Savaş ve sabotaj tehditti altında bulunan eski teknoloji ürünü Ukrayna nükleer santralleri Türkiye için güncel bir tehlikedir.

Ukrayna'nın güneydoğusundaki Zaporizhye nükleer santralinde bir kaza meydana geldiği açıklandı.

Avrupa’nın en büyük, dünyanın da beşinci büyük nükleer santralinde gerçekleşen kazayı, kamuoyuna Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk duyurdu.

‘Nükleer bir tehlike veya korkulacak bir şey yok’!!!

Oysa batı Avrupa ve komşu ülkelerin duyduğu en büyük endişe verilen demeçlerin ne kadar gerçeği yansıttığıdır.

Gerçek şu ki Türkiye’nin en büyük nükleer tehlikesi Mersin Ak Kuyu ve Sinop nükleer santrallerinden çok hemen yanı başımızdaki Ukrayna nükleer santralleridir.

Ukrayna’da yaşanan son nükleer kazanın tam olarak bilinmeyen boyutu yine aynı ülkede yaşanan 30 Nisan 1986 tarihli Çernobil faciasını tekrar gündeme taşımıştır.

Oysa 2 Temmuz 2011 de Ukrayna Milli Nükleer Şirketi başkanı ülkedeki 15 reaktörün güvenli olduğunu açıklamıştı.

Bu günkü haliyle Ukrayna nükleer santralleri hem Türkiye hem de yakın komşuları ve Avrupa için en büyük tehlikeyi oluşturmaktadır.

Neden?

• Daha eski Sovyet teknolojisine göre yapılmış nükleer santrallerin güvenirliği batı Avrupa teknolojisine göre yapılmış nükleer santrallerden daha azdır
• Ukrayna’nın şu anda yaşadığı savaş ve olasılı sabotaj olayları tüm Avrupa’yı ve Türkiye’yi kaygılandırmaktadır.
• Uzmanlara göre nükleer tesislere bir zarar vermek için bir ordu askere gerek yoktur. Eğitilmiş 20-30 insan amaca uygun sabotajı gerçekleştirebilir.
• Ukrayna’daki nükleer tesislere yapılacak bir saldırı veya muhtemel sabotaj ihtimaline karşı NATO bir uzman kadroyu Ukrayna’nın talebi üzerine bu ülkeye göndermiştir.

İşte yukarıda özetleme çalıştığımız nedenlerden dolayı Türkiye’nin en büyük ve gündemde olan nükleer tehlikesi Karadeniz’in kuzeyinde yer alan savaş ve sabotaj tehditti altındaki eski teknoloji ile yapılmış Ukrayna nükleer santralleridir.