Göngör: "Korunacak olan..."

CHP Trabzon İl Başkanı Turgay Güngör önemli açıklamalarda bulundu.

Göngör: "Korunacak olan..."
CHP Trabzon İl Başkanı Turgay Güngör 15 Temmuz 2016 akşamı başlayan ve başarısızlıkla sonuçlana darbe girişimi ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

Güngör, "Ülkemizde yaşanan 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi ve günümüze kadar olan süreçle ilgili olarak, Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon İl Başkanlığımızın aşağıdaki konuları halkımızla paylaşma ve halkımızı bu konularla ilgili olarak bilgilendirme ihtiyacı ortaya çıkmıştır” ifadelerine yer verirken sözlerini şöyle sürdürdü;
 
KORUNACAK OLAN AKP İKTİDARI DEĞİL, CUMHURİYET VE PARLAMENTER DEMOKRASİDİR

15 Temmuz Cuma akşamı gerçekleştirilen darbe girişimi sonrasında, Cumhuriyet Halk Partisi darbe karşıtı tavrını açıkça ortaya koymuştur. Bu tavır Cumhuriyet’i ve parlamenter  demokrasiyi koruyup yaşatmak adına konan bir tavırdır. Demokrasi dışı yöntemleri  kullanan her türlü girişimi nefretle kınıyoruz. 

Her darbe ve kalkışmaya karşı halkın demokratik direnme hakkını kullanması, demokrasinin ortak aklıdır. Böylesi bir mücadele alanının sonuna kadar savunucusuyuz. Bilinmelidir ki, parlamenter demokrasinin yarattığı tarihsel birikimin gücüyle içinde bulunduğumuz günlerde halkımız, darbeye karşı direnme hakkının tarihsel bir örneğini yaşatmıştır. CHP’li olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asker sivil ayrımı yapmaksızın her türlü darbe girişimine ve vesayete şiddetle karşı olduğumuzu tekraren beyan ediyoruz. 

TÜRK HALKI, BUGÜN YAŞANANLARA NEDEN OLANLAR YANINDA, ONLARA YARDIM VE YATAKLIK EDENLERİN   İHANET’İNİ DE UNUTMAMALIDIR

 Bizlerin yıllardır ifade etmemize rağmen mevcut iktidarın hiçbir şekilde dikkate almadığı aksine yıllarca verdiği destek ile palazlanan ve bu darbe girişimi ile de açığa çıkan; Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki çete faaliyetini, ihaneti gördük. 
Ergenekon ve Balyoz davaları ile Türk Silahlı Kuvvetleri  içindeki Atatürk’çü ve Cumhuriyetçi subaylar, generaller, amiraller tasfiye edilirken, orduyu ele geçirme çabasındaki Fetullah Gülen ve  ona  YARDIM#YATAKLIK  yapanları  gördük. 

ÜZÜNTÜMÜZ BÜYÜK, YARAMIZ DERİNDİR

Darbe girişimi sonucunda, henüz kesin olmamakla birlikte resmi makamların açıklamaları çerçevesinde, 246 şehit ve 2185 yaralı  bulunmaktadır.  Toplam gözaltı sayısının 10410, tutuklu sayısının ise 4060 olduğu ifade edilmektedir. Yine 60-70.000’ler civarında kamu görevlileri görevlerinden el çektirilmiştir. Görevden el çektirilen bireylerin tespitinde hangi kriterlerin öne alındığına ilişkin toplumda derin endişeler mevcuttur. Hukuki delili olmayan, uygulamalar yapılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. 

YARATILAN İKLİM BİR DEMOKRASİ MÜCADELESİ EKSENİNDEN NE YAZIK Kİ KAYMAKTADIR

Sokak eylemler artık toplumun ortak aklı ekseninden çıkmakta, AKP’nin siyasal mücadelesi olarak devam etmektedir. Halk siyasal sürecin AKP lehine çevrilmesi için devletin imkanları, kurum ve kuruluşları ile sokaklara davet edilmekte, sokaklarda toplumu ayrıştıran, sloganlar atılmakta, yüzlerce insanın hayatını kaybettiği, binlerce yaralının olduğu bir ortamda adeta bayram havası estirilmektedir. Üzüntümüz, ölenlerin yakınları daha adli tıp kapılarında cenazelerini almayı bekler iken, bu türden görüntüler ile vicdanlarımızın yaralandığını belirtmek istiyoruz.  Toplum olarak darbe sendromundan bir an önce sıyrılmalı ve yaşanmakta olan bu olumsuz süreç toplumsal barışın sağlanacağı bir iklime bir an önce çevrilmelidir. 

MASUM, SUÇSUZ OLAN VE SADECE EMİR KOMUTA ZİNCİRİ GEREĞİ OLAYIN İÇİNDE OLAN VATAN EVLATLARINA ZULÜM YAPANLAR TESPİT EDİLİP, YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMADIR

Masum Türk Askerleri er ve erbaş  evlatlarımız, kendilerine tatbikat olarak belirtilen bir ortamda gerçekleştirdiği olaylarda, göstericilerce linç edilirken, sorumsuz davranan kamu görevlileri neden görevlerini yerine getirmediler? Bu gençlerimizin, askerlerimizin hesabını kim verecek? Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır?  

ASKERİ DARBE GİRİŞİMİ, SİVİL BİR DARBE SONUÇLARINI DOĞURMASIN

Darbe girişimi nedeniyle; TSK, Emniyet, yargı ve diğer kamu kurumlarında, on binlerce kişiyi kapsayan  gözaltılar yaşanmakta, yüzlerce insan tutuklanarak cezaevlerine gönderilmektedir.. Bütün bu süreç hukuk devletinin gerekleri üzerinden işletilmeli, suçları yargı yolu ile ispat edilmediği sürece masum olduğu gerçeği unutulmadan yargılanmalıdır. Ülke tarihinde benzeri olayların yaşandığı süreçlerdeki arazlı hukuki uygulamalardan kaçınılmalı, hukuk dışına asla çıkılmamalıdır.
      
AKP YAŞANAN DARBE GİRİŞİMİNE KARŞI OLUŞAN TOPLUMSAL UZLAŞI ORTAMINI SİYASETEN KULLANMAYA ÇALIŞMAKTADIR

Bilindiği üzere parlamentoda tüm siyasi parti liderleri ve  Meclis Başkanının ortak imzası ile bir bildiri yayınlanmış, bu bildiri ile darbeye karşı ortak bir tavır sergilenmiştir. Hal böyle iken, ülke genelinde her yerde olduğu gibi Trabzon Ak Parti İl Başkanlığı teşkilatınca il ve ilçelerde  her akşam toplantılar düzenlenip olayın AK Parti mitingi ve şovuna dönüştürülmesini anlamak mümkün değildir. Cumartesi akşamı Meydanda düzenlenen ortak toplantıya İl Başkanlığımız ve partililerimiz de destek vermiş, ortak aklın sonucu olan ve halkımızın ödünsüz desteği ile başarısız kılınan bu darbe girişiminin AK Parti propagandasına dönüştürülmesinden artık toplum rahatsız olmaya başlamış, bu siyasi şova dönüşen organizasyonlarda, samimiyetten uzaklaşma durumunun oluşmakta olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalınmıştır. Ülkenin her yerinde olduğu gibi şehirdeki reklam panoları, üst geçitler  AKP temsilcilerinin posterleri ile süslenerek, adeta toplumsal uzlaşı yakalanan bu atmosferi baltalamak amaçlı bir özel çaba içine girilmiştir.
 
ÜLKEDE YARATILMAYA ÇALIŞILAN KAOS ORTAMI NE YAZIK Kİ İLİMİZDE PKK’NIN PROVOKATİF ADIMLAR İLE DERİNLEŞTRİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR

Ülkede yaşanılan bu olumsuz sürecin hemen sonrasında Maçka ilçemizde PKK tarafından yapılan terör faaliyeti ile ne yazık ki 3 polis memuru kardeşimiz hayatını kaybetmiş, 6-7 kişi de yaralanmıştır. Bu adım büyük bir provokasyondur. Devletimiz, güvenlik güçlerimiz bu terör faaliyetine gerekli yanıtı vermiştir. Halkımızı bu olumsuz atmosferi güç birliği içinde aşmak açısından birlikte, omuz omuza , sen –ben ayrımına girmeden ortak akıl ile hareket etmeye davet ediyoruz. Bizi birbirimize düşürmeye çalışan güçlere tek yürek ses veriyoruz. Birliğimizi, kardeşliğimizi bozamayacaksınız. 

HESAPLAR HUKUK SİSTEMİ İÇİNDE GÖRÜLMELİDİR

Türkiye’nin saygınlığı açısından hesaplaşma süreci sadece ve sadece hukuk sınırları içinde yürütülmelidir. Darbeciler, tüm işbirlikçileri ile birlikte hukuk düzeni içinde yargı önünde hesap vermelidir. Bizler iyi bilmekteyiz ki, darbe arayışı içerisinde olduğu anlaşılan bu yapı bir taşeron örgüttür. Devletin hukuk sisteminin araştırması gereken en önemli konulardan bu suç örgütünün dünden bugüne yurtiçi/yurtdışı işbirlikçilerinin açığa çıkartılması, “ Ne istediniz de vermedik” diyen zihniyet etrafında şekillenen kirli ittifaka dayalı yapının çökertilmesidir, aslolan. Hesap sorma sürecini ve soruşturmaları, Anayasa ve hukuk sınırları dışına taşıyıp bir cadı avına dönüştürmek, Anayasayı ihlal eden darbecilerle aynı konuma düşmek olur.  
Soruşturmalarda özellikle sorumlu olanla olmayanı ayırmak, sorumlulardan hukuk sınırları içinde hesap sormak, bundan sonraki normalleşme ve demokratikleşme sürecinin selameti açısından büyük önem taşımaktadır. Soruşturmalar, intikam ve tasfiye fırsatı gibi görülmemelidir. Öte yandan hukuk devletinin gereği olarak er ve erbaşlara dönük linç girişimleri de aynı biçimde soruşturulmalı, sorumluları cezalandırılmalıdır. Siyaset kurumu ve devlet organları, halkın kutuplaştırılmasına, kışkırtılmasına, çatışma potansiyelinin tahrik edilmesine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin düşman gibi gösterilmesine dönük her türlü girişim ve ortamı ortadan kaldırmakla sorumludur. Ülkemizin geleceği tam demokrasidedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün siyasi partilere açık çağrımızdır: Güçlü bir parlamenter sistem ve özgürlükçü bir demokrasi için her türlü çabayı göstermeye hazırız. Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur. 
 
DEMOKRASİ ADINA, BİRLİK, BERABERLİK, KARDEŞLİK ADINA TRABZON’DAN ÜLKEYE  VERİLMEK İSTENEN MESAJ EKSİKLİKLERİNE RAĞMEN YERİNİ BULMUŞTUR

Dört siyasi partinin öncülüğünde 19.07.2016 tarihinde düzenlenen mitinge katılımın yoğun olması, halkımızın hiçbir siyasi kaygı taşımadan bu sürece katkı koyması bizleri memnun etmiştir. Ancak, eylemin tertip ve düzeni, sahne ve ortak mesaj verme niyetimizin yeterince karşılık bulamadığı, karar alınmış olmasına rağmen bazı uygulamalar ile alandaki söylem ve görüntülerin, AKP tarafından topluma mesaj verme amaçlı kullanıldığını özellikle belirtmek istiyoruz. Özellikle sayın valimizin devletin valisi görüntüsünden sıyrılıp, hükümet temsilcisi gibi halka hitap etmesini doğru bulmadığımızı söylemek istiyoruz. Bu alanlar kimsenin kendini ifade etme alanı olarak kullanılacak alanlar değildir. Bizler, Cumhuriyet Halk Partililer olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da demokrasiyi, halkın kayıtsız ve  şartsız egemenliğini savunacağız.  “DARBELERE DE,  SİVİL DİKTATÖRLÜK” arayışı içinde olanlara da sonuna kadar karşı çıkacağız. 

 Bu duygularla halkımızı selamlıyor, bundan sonra gelişecek olan sürecin  demokrasimize, hukuk sisteminin işleyişine , temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasına, bireylerin kendilerini özgürce ifade edeceği bir düzenin oluşması arzusu içinde olduğumuz öncelikle belirtiyor, bütün Trabzon halkını saygı ile selamlıyoruz. 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler