Trabzonspor’un süper ligde oynamış olduğu maçları değerlendirmeye gerek olmadığı kanaatindeyim, takım ne zaman iyi oynamaya başlarsa bende yazılarımı o zaman kaleme almaya kararlıyım.
Trabzonspor 8 maç oynadı hatalar artarak devam ediyor ve bazıları bu hatalarda diretiyor, yazık ediyorlar takıma, futbolcu seçimleri ve oyuncu değişimleri kesinlikle yanlış yapılıyor bunların süratle düzelmesi gerekiyor.
Ligde o kadar ahım şahım takım olmadığını sporseverler gördü, yani her takım yener de yenilir de, ligin kalitesi çok düşük ve değişken. Beşiktaş maçında sahaya sürülen kadro vasatın üzerine çıkamadığı gibi, yanlış tercih yapılıp sonradan oyuna sokulan sporcuların da bir varlık gösterememesi tam bir hayal kırıklığı yaşattı, Trabzonspor’un ikinci yarıdaki korkak ve doldur boşalt futbolu ise utanç vericiydi.
Beşiktaş maçında bizi mutlu eden husus, kaleci Onur’a duyduğumuz güvendi. İnanıyorum ki Beşiktaş taraftarı da Onur’u yaptığı muhteşem kurtarışlardan dolayı alkışlamış, hatta tamirci Murat amca, çoban Ahmet, köydeki ninem Melahat ve daha bir çok kişi Onur’un bu muhteşem kurtarışlarını izleyip, Allah Nazardan saklasın Maşallah demişlerdir. Onur’un bu muhteşem çıkışını izleyen Abdullah AVCI da pişman mıdır bilinmez ancak, Onur konusunda yaptıklarının yanlış olduğu tescillenmiştir artık.
Türk Milli takımı kimsenin babasının malı değildir. O makam zevk tatmin yeri hiç değildir. Türk milli takımının gruptan çıkması artık mucizelere bile bağlı değil, takımı bulunduğu kötü konuma getiren ve tarihin en kötü Milli Takım Teknik Direktörü damgasını yiyen Abdullah AVCI ve ekibi istifa etmekte hala direnmektedir. Bu direnme ne için, neye karşı bunu anlamak çok zor, bildiği bir şey varsa Abdullah AVCI ve ekibinin, yapılan bu kadar yanlıştan sonra o makamlarda oturmamaları.
Bu arada, Milli takım kampına çeşitli nedenlerden dolayı almadıkları kaleci Onur’un dünkü başarılı oyunu Abdullah AVCI ve ekibini, umarım vicdanen çok rahatsız etmiştir.
Gerçek anlamda Teknik Direktör, kişi ve kurumların etkisinde kalmayan, hissi davranmayan, takım taraftarı olmayan,sporcular arasında ayrımcılık yapmayan, adaletli davranan, kültürlü, teknik ve futbol bilgisi donanımı olan kişidir.
