Bayraktutan'dan Vali Yavuz'a Cerattepe çıkışı

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Cerattepe açıklamaları nedeniyle Trabzon Valisi Yücel Yavuz'a TBMM'de tepki gösterdi.

Bayraktutan'dan Vali Yavuz'a Cerattepe çıkışı
CHP Artvin Miilletvekili Uğur Bayraktutan, Trabzon Valisi Yücel Yavuz'un, Trabzon’da Ağustos ayında düzenlenen “Madenlerin Ekonomiye Katkısı ve Artvin’de Madencilik’ konulu konferanstaki, 'Türkiye’de bakır üretiminin artırmanın önündeki tüm engellerin kafasını koparacağız bu kadar açık ve net” sözlerine TBMM Genel Kurulu'nda sert çıktı. 

Cerattepe'de altın madeni açılmasını istemeyen Artvinlilerin yanında olan ve her platforma konuyu gündeme taşıyan CHP'li Bayraktutan, "O zannediyor ki ben Fransız Devrimi'nde Bastille Hapishanesi'nde giyotin cellatlığı yapıyorum. Kimin kafasını kopartacaksa Sayın Vali önce benden başlasın bakalım gücü yetiyor mu?'' diyerek Vali Yavuz'a selam gönderdi.

İşte Uğur Bayraktutan'ın TBM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşması:

"Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. 
Sayın Tanal'ın dediklerini dikkate alarak güncel bir konuyu değerlendireceğim. 
Artvin konuşulunca Cerattepe konuşulur. Artvin'in şu andaki en büyük sorunu Cerattepe değerli milletvekilleri. Bakın, şu anda, televizyonları başında Artvinliler de burayı dinliyorlar. 
Başımızda bir bela var, Cerattepe belası var, kurtaramıyoruz. Bakın, yirmi beş yıldır mahkeme kararlarıyla mücadele ediyoruz. Mahkeme kararlarına herkes uyuyor devlet uymuyor. "Devlet" demeyeyim, Hükûmet uymuyor. Daha önce alınmış olan -daha iki yıl evvey alınmış olan- bir mahkeme kararı var. Lehimizde mahkeme kararı verildi. Lehimizde mahkeme kararı verilen heyetteki hâkimlerden 1 tanesi şu anda Akşehir Cezaevinde yatıyor, diğer 2 tanesini ise tenzilirütbeyle başka illere sürdüler, yeni bir heyet oluşturuldu Rize'de, yeni bir heyet oluşturuldu ve sonunda istediğiniz kararı aldınız, tebrik ediyorum. Sanmayın ki Artvinliler bu kararı yuttu, önce onu ifade edeyim. Rize İdare Mahkemesinin vermiş olduğu karar mahkeme kararı değildir, o kararı tanımıyoruz, açıkça buradan, Parlamentodan bütün Türkiye'ye ilan ediyorum değerli arkadaşlarım. 

Bakın, gelinen tabloda, mahkeme gününü, sizinle mahkemede neler yaşadığımızı anlatmak istiyorum. Ben ilin milletvekiliyim. Artvin'den Rize'ye daha önce de duruşmalara gittik değerli milletvekilleri. 6 kere arandık, 6 kere durdurulduk, 6 kere bazı arkadaşlarımız çoraplarına varıncaya kadar arandılar. Artvin Valiliği duruşma gününden önce -19'unda duruşma vardı- 19'undan itibaren bir ay süreyle olağanüstü hâl ilan etti. 

Değerli arkadaşlarım, ben yirmi beş yıl avukatlık yaptım. Bir ağır ceza duruşmasında eğer birini tutuklayacaksanız önce polisi çağırırsınız karardan evvel, dersiniz ki: "Aman bir infial oluşmasın diye..." Artvin Valiliği, Rize Valiliği, Trabzon Valiliği gerçekten olağanüstü hâl ilan etti çünkü bu kararı idare biliyordu, bu kararı veren hâkimin nasıl karar vereceklerini biliyorlardı. Aynı olaydan bir ay önce Artvin'de Sayın Genel Başkana karşı bir saldırı olayı yapıldı, ortada ne polis gördük ne jandarma gördük, güvenlik güçlerini görmedik değerli arkadaşlar. Ama ne yazık ki, bu karardan önce, bir ay önceden, kararın verilmiş olduğu gün olağanüstü hâl önlemleri alındı. Kararın nasıl yapıldığını biliyorduk. 

Bakın, bir yıldır Artvinliler ormanı devletten korumaya çalışıyorlar. Veysel Eroğlu, Sayın Bakan geçen gün burada değerlendirme yaptı. Ormanı ormanın Bakanından korumaya çalışıyorlar. Bir yıldır nöbet tutuyorduk. Bu heyetin başındaki hâkime yürütmeyi durdurma konusunda, ret veya kabul konusunda bir karar verdirdik, bir yıldır kararı sakladı, Artvin'de Artvinli ile jandarmayı, polisi karşı karşıya getirdi. Rize Valisini aradım, "Sayın Vali..." dedim, "...bakın, 08 plakaları ayırt ediyorlar." Polise söyledim yolda, "08'i gördüğünüz zaman, doğum yerinde Artvin yazan birini gördüğünüz zaman GBT sorgulaması yapmayın. Artvinlilerin cumhuriyetle, milletle, devletle problemi yoktur." diye. Ama öyle bir talimat verilmiş ki, konvoyda 08 plakaları durduruyorlar ve onların içinden Artvin arabalarını ayırt ederek kimlik soruyorlardı. Bunu kabul etmek mümkün değil. Sayın Rize Valisi'ne söyledim, "Hangi yetkiyle Artvinlileri duruşmaya almıyorsun?" dedim, "Ben sadece tarafları alırım." dedi. Benim bildiğim -ben yirmi beş yıl avukatlık yaptım- tarafların dışında, dava eğer aleniyse, bir gizlilik kararı verilmemişse herkes duruşmaya alınır. Ama, gördüğüm kadarıyla, Rize Valisi sarayın valisi olduğu için ne yazık ki bu şekilde bir tasarrufta bulundu. (CHP sıralarından alkışlar) Ona alışan, onun yanında bir de Trabzon Valisi var. Trabzon Valisine de buradan sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Beyefendi lütfetmiş, demiş ki: "Madene karşı çıkanların kafasını kopartırım." O zannediyor ki ben Fransız Devrimi'nde Bastille Hapishanesi'nde giyotin cellatlığı yapıyorum. Kimin kafasını kopartacaksa Sayın Vali önce benden başlasın bakalım gücü yetiyor mu? (CHP sıralarından alkışlar) Trabzon Valisine de buradan saygılarımı gönderiyorum. 

Artvin Valisine de söyleyeceğim bir şey var: Sayın Vali, siz geleli daha iki gün oldu. İki gün içinde, gelir gelmez Artvin'le alakalı bir olağanüstü hâl kararı aldınız. Bu karar yanlıştı. Artvin'i önce bir tanısaydınız, Artvinlinin cumhuriyetle, milletle, asayişle bir problemi var mı yok mudur diye bir değerlendirme yaptırsaydınız. 

Sayın Bakanı aradım bir gün evvelden "Bakın, Rize'de afişler yapıştırılıyor." dedim. Sakın ola bunu yanlış anlamayın, Rizelilerle alakalı değil, Rizelilerle alakalı asla değil. Rize ile Artvin kardeştir bunu öncelikle ifade edeyim. Birtakım kendini bilmeyen, haddini bilmeyenler Rize'de sokaklara şunları yapıştırdılar: "ABD köpekleri Cerattepe bahanesiyle şehri karıştırmaya geliyorlar. Yardımcı envanterinizle gelin de duruşma salonunda bekleyin." diye afişler yapıştırıldı değerli arkadaşlarım.
    Yeşil Artvin Derneği yöneticileri ilin valisine, Emniyet Müdürüne gittiler, dediler ki: "Bakın, böyle böyle provokasyon yapılıyor. Biz sadece duruşmayı izlemeye gidiyoruz." Vali onlarla görüşmedi. Sayın Valiye buradan hatırlatıyorum, ondan bir ay önce Sayın Bakan, Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu o Yeşil Artvin Derneği yöneticilerini Ankara'da kabul etti. Bunlar terör grupları ise Ankara'da bunlarla niye görüştü Başbakan ve bakanlar? Değerli arkadaşlarım, bunu ifade etmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar) 

Sayın İçişleri Bakanına da söyleyeceğim bir söz var: Dedim "Sayın Bakan, niye bu kadar büyük önlemler alıyorsunuz?" Dedi ki: "Rize'ye Cerattepe duruşması nedeniyle PKK'lılar gelecekmiş." Sayın Bakana dedim ki: "Eğer PKK'lılar Rize Cerattepe duruşmasını izlemeye geleceklerse siz bu işleri bırakın, bu iş bitmiştir. Sen de bırak görevi, ben de bırakayım." Bakan, daha önce, 2008 yılında Artvin'e yaptığı ziyarette ne diyordu biliyor musunuz? Yeşil Artvin Derneği yöneticilerini ziyaret ettiğinde "Sizler vatan müdafaası yapıyorsunuz, sizleri içtenlikle kutluyorum." diyordu. Sayın Bakan bu lafları eğer dememişse ben milletvekilliğini bırakacağım. (CHP sıralarından alkışlar) Eğer biz vatan müdafaası yapıyorsak siz ne müdafaası yapıyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar) Kimin sermayesinin bekçiliğini yapıyorsunuz? 
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 
   
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Şunu açıkça ifade ediyorum: Bu mahkeme kararını tanımıyoruz. Sayın Hükûmetin, Sayın Başbakanın daha önce vermiş olduğu bir söz var, o söz şudur: Diyor ki "Mahkeme kararının sonucu beklenecektir." Sayın Ahmet Davutoğlu'nun sözünü şeref ve namus sözü olarak Artvinliler bekliyor. 
Gereğini yapacağınızı umuyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)" . 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Resmi İlanlar
Trabzon Haber