ADANA'da  17 Kasım 2013 tarihinde PKK yandaşlarının korsan gösterisinde atılan taşların başına isabet ettiği belediye otobüs şoförü 27 yaşındaki Ali Köse ve kontrolden çıkan otobüsün çarptığı 6 yaşındaki İbrahim Taşkıran'ın öldüğü olayla ilgili yargılanan 10 sanığın çekilen fotoğrafları MOBESE görüntüleri ile karşılaştırmada yetersiz kaldı. Bunun üzerine, sanıkların boydan detaylı fotoğraflarının çekilerek dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesine karar verildi. 

 

Merkez Yüreğir İlçesi'ne bağlı Anadolu Mahallesi'nde 17 Kasım 2013'de PKK lehine gösteri yapan 15 kişilik grup, Çukurova Caddesi'ni trafiğe kapattı. Yoldan geçmek isteyen araçlara taş atan gruba, polis ekipleri tazyikli su sıkarak müdahale etti. Göstericilerin attığı taşlar, kent merkezinden Levent Mahallesi yönüne yolcu taşıyan 01 UB 052 plakalı belediye otobüsünün şoförü Ali Köse'nin başına isabet etti. Sürücü Ali Köse direksiyon kontrolünü yitirerek yol kenarındaki İbrahim Taşkıran ile park halindeki araçlara çarptı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan önce çocuk, sonra da şoför yaşamını yitirdi.

 

81 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

 

Olayla ilgili çalışma yapan polis, MOBESE görüntülerinin yanı sıra gizli tanıkları dinleyerek şüpheli görülen 10 çocuğu gözaltına alarak adliyeye sevk etti. 2 çocuk tutuklanırken, diğerleri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcısı, iddianamesinde, tutuklu sanıklar Y.D. (15) ve M.A. (16) ile tutuksuz sanıklar D.D. (16), A.K. (16), N.T. (15), M.B. (16), O.B. (15), S.Ş. (15), O.S. (16), H.Ö. (13) hakkında 'kasten öldürme', 'kasten öldürmeye iştirak', 'kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, terör örgütü propagandası yapma, yaralama' suçlarından 29'ar yıldan 81'er yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açtı.

 

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER

 

Davanın kabulünün ardından adli kontrol tedbiriyle tahliye edilen sanıklardan Y.D., olay akşamı ailesiyle halasında bulunduklarını öne sürerek şöyle dedi:

 

"Kardeşlerim dışarı çıkmak istedi. Küçük oldukları için onları yalnız bırakmak istemedim. Ben de onlarla çıktım. Sokağa çıktığımızda her taraftan taşlar geliyordu. Sonra bir çarpma sesi duydum. Belediye otobüsünün çarptığını öğrendim. Ardından da kardeşlerimi alıp, halamlara döndüm."

 

Tutuklu sanık M.A. da olay saatinde babasının işyerinde olduğunu söylerken, tutuksuz sanıklar da otobüse taş atmadıklarını ileri sürdü. Ayrıca, sanıkların tamamı gizli tanığın ifadesini kabul etmedi.

 

FOTOĞRAFLAR YETERLİ GELMEDİ

 

Bir önceki celsede mahkeme heyeti, MOBESE görüntüleri ile sanıkların fotoğraflarının TRT veya TUBİTAK'ta görevli uzman bilirkişiler tarafından karşılaştırılmasına karar vermişti. Gelen raporda sanıkların çekilen fotoğraflarının karşılaştırmada yeterli olmadığı belirtildi. Mahkeme heyeti bunun üzerine sanıkları İl Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilerek detaylı ve boydan fotoğraflarının çekilmesini, çekilen fotoğraflar ile birlikte dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesine karar verdi.