Bakan Bozkır: "Bu kararı hak etmedik"

Avusturya’nın başkenti Viyana’da temaslarda bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, düşünce platformu "Fikir Sofrası"nın Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlediği 12. toplantıya "onur konuğu" olarak katıldı.Bozkır, toplantının ardından basın

Bakan Bozkır: "Bu kararı hak etmedik"

Avusturya’nın başkenti Viyana’da temaslarda bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, düşünce platformu "Fikir Sofrası"nın Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlediği 12. toplantıya "onur konuğu" olarak katıldı.

Bozkır, toplantının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’yle ilgili verdiği basın özgürlüğü kararını hak etmediklerini ifade etti.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, onur konuğu olarak katıldığı Fikir Sofrası toplantısında Türkiye’nin AB üyeliği yolunda attığı adımlar ve AB’nin Türkiye’ye yönelik tutumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bozkır, konuşmasında son dönemlerde Türkiye’ye yönelik hak etmediği kararlar alındığını ifade ederek, “Avrupa’dan Türkiye’ye bakıldığında son yıllarda maalesef imaj zedelenmesi ortaya çıktı ve Türkiye’nin hak etmediği bazı kararlar ve bazı anlayışlar ortaya çıktı. Bu tür algılar konuşarak tenkitleri dinleyerek cevap vererek ve gerçekten olgularla algıları birleştirerek çözümlenebilir. O yüzden bugünkü toplantıyı çok önemsiyorum. Çok iyi sonuçlarla ayrılıyoruz. Avusturya, Türkiye için çok önemli bir ülke gerçekten. 12 milyar dolara varan ticari ve yatırım ilişkisi var. Ama Avusturya’da maalesef Türkiye hakkında bazı yanlış algı sahibi insanlar var. Bu kadar dost iki ülke arasında yanlış algı olmasını kabul etmek mümkün değil. Bunun süratle düzeltilmesi lazım. Bugün önemli bir adım attık. İş çevrelerine ve sivil topluma AB sürecinin devamının önemini anlatacağız. Bütün enerjimizi mevcut algının kırılmasına harcamayıp bu yanlış algıların onlar tarafından giderilmesi için çaba sarf edeceğiz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha iyi toplantılar yapacağız” dedi.

“TÜRKİYE BAKIMINDAN HAK ETMEDİĞİMİZİ BU KARARIN AVRUPALI PARLAMENTERLERLE DAHA SIK BİR ARAYA GELEREK ANLATACAĞIZ”

Bakan Bozkır, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’ye yönelik basın özgürlüğünü eleştiren kararı onaylamasına ilişkin bir soru üzerine, “AP’den çok sayıda karar çıkar. Bu karardaki unsurların Türkiye ile ilgili bilgi eksikliğinden ve yanlış algı yaratılması çabalarından kaynaklanan Türkiye’nin hak etmediği karar olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla Türkiye bakımından hak etmediğimiz bu kararı Avrupalı parlamenterlerle daha sık bir araya gelerek anlatacağız. Türkiye’de 7 bin 500 basın kuruluşu var, 280 televizyon var, 5 milyon gazete sirkülasyonu var. Böyle bir ülkede basın hürriyeti olmadığını söylemek haksızlıktır. Bütün gazetelerde en geniş şekilde düşünceler ifade edilmektedir. Hükümet karşıtı olan çok sayıda gazete vardır. Her gün bütün tenkitler dile getirilmektedir. Basın hürriyetinin olmadığını söylemek haksızlıktır. Bunun giderilmesi için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz” dedi.

“CUMHURBAŞKANIMIZ İLE BAŞBAKANIMIZ ARASINDA BİR SORUN YOKTUR VE OLMAYACAKTIR”

Bakan Bozkır, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın başkanlık sistemi hakkında açıklamasına ilişkin soru üzerine ise, “Anayasanın öngördüğü kurallar Türkiye’de uygulanır. Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımız arasında bir sorun yoktur ve olmayacaktır. Aynı davaya inanmış insanlar olarak makamlarında oturuyorlar. Cumhurbaşkanımızın anayasadan kaynaklanana yetkileri vardır. Bunu önümüzdeki pazartesi yapılacak bakanlar kurulu toplantısında kullanacaktır. Bunda hiçbir gayri tabi taraf yoktur. Mekanizmalar son derece sağlıklı işlemektedir. Başbakanlık sistemi konusu yeni anayasa konusudur. Bizim bütün söylemek istediğimiz bu seçimlerde anayasayı değiştirecek sayıda Ak Parti’nin çıkması halinde bu anayasanın Türkiye’ye yakışmadığını zaten söylüyoruz. 1980 askeri darbesinin ürünü olan ases mantalitesini hakları genişletecek değil. Azaltacak yapıdaki anayasa Türkiye’ye yakışmamaktadır. Bütün amacımız ilk defa parlamentonun Türk halkını onaylayacağı bir anayasa yapmaktır. Hangi sistem bunu gerçekleştirecekse bunu içeren anayasa olmasını arzu ediyoruz yıllardır bunu söylüyoruz. Bu tartışmalar sağlıklıdır. Anayasa değişikliği de kamuoyunun takdirine sunulacaktır” dedi.

“GÜMRÜK BİRLİĞİ’Nİ DAHA DA GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ”

Türkiye’nin Gümrük Birliği üyeliğiyle ilgili de konuşan Bozkır, “TTIP anlaşmasına ilişkin oy hakkı olmadan Türkiye Avrupa Birliği’ne üye olmadan Gümrük Birliği’ne üye olmuş tek ülkedir. Birçok ülke buna cesaret edememiştir. Gümrük Birliği’nin yaratacağı ilk yıllardaki zararı, üyeliğin menfaatleriyle dengelemeyi tercih etmişlerdir. Türkiye bu ilişkiye üye olmadan girerek aslında çok cesur bir adım atmıştır. Aslında olumsuz sonuçları olabilecek süreci başarı ile kaydetmiştir. Avrupa’nın ticari devleriyle gümrük bariyerleri olmaksızın karşı karşıya gelmeden girmek kolayı bir iş değil. Bugün bir başarı noktasından bahsediyoruz. 150 milyar dolarlık bir ticaret hacmi. Bunun yüzde 45’i Türkiye’nin ihracatı çok önemli rakamlar. Dolayısıyla bu gümrük birliğini biz daha da geliştirmek istiyoruz. Bunun içinde Gümrük Birliği’nde mevcut olmayan hizmet sektörüne içerecek şekilde Gümrük Birliği’ni daha üst kademeye geçirilmesi görüşmelerine başlıyoruz. Bu görüşmeler sonucunda eğer başarabilirsek arzu ettiğimiz şekilde müzakere edip belki de 300 milyar dolarlık bir ticaret hacminden bahsediyor olacağız. Ancak burada bir sorun var. Maalesef Gümrük Birliği ortaya çıkarken bir maddene olmamasından kaynaklanan bazı sıkıntılar yaşıyoruz. O da Gümrük Birliği’ne üye Türkiye üçüncü ülkelerle anlaşma imzaladığında kapılarını gümrüksüz olarak bu ülke mallarına açmak zorunda kalıyor” dedi.

Projenin öneminden söz eden Bozkır, “ABD ile AB arasında yürütülmekte olan TTIP görüşmeleri kapsamlı bir anlaşma sadece ticaret bazında değil çok önemli işbirliği projesidir. Dar bir alanda serbest ticaret anlaşması olarak gördüğümüzde. Şayet bu Türkiye’ye anında uygulanmazsa Türkiye’nin önemli kayıpları olacak. ABD’nin ürünlerine gümrüksüz olarak piyasalarını açmak durum olacak. Bunu Türkiye’nin üstlenmesi çok zordur. Milli gelirin 0.3’üne tekabül eden hemen bir zarar ortaya çıkacak. Onun için diyoruz bir anlaşmadan memnunuz ama TTIP anlaşmasına Türkiye’nin yer verilmemesi durumunda bundan bir zarar doğacak bunun uygulayamamak durumunda kalabiliriz. Belki ABD’nin bundan sağladığı imkanları biz ABD ile imzalayıncaya kadar dondurmak zorunda kalabiliriz. Belki gümrük birliğini bu anlaşma bu şekilde değiştirilinceye kadar uygulayamayabiliriz. Onun için çok basit bir formül var. TTIP anlaşmasına ’bu anlaşma gümrük birliğine üye ülkelere uygulanır diye basit bir cümle koymaları bizim için yeterli. Bütün bu sorunu çözecek sihirli cümle bu. AB üçüncü ülke ile anlaşma imzaladığında otomatik olarak bunun Türkiye’ye uygulanacağı maddesini koyacağız. Daha önce olmayan madden kaynaklanan sıkıntıyı geçirmiş olacağız. İki tarafta bu sıkıntıya anlamış durumda. ABD ile Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’ni dondurmak arzusunu beyan etmiyoruz ama diyoruz ki böyle bir sonuç ortaya çıkarsa Türkiye bundan zarar görür. Bu zararı ortadan kaldırmanın kolay bir yolu var. Siyasi bir sıkıntıda yok. Derdimizi anlattık, Gümrük Birliği anlaşmasını üst seviyeye çıkarırsak oraya koyacağız” dedi.

“AVRUPA’DA IRKÇILIK ARTIYOR”

Son dönemde yaşanan ırkçılık ve terör olayları hakkında da konuşan Bozkır, “Avrupa’da ırkçılık artıyor. Sürekli olarak radikalizm ve terörizmin yan yana gelmesinin doğru olacağını söyledik. Radikalizm gelişirken tedbir alınmamasın tenkit ettik. Tenkit ederek önlem almazsanız yıllardan beri söylüyoruz. 30 bin insanımızı terörle mücadelede kaybettik. Ona rağmen biz Türkiye’den idam cezasını kaldırdık temel hak ve özgürlükleri geliştirdik. Türkiye’de ırkçılığa ve İslamafobiya görüşlerine izin vermedik. Herhangi bir Müslüman’a sorun yok. Ama Avrupa ekonomisinde sıkıntılardan, işsizlikten kaynaklanan bence geçeceği olan bazı radikal görüşler ağırlık kazanıyor. Ancak bunların süratle önlenmesi lazım. Aspirin tedavisiyle önlemeyen bir hastalık antibiyotik tedavisine geçer. Ancak antibiyotik tedavisinin seviyesinde önlem alınmamışsa kemoterapi tedavisi gerekir. Avrupa’nın şuanda buna bu şekilde yanaşması lazım. Irkçılık olsun radikal görüş olsun, bunlara izin vermememiz lazım. Müslümanlar Avrupa’nın bir parçasıdır. Burada yaşıyorlar her türlü güvencenin sağlanması lazım. Bunlara ırkçı görüşlerin zarar vermemesini sağlamak bu ülkelerin sorumluluğundadır. Bu şeyi körükleyecek yeni yasalar koymak tehlikelidir. Avusturya’nın başından benzer tecrübeler geçmiştir bunun tekerrür etmemesini gerçekten arzu ediyoruz“ dedi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Resmi İlanlar
Gündem