Fındık fiyatları ne kadar oldu? Fındık fiyatı güncel rakamları

Fındık fiyatları üreticiyi tatmin etmiyor. Beklentiler yüksek olsa da rakamlar henüz istenilen düzeye çıkmadı.

Fındık fiyatları ne kadar oldu? Fındık fiyatı güncel rakamları

Trabzon,Ordu ve Giresun başta olmak üzere Karadeniz'in bir numaralı geçim kaynağı ve en çok hasadı yapılan ürün olan fındık fiyatları ile üzmeye devam ediyor. Üretici fiyatların dip yapması nedeniyle kötü günler yaşıyor.

İhracat noktasında dünyanın en büyük fındık ihracatını Türkiye gerçekleştirse de ne yazıkki üretici hakettiğini alamıyor. Önceden iple çekilen fındık hasadı artık eziyetten başka bir şey vermiyor. Üretici 11-12 TL bandında seyreden fındık fiyatı nedeniyle gerek emeğinin gerek harcadığının karşılığını bulamıyor. Bu nedenle bir zamanların en büyük gelir kaynağı şimdilerin dert kaynağı oluyor. Geçtiğimiz yıl 7 TL'ye kadar inen rakamlar bu yıl da çok farklı ilerlemiyor. Sezon başında 15 TL'yi gören ürün ani bir düşüşle 11-12 TL civarına düştü.

GÜNCEL FINDIK FİYATLARI - 7 Kasım

Akçakoca 10,75 TL  11,25 TL 
Çarşamba 11.00 TL  11,50 TL 
Düzce 10,75 TL  11,25 TL 
Fatsa 11.00 TL  11,50 TL 
Giresun 11.50 TL  12,00 TL 
Kocaeli 10,75 TL  11,25 TL 
Ordu 10,75 TL  11,25 TL 
Sakarya 10,50 TL  11,00 TL 
Samsun 10.70 TL  11,30 TL 
Terme 11,00 TL  11,50 TL 
Trabzon 11,00 TL  11,50 TL 
Ünye 10,50 TL  11,00 TL 
Zonguldak 10,75 TL  11,25 TL 

KİREÇLEME DÖNEMİ

Ordu Ziraat Odası Toprak Analiz Laboratuvarı Müdürü Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy, fındık bahçelerinde kireçleme ve kışlık gübreleme işlemlerinin doğru bir yöntemle yapılması gerektiğini söyledi. 

Haluk Şensoy, bazı üreticilerin toprak analizi yaptırmadan ve fındık ocağının tamamını içine alan kireçleme yaptığını belirterek, bu yöntemin yanlış olduğunu kaydetti. Doğru olan yöntemin fındık ocağını çevreleyecek şekilde kireçleme yapılması olduğunu belirten Şensoy, “Kireç toprak analizinde gerek görülmüşse verilmelidir. Atım zamanı sonbahar ve kıştır. Çünkü kar ve yağmur sularıyla toprak çözeltisine geçmelidir. Gübreler atılmadan önce toprağın tansiyonunu düzeltir ve atılan gübrelerin yarayışlılığını artırır. Kesinlikle ocak içerisine kireç atılmaz. Dal iz düşümüne ve 50-60 cm’lik bir banda serilerek çapalanır. İyi meyve iyi bitkide, iyi bitki iyi toprakta yetişir” dedi.

ÜRETİCİ ARTIŞ BEKLİYOR

Karadenizli fındık üreticisi, 10,75 lira seviyelerinde seyreden fiyatların yeni haftayla artmasını ümit ediyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Arslan Soydan, yaptığı açıklamada, fındık fiyatındaki düşüşün üreticiyi üzdüğünü söyledi.

Fındıkta istenilen rakamların henüz oluşmadığını belirten Soydan, "Fındıkta beklediğimiz fiyatlar gerçekleşmiyor. Fındıkta bu sene oluşan fiyatlardan dolayı üretici mağdur. Fiyatlar 15 lira seviyelerini bulduğu halde tekrar borsada 10,50-10,75 liraya kadar düştü. Bu düşüşle ilgili de hiçbir fındık sektör temsilcisinden bir açıklama göremiyoruz. Bir belirsizlik var. Bu, üreticinin hak ettiği rakamlar değil." dedi.

Fındık rekoltesinin 420 bin ton civarlarında olduğunu belirten Soydan, buna rağmen rakamların bu kadar düşük olmaması gerektiğini savunarak, "Hem fındık yok hem de fındık ucuzluyor, fiyatlar aşağı düşüyor. Bunu mantık da almıyor. Bundan dolayı da hem üretici hem halk hem de esnaf fiyattan dolayı mağdur. Bölgede fındıktan dolayı bir ekonomik kayıp yaşıyor." diye konuştu.

Yeni haftaya üründeki fiyatın yükselme umudu taşıdıklarını aktaran Soydan, şunları kaydetti:

"Karadeniz fındık üreticisi her hafta başında umutla fiyat tabelalarına bakıyor. Üretici, rakamları yükselme umuduyla  takip ediyor. İnşallah bu hafta fiyatlar yükselir, hem üretici hem kamuoyu, esnaf ve herkes bir rahatlama görür. En azından bir moral olur. Gerçekten üreticinin morali de bozuk. Fiyatların bir an önce en az 15 lira seviyelerine çıkmasını tüm üreticiler bekliyor." 

Arslan Soydan, düşen fiyatlardan dolayı çiftçinin, fındığını satmadığını dile getirerek, "Çünkü maliyetin altında bir fiyat var. Üretici elinde fındığını tutuyor ama üreticinin beklentisi olan rakamlar olduğu zaman fındığını pazara indirir. Üretici çok da afaki rakamlar beklemiyor. Maliyetin üstünde bir rakam oluşmasını istiyor. İnşallah bu hafta başı ve hafta içi rakamlarda artış kamuoyuna yansır. Üretici bir moralle fındığını pazara indirmeye başlar." ifadesini kulandı.

ÜRETİCİYE KASIM UYARISI

Trabzon Ticaret Borsası’ndan yapılan yazılı açıklamada, fındık üreticisinin Kasım ayında bahçesinde yapması gerekenler anlatıldı. Buna göre kış mevsiminin başlangıcı sayılan Kasım ayında havaların uygun olduğu zamanlarda, fındık bahçelerinde ayıklama işlerine devam edilmesi gerektiği bildirildi.

Fındığın iyi gelip bol üren verebilmesi için yetiştiği toprağın ph’nın 5-7 arasında olması gerektiğine vurgu yapılan açıklamada ayrıca toprak ve yaprak analizlerinin sonucunda bahçeye tavsiye edilen kirecin, fındık ocaklarının dal izdüşümlerine serpildikten sonra 5/10 cm derinlikte çapalanarak toprağa karıştırılması öneriliyor.  

Virgül koşnili ile mücadeleye devam..

Kışlık gübrelerle kirecin bahçeye aynı anda verilmemesi tavsiye edilmekle birlikte, Mayıs aylarında mücadele edilen virgül koşnili ile bu ayda da ilaçlı mücadele yapılabileceği belirtildi. Kışı bol yağışlı geçen yörelerde ise çiftlik gübresinin bu aydan itibaren Mart ayına kadar verilebileceği ifade edildi.  

HASTALIK KORKUSU

Türkiye'nin tarım ürünleri arasından önemli bir yere sahip olan Türk fındığı son 3 yıldır ‘külleme ‘ hastalığı ile mücadele ediyor. Hastalığa hâlihazırda ilaç bulunamaması üreticiyi endişelendiriyor. 

Giresun Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Tirebolu Ziraat Odası Başkanı Erim Yaman, fındık hakkında değerlendirmede bulundu. Üreticinin şuan için 15 lira ve üstü bir fiyatı arzu ettiğini ama ondan daha önemli olarak biran önce külleme hastalığına çare bulunması gerektiğini belirten Yaman, ”2 yıl sonra belkide fiyat konuşacak bir fındık bulamayacağız” dedi.

Türk fındığı tekelleşme yolunda olduğunu vurgulayan Yaman, “Fındık fiyatıyla oynanmakta ve bu herkes tarafından bilinmekte. Bununla ilgili bir önlem alınmıyor ilerleyen zamanlarda alınacağını ümit ediyoruz. İhracatçı ve tekelleşen firmada şunu bilmesi lazım 2 yıl içerisinde biz küllemeye çare bulamazsak fındık fiyatını konuşacak, tartışacak bir fındık bulamayacağız ve o yüzden üreticiyle alay edilmemesi, üreticinin hak ettiği fiyatı vermesi ve bu külleme hastalığının da üreticiye destek olunması gerek. Fındığın taban fiyatının oluşturulup üreticinin morali düzeltilmelidir" diye konuştu. 

Fındığın maliyetini ve hastalıklarla mücadelesinde harcanacak tutarların çıkartılarak fiyatın ona göre belirlenmesi gerektiğini savunan Yaman, “Üretici seneye fındığı kaça satacağını bilmiyor. Külleme hastalığı üreticiyi daha da tedirgin hale getirdi. Vatandaş bu fiyat karşılaşmasında korkarak adeta bahçeye girmeye çekiniyor. Çünkü hem maliyetini kurtaramayacağını düşünüyor hem de külleme ile mücadeledeki maliyetini kurtaramayacağını düşünüyor. Onun için bir an önce fiyatlar iyileşmesi gerek. Sezonun ilk başlarında 15 TL’yi gören fiyatlar bugün itibariyle 12,25 TL ‘ye kadar geriledi ama rekoltenin düşük olduğu ortaya çıkması birazda olsa bizi umutlandırdı, fiyatların yükseleceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
fındık fiyatları ne kadar

Çalıştay sona erdi

Trabzon'da gerçekleştirilen, fındık bahçelerini tehdit eden ve bulaşıcı olan külleme hastalığının tartışıldığı Doğu Karadeniz Fındıkta Külleme Hastalığı Çalıştayı sona erdi. Trabzon Ticaret Borsası (TTB) ile Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) işbirliğinde dün TTB Çok Amaçlı Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen çalıştayın sonuç bildirgesi yayımlandı.

TTB'nin yayımladığı bildirgede, fındıkta küllemenin, özellikle son yıllarda ürün veriminde ve kalitesinde düşüşlere sebep olduğunu belirtildi. Hastalıkla mücadelenin mümkün olduğuna ancak etkin bir mücadele için alınması gereken tedbirler bulunduğuna işaret edilen bildirgede, şunlar kaydedildi: "Kültürel tedbirler kapsamında; hastalıklı bitki artıklarının temizlenmesi, yok edilmesi, bahçelerde yabancı ot mücadelesinin yapılması gerekmektedir.

Fındık bahçelerinde hastalık etmeninin gelişmesini engelleyecek şekilde bahçelerde iyi havalanma ve güneşlenme sağlanmalı. Budama, seyreltme, dip sürgünü temizliği, dikim aralıkları gibi işlemler usulüne uygun yapılmalı." Bildirgede, kimyasal mücadele çerçevesinde ise kalıntı problemi oluşturmayacak şekilde etkin ilaçlama programı oluşturulması gerektiği belirtilerek, "Bu amaçla tavsiyesi bulunan fungisitlere ilaveten yeni ve farklı fungisitler ruhsatlandırılmalı. Hastalık mücadelesindeki tahmin ve uyarı ile ilişkili çalışmalar yapılmalı." önerilerine yer verildi. Alternatif mücadele yöntemlerinin de denenerek kullanılmasına yönelik araştırmalar yapılması gerektiği değerlendirilen bildirgede, biyolojik preparatlar ve biyorasyonel maddelerin ilaçlama programlarına dahil edilmesi önerildi. Bildirgede, yetiştiricilikte hastalıklardan ari sağlıklı materyallerin kullanılmasının ve üretilmesinin sağlanması, kaçak fidan girişinin engellenmesi ve sağlıklı sertifikalı materyallerin çoğaltımının yapılmasının da önemine vurgu yapılarak, "AB ülkelerince kabul edilen EPPO'nun kabul ettiği MRL değerleri dikkate alınmalı ve ilaçlama programlarının bu değerleri aşmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir." ifadesine yer verildi.

Fındıkta budama eğitimi

Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen Fındıkta Budama Uygulamalarının Yaygınlaştırması Projesi kapsamında Çarşamba'da uygulamalı fındık budama eğitimi verildi.  Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Osman Akman, Demirli Mahallesi'ndeki fındık bahçesinde verilen eğitim öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, fındıkta verimi artırmak için budamanın önemine değinerek, bu kapsamda Giresun Fındık Araştırma Enstitüsünden ziraat yüksek mühendisi Selda Kayalak Balık tarafından Terme, Çarşamba, Salıpazarı, Ayvacık ve Tekkeköy'den gelen 19 Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe müdürlükleri personeline budama eğitimi verildiğini kaydetti.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Bayram Ay ise Türkiye'de dünya fındık üretiminin yüzde 70'inin yapıldığına dikkati çekerek, "Fakat dönüm başına elde edilen verim bakımından diğer ülkelerden gerideyiz. Verimlilik konusunda yaşanan sıkıntının kaynağını fındığın yaşlı olması ve yanlış budama yöntemleri oluşturuyor. Bu nedenle budama eğitimi veriliyor." dedi. Ay, eğitim alan personelin daha sonra bunu vatandaşlara öğreteceğini kaydetti.


Dünya fındık üretimin büyük kısmını elinde bulunduran Türkiye'de fındıkta, son yıllarda bahçelerde yaşanan en büyük tehlike olan külleme hastalığı Trabzon’da yapılan geniş katılımlı çalıştayda ele alındı. 

Trabzon Ticaret Borsası tarafından düzenlenen ‘Fındıkta Külleme Çalıştayı’nın açılışında konuşan Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, Türkiye’nin yıllık fındık üretiminin son 10 yılın ortalamasına göre 600 bin ton civarında olduğunu belirterek, “Üretim ve ihracat rakamlarında ters orantılı olarak bir gelişme söz konusudur. Son 10 yılın ortalamasında 540 bin ton kabukluya kadar yükselen ihracatta rakamlar üretimin tersini artıyor. Ancak, biz üretimi arttırma konusunda biraz ihmalkar davranıyoruz. Bu büyük tehlike ile mücadele parça parça değil, topyekün yapılmalıdır. Bunun için bu çalıştaydan çıkacak raporu Ankara’ya taşıyıp hükümete ileteceğiz. Ondan sonra da gerekenin yapılması için hep birlikte çaba göstereceğiz” dedi. TTB Meclis Başkanı Mehmet Cirav da, son yıllarda özellikle Ziraat Odaları temsilcilerinin “fındık az olsun, pahalı olsun” mantığı ile hareket edildiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Bu yanlıştır. Bu yanlışın faturasını böyle devam ederse gelecekte çok ağır ödeyeceğiz. Verim ve kalite düşerken basında sürekli fiyatla ilgili açıklamaların yer alması ne kadar yanlış bir alanda bulunduğumuzun resmidir. Dışarıdan talep artarken içeride üretimin düşmesini anlamak mümkün değildir. Buna en büyük etken yanlış destekleme sistemidir. Bu sistem 6 yıl önce başlatıldı. Sonucu ortada. Üretimimiz düştü. Rekolte artışı yok. Bu sistemin yerine ürüne destek verilerek üretimimiz arttırılmalıdır. Üretime destek verirsek, herkes bahçesine özen gösterir, verim ve kalitede yükselir.”

Fındık Tanıtım Grubu Başkanı Edip Sevinç de, ihracatçılar olarak üretimle ilgili her türlü projeye destek verdiklerini hatırlatarak şöyle konuştu:

“Fındık Araştırma Enstitüsü ile doku kültürü laboratuarı kurmak için çalışıyoruz. Bizim hedefimiz dış satıma paralel olarak üretimimizi arttırmaktır. Türk fındığının korunması, ancak ve ancak üretimin arttırılması ile mümkündür. Siz üretimi arttırmaz iseniz, başkaları devreye girer, giriyor da. Gürcistan da, Şili’de, Çin’de üretim arttırılmaya çalışılıyor. Bu da bizim tekel olduğumuz fındık piyasasında tehlikede olduğumuzun işaretidir.  Fındık fidanımız yok. Bir de Gürcistan’a fidan gidiyor diyorlar. Biz üretimimizi arttırırsak, rakiplerimiz söker ve tekel halimiz devam eder. Bunun için en büyük tehlikelerden biri olan fındık hastalıkları ile mücadele de yol almalıyız. Külleme başta olmak üzere sıkıntılarımız var.  Birde fındık üretimi arttırıp, maliyetleri aşağıya çekersek, piyasalara tam anlamıyla hakim olur, elimize geçiririz. Yine de fındıkta söz sahibi Türkiye’dir. Türk üreticisidir. Son söz hep onundur.”



Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da,Türkiye’nin dünya fındık piyasasındaki hakimiyetinin tekel olma noktasında sürdürülmesi için üretimin mutlaka arttırılması gerektiğini vurgulayarak “50 yıldır budama, gübreleme veya diğer tarım tekniklerinde bildiklerimizin yanlış olduğunu görmeye başladık. Bunun üreticiye ısrarla anlatılması lazım. Biz kurum olarak elimizdeki laboratuarımızla toprak tahlilleri ile üreticilere destek veriyoruz. Fındığı sadece toplanıp, kurutulup, satılacak bir ürün olarak görmemeliyiz. Yıl boyu bahçelerde olmalıyız” dedi.

Trabzon Vali Yardımcısı, Necmettin Yalçınalp’de ekonomiye büyük katkı sağlayan fındıkta ilgili tüm kesimlerin işbirliği yapması için devletin gerekeni yaptığını söyledi.

Çalıştaya moderatörlük yapan Prof. Dr. İlhami Köksal ise, 30 yıl önce fındık alanların sınırlandırılmasından, hatta sökümünden söz edildiğini hatırlatıp, “Ben o dönemde buna hep karşı çıktım. Şimdi bunun doğruluğu anlaşılıyor. Üretimimizi arttırmak için çaba göstermemiz gerektiğini görüyoruz. Bir zamanlar İspanya Türkiye ile rekabet ederdi. Bizim üretim politikalarımız İspanya’yı sıfırladı. Şimdi durum değişti. Tehlike büyük. Üretimi mutlaka arttırmamız lazım. Bunu alan genişletme ile değil, verim artışını sağlamayla yapmalıyız” dedi. Çalıştayda daha sonra Ankara Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Fikret Demirci, Prof. Dr. Yeşim Okay, Prof. Dr. Nevzat Arık ile Fındık Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Arzu Sezer konu ile ilgili bildiriler sundular.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bölgesel