişinde de bunlar oluyor.

                                                                  *

Trabzonspor’da  bireysel olarak neredeyse herkes bugün  rezil oynayınca, yine kötü olan Eskişehir takımına mağlup olması utandırıcıydı.

Ev sahibinde Mustafa Yumlu ile konuk ekip de aynı mevki de oynayan Uğur Demirok’u karşılaştırdım da, bu işte bir terslik var dedim!.. Haksız mıyım acaba? Bu arada Eskişehir’in kalecisi Ali Şaşal’ı da bu 90 dakika için takdir etmek lazım.

Orta hakem Ali Palabıyık ve yardımcıları, hem Eskişehirspor hem de Trabzonspor adına hatalı kararlar verdi. Bu karşılaşmada gözlemcisinden iyi puan alacağını sanmıyorum.

Ligin bitimine 2 hafta kala ne olur derseniz, bu saat den sonra Trabzonspor UEFA Ligine katılabilmek için Avrupa’da tek takımı değil, artık 3 takımı elemesi lazım, dilerim yanılırım. Üstelikte yeni sezonu da erken açması gerekecek.

Trabzon, Lösemili çocuklar için hastaneyi, toplu taşımacılık için hafif raylı sistemi acilen bekliyor.