İlk yarıyı 9 puan fark ile bitir,gel bu hallere düş.
Peki hırsızın hiç mi suçu yok ? Kapısını açık bırakan ev sahibi hep suçlu.
İkinci yarı maçlarının başlarıydı hatırlarsanız ,kendi kiralık silahıyla Garbiç’le evinde vurulan Trabzonspor’un, o maçta yüzde binlik penaltısını vermeyen orta hakem Halis Özkahya,eğer elini vicdanına koyup ,bordo mavili takımın penaltısını verseydi, lig taaaa,
o zaman bitmişti.
*
Karabük’te yenilenmeye çalışan bir stadyum toplam 3 bin kişilik var ,yok.
İnşaatı devam ediyor,yapılan tek tarafı maraton tribünü,kapalı tribün ve kale arkaları da yapıldığı zaman 12 bin kişilik olacak.
Acil de olsa çok iyi olur.doğru dürüst maçı seyredemedik dersem inanın.koltuk dizaynı çok kötü ve rahatsız,oturduğunuz yerden sahayı göremiyorsunuz bile, kapalı tribünün sahaya bakışı M.Ö gibi.
Bu gece sadece 3 bin kişiye hizmet edebilmesi de,gecenin notları ar
asında.
Burak Yılmaz cezalı ve Yattara kafileyle geldi ama Burak’la birlikte tribünde oturtuldu.
Bunu da anlayan varsa beri gelsin.
*
Karşılaşma başlarken her iki takımın taraftarları ,her iki takımı da ele ele kol kola tribünlere çağırması ve onlarında beraberce tribünleri selamlaması, gerçekten şık bir fotoğraf idi.
Karabük’de Dr.Necmettin Şeyhoğlu stadyumunda karşılaşma güzel bir havada başladı.
Sivas ‘da ise sağanak halinde yağmur yağdığı haberi geldi.Bu iyi haberdi.
Ama hemen de bir gol sesi geldi bulunduğumuz yere,Fenerbahçe 6.dakikada Dos Santos ile 1-0 öne geçmişti.
Karabük’te ise dakikalar 18’i gösterirken, Colman defansın arkasında Egemen’in önüne indirdi.
Egemen topa bastı.kafasını kaldırdı yine sol ayağıyla yerden köşeye vurdu.Bu golle Trabzonspor da 1-0 öne geçti.
Moraller biraz düzeldi bu dakikalarda,basın tribününün hemen sol tarafındaki ayrı bölümde oturan Trabzonspor’un tam kadro yönetim kuruluda, cep telefonlarından mobil TV den, lig TV’yi Sivas-Fener maçını takip ediyor, bir yandan da gözler burada sahanın içinde.
*
Yanımda İstanbul’dan görevli olarak gelen, adı kalsın bir basın mensubu arkadaşım,kulaklılığıyla radyodan Sivas-Fenerbahçe maçını dinliyor.
…ve 20.dakika yanımdaki bu arkadaş “ Goooolllllll “ diye bağırarak ayağa fırlıyor. Bende surat bir karış,içimden ( Eyvah dedim Fener 2.golü attı )..
Sordum “Fenerin golünün kim attı arkadaş” çaktırmadan uzaylı gibi, “Ne Feneri ağabey dedi Sivasspor attı.Navratil attı” deyince ,yine içimden şaşkınlıkla ( Vay be bu adam Trabzonsporluymuş ) dedim.
*
Bu arada Trabzonsporlu Serkan’ın rakip ceza alanı içerisinde bir indirilişi var ki,buna ancak orta hakem Yunus Yıldırım es geçer.İnanılır gibi değil net penaltıyı vermedi adam.
İlk yarı bu sokarlarla biter derken,yine arka taraflardan 4-5 kişi gol diye bağırınca, anladık ki Fenerbahçe 2-1 öne geçti.
Uzaktan Selçuk’un sert şutunu Sivas kalecisi Korcan elinden kaçırmış !.... Nasıl olduysa ?
Sivas’ın bir golü var bu sırada ama Fırat Aydunus golü vermemiş,göremediğim için,niye bilemiyorum.
Anlayacağınız dostlar,kulaklar Sivas‘da ,Gözler Karabük’te idi bu gece.
*
Bu futbol sezonunun son karşılaşması olduğu için,sanırım her iki takımı bireysel yada ekip olarak bir değerlendirmenin anlamı yok.
Çünkü ;50.dakika Alex’in serbest atıştan golünü seyreden yine Korcan, topu en son filelerde gördüğünde Fenerbahçe 3-1 öne geçmişti.
58.dakikada Serkan’ın ortasına Jaja’nın vurduğu şık kafayla gelen golü,ayrıca ilk kez 61.dakika da Umut’un 3. ve 74.dakika da yine Umut’un gelen harika 4.golü ,belki de geç kalınmış büyük ve anlamlı bir sevgi yumağı gibiydi.
*
Sivasspor, Erman’la durumu 3-2 yapıyor ama daha kımızı-beyazlılar sevinçlerinden havada uçarken , yere inmeden Fenerbahçe Yobo ile durumu 4-2 yapıyordu. Ardından Sivasspolu Erman 3. Golü attıysa da nafile.
Fenerbahçe ‘nin arka bahçesi olan Sivasspor 9 gol atsın,bilin ki Fenerbahçe bu gece 10.golünü atardı orada, sokakları sarı lacivertli bayraklarla süslenmiş Sivas’da, 4 Eylül stadyumunda...
Tüm Türkiye düşünsün,takdirler acaba kime diye ?
Tüm Türkiye düşünsün,gerçek şampiyon kim diye ?
Ayrıca ben Sivas’da bu kadar fazla Fenerli olduğunu da bilmiyordum.Nasıl bir milliyetçilik bu anlayamadım.Adamların süper ligde takımları olmasa hani, anlayacağım.
Ne olur ki bu saatten sonra, 1996,2005 yıllarının ardından,yine sarı lacivertiler 2011’de de ,Trabzonspor’un elinden 3.kez sahanın dışında şampiyonluğu aldı.
Türkiye Futbol Federasyonu ,ikili averajla yani tek bir gol farkıyla şampiyon olamamanın verdiği ağır bedel olan bu kararı,önümüzdeki sezon dilerim değiştirir.
*
Fenerbahçe camiasının yaptığı psikolojik ve direk hedef gösteren açıklamaları,Fenerbahçe medyasının maddi ve manevi baskısı ve de traj kaybını düşünmesini unutmamak lazım. Ligin erken bitmesi işlerine gelmeyen bazı kurumlar ve kişisel çıkarlarla,anlayacağınız futbolun baronları kirli ellerini yine lige sokmuştu.
Futbolseverler artık kime güvenmeli ? Kime inanmalı ?
Teşekkürler bordo mavili taraftarlara,teşekkürler Trabzonspor’da formasını alın terleriyle ıslatanlara…
