Mezbahalarda karkas etlere tazyikli su sıkılarak kiloda avantaj elde edildiğini belirten Çelik, "Bu, hem helale haram katmaktır, hem de etin tadının bozulmasına neden olur" ifadelerini kullandı.

Son dönemde yem fiyatlarındaki artış kırmızı et fiyatlarına yansıdı. Yükselen fiyatlara karşı Et ve Süt kurumu olaya el attı ve halkın kırmızı ete erişimini kolaylaştırmak için yüzde 25 indirime gitti. Sektörde zam tartışmaları devam ederken Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Başkanı Nihat Çelik gazetecilerle bir araya geldi.

TAT FARKININ SEBEBİ ETE SU KATILMASI
Çelik, sektördeki bir hileyi ortaya çıkartarak ete su katıldığını söyledi. Dışarıda kesilen bir koyun ile mezbahada kesilen bir koyunun tadının farklı olduğuna da dikkat çeken Çelik, bunun mezbahalarda karkas ete tazyikli su sıkılması nedeniyle böyle olduğunu söyledi.

"BU HELALE HARAM KATMAKTIR"
Nihat Çelik açıklamalarının devamında ete su katılması ile ilgili "Et yıkanır ama, gövdeden iç organlar alındığında o kısma su tutulabilir. Mezbahalarda kesilen karkas ete su sıkılmamalı. Bu, hem helale haram katmaktır, hem de etin tadının bozulmasına neden olur" ifadelerini kullandı.

"ARAŞTIRILMASI LAZIM"
Üreticilerin zam taleplerinin de yersiz olduğunu söyleyen Çelik üreticide fiyatların değişmediğini, bu yüzden de zamma gerek olmadığını ifade ederek "Bu açıklamayı yapan gerçekten yetiştiriciyse, 'Bendeki sütün fiyatı dün 2 liraydı, bugün de 2 lira. Niye yüzde 35 zam olacak? Bende fiyat artmadı ki zam gelsin' desin. Bugün karkas ette de fiyat artmadı. Böyle açıklamalar yapanların kimin değirmenine su taşıdığının araştırılması lazım" diye konuştu.

"ÜRETİCİ VE TÜKETİCİNİN KADERİ SERBEST PİYASAYA BIRAKILMAMALI"
Ette, tavan ve taban fiyat uygulanması gerektiğini belirten Çelik, "Yemde, et ve et ürünlerinde, süt ürünlerinde, referans fiyat belirlenmeli. Referans fiyat belirlenmeden bu işlerin önüne geçilmesi mümkün değil. Taban ve tavan fiyatları belirlenmeli. Temel gıda ürünlerinde, üreticinin de tüketicinin de kaderi serbest piyasanın eline bırakılmamalı. Üreticinin elinden çıkan ürününün maliyetiyle rafa gidene kadar ki maliyetin bir tablosu çıkarılsın. Tabloya göre kar marjı incelensin. Örneğin, yüzde 50 kâr marjı yerine yüzde 250 yazan markete cezai işlem uygulanmalı" değerlendirmesinde bulundu.